Bu Abdülkadir Bir Ömür!

7 Nisan 2018

KENDİSİ gibi Avrupa peşinde olduğunu iddia eden bir rakibe yine iki değişik perdeli oyunuyla ve yıldızlarıyla “önce ben” dedi Trabzon. Abdülkadir bir gol bir asist, Yusuf, bir gol bir asist ve Burak’la ikinci yarıda gelen goller Karadeniz ekibini sıralamadaki yerinde tuttu. Skor elbette önemli ama özellikle ikinci yarıdaki oyun herkesi fazlasıyla mutlu etti.

RIZA Çalımbay’ın küçük dokunuşlarla sahaya sürdüğü 11, başlangıçta zorlandı. Kayseri’nin ilk 15 dakikalık sürede ev sahibi gibi önde basarak oyuna başlaması Trabzon’u kilitledi. Baskı takım boyunu uzattı, pas trafiği de doğal olarak sekteye uğradı. Durumu değiştirecek çabukluk, yardımlaşmayı da konuk ekip kırınca bocalama arttı.

OLCAY’IN zaman zaman etkili, Ahmet’in etkisiz çıkışları topu rakip yarı sahaya taşısa da bu çaba bir kez sonuç verdi, onda da Erkan çizgi üzerinde topu çıkardı. Buna karşılık Mendes ve Deniz’le bindiren Kayseri’ye Onur ilk yarıda iki kez gol izni vermedi. Sakatlanan Onazi’nin yerine Okay’ın orta alana çıkışı bu bölümdeki dikkat çekici hamle oldu.

MAÇ ŞOVA DÖNDÜ

TRABZON 2. yarıya çok istekli başladı. Hemen ilk dakikada Burak bu kez ofsayta düşmeden topla buluşup karşı karşıya kaldı, iki vuruşu da Lung’ta kaldı. Mendes’in kafa vuruşunun direğin dibinden çıkmasının hemen ardından Abdülkadir’in kendi çabasıyla kazandığı topu çok güzel bir vuruşla ağlara göndermesi herşeyi biranda değiştirdi. Kayseri dağılırken Trabzon futbol oynamaya başladı. Abdülkadir’e Yusuf da Okay eklenince iş şova döndü. O şova Burak da katılınca 75’de fark biranda dörde çıktı. Beş de olurdu, altı da!

BU skora yönetim bakımından ‘güle güle’den çok, “hoş geldin” demek daha doğru olur herhalde.

Devamını Oku

Top göstermedi!

6 Nisan 2018

KENDİ sahasında ama sürecin hakkını vermeyen az seyircisiyle tek golle aldığı üç puanla son viraja kendinden emin girdi Başakşehir. Gelecek hafta çıkacağı G.Saray karşılaşmasından hemen önce, sakata gelmeden haftayı kapadı.

ABDULLAH Hoca’nın muhtemelen bu maça özgü kadro dokunuşları vardı. Mahmut stoperde, Epureanu’nun yanında, orta alan Emre, Arda ve Nihat üçgeniyle, kanatlar Elia ve Visca’ya emanetti. Adebayor da klasik gezen tavuk pozisyonundaydı.

İSTEKLİ başladı Başakşehir. Malatya kendi yarı alanına çekilmiş her tarafı kapatınca ev sahibi ekip bol top gezdirmeye ve kaleye gitmek için delik aramaya başladı. Ortadaki üçgen, Emre şefliğinde, topu Elia ve Visca’ya indirirken Caiçara ve Clichy de kenar ataklara sürekli destek verdi.

ELIA ALKIŞLANDI

ELIA’NIN performansı da çok dikkat çekiciydi. Artan baskı golü geciktirmedi zaten. Sağ kanattan gelen topu sol kanattaki oyuncu, Elia ağlara gönderdi. Malatya skora 30/40 arası reaksiyon verdi. Öne çıkarak Başakşehir’i karşılama çabası meyve verdi, iki pozisyon da buldular ama gol yapamadılar.

MÜCADELENİN ikinci bölümü de ilkinin kopyası gibi başladı. Malatya ileri çıktığında pekala iş yapabildiğini göstermesine rağmen yine geri çekildi. Ya da zorunda kaldı. Ancak bu baskı, yüzde 80’e yakın topa sahip olma oranı bu bölümde net pozisyon da ortaya çıkarmadı. Malatya ofansif değişikliklere karşın etkili olmazken Başakşehir’de Adebayor/Bajic, Elia/Kerim yer değiştirdi.

SON düdükle Başakşehir “derbiye hazırım” dedi.

Devamını Oku

Trabzon karışık!

2 Nisan 2018

TRABZONSPOR cepten yiye yiye cep bırakmadı. İşler ne kadar kötü giderse gitsin en azından büyük maçlarda tavır, kimlik koyardı ortaya. Onu da kaybetmiş. G.Saray karşındaki sonucu, “Çıkarken iki top kaybettik. Bunu yaparsanız rakip affetmez” diyerek geçiştirmek en hafif deyimiyle “camiayı bilmemektir”! Sorarlar “Hocam sen bu maça nasıl hazırladın takımı, bu takım rakipten korkmaz, çekinmez, ne oldu, uyuyorlardı” diye!

ADAMLAR gümbür gümbür sahana iniyorlar, seninkiler geziyor, bırakmışlar, ne orta saha, ne defans, ne kademe, ne yardımlaşma, ne atak! Burak Yılmaz’ı topla buluşturma mı en büyük plan? Ona da almışlar önlemi. Kurmuşlar defansı orta alana yakın, iş bitmiş! Burak Bey de kımıldayıp çıkayım diye uğraşmıyor bile.

Ya kayyum ya Katar ya Çin!

MÜSTAKBEL başkanın çok işi var! Yaptığı ilk açıklamalarda 3 yıl bir şey beklenmemesinin altını çizmiş. Camianın bunu kaldırıp kaldırmayacağı soru işareti! “Trabzon her sezona şampiyonluk parolasıyla başlar” sloganı ağır bir sorumluluk. Ama başkan adayı Ahmet Ağaoğlu gerçekçi olmak zorunda olduğunun farkında.
ELİNİ taşın altına koyması kişisel fedakârlık. Başlamadan önerelim, “Koca Karadeniz, Trabzon’un altyapısı sayılamaz mı? Kurmaylarınıza sıkı bir altyapı projesi hazırlatsanız, Altınordu’yu da bir güzel inceletseniz, nasıl olur?” Yoksa gidişat, önce kayyum sonra Katar ya da Çin gözükmüyor mu? Ya da maazallah! Bu arada “yeni sezon yeni ama doğru teknik direktör” Aman ha!
Ayakları yerine çenesi çalışıyor
OLCAY Şahan’la ilgili daha önce ne dediysek aynen her şey devam ediyor. İlk 11’de başladığı karşılaşmalarda da kenarda beklediği zamanlarda da ayakları yerine çenesi çalışıyor. SANIYOR ki, efelenerek, diğer takımlara sallayarak oluşturacağı sempatiyle adını koruyacak. Öyle olmadığını o da biliyordur ama ısrarla devam ediyor. Yaptığı konuşma aynen böyleydi. Pereira acımasızca vurdu BİR büyük dert de Pereria. Dün hakem Fırat Aydınus’un atladığı tek hareket onun Selçuk İnan’a attığı tekmeydi. İnsafsızca, acımasızca indirdi tabanını tarak kemiği üzerine. GÖRÜLEMEDİĞİ için paçayı kurtardı. Görülmeliydi. Bu futbolcu uzun zamandan beri sahada takım arkadaşlarına da kırmızı kartlık hareketlerle ihanet ediyor. Kimse de uyarmıyor herhalde ki, devam ediyor.

Devamını Oku

YOL VERDİ!

1 Nisan 2018

AĞZINA kadar dolu tribün desteğiyle G.Saray’ın baskılı başlayacağı aşikardı. Aynen öyle oldu. Oyunu kafasında oynamadan maça çıktığı çok belli Rıza Çalımbay. Buna hazırlık yapmadığı ya da yapamadığı için daha 10 dakika olmadan Trabzon golü yedi. Göstere göstere hem de. Rakip oyunu önde kurmuş, Selçuk şahane, Belhanda da eşitlik ediyor, kanatlara çok hızlı servis yapıyorlar, iki taraflı işliyorlar ama Mariano ile ekstra bindirmeler var. Abdülkadir sadece çırpınıyor, Novak ne kademede ne de destek. Kenar yönetim uyuyor ya da herhalde “hepsi bu” modunda, gol geliyor.

SONRASI da aslında çok farklı işlemedi. Sosa evler şenlik, var mı yok mu belli değil! Okay, Yusuf oyunda değil, Kucka ne iş yapar belli değil sadece seyretti Trabzon. Top ayağa geldiğinde çok çabuk Burak’la buluşturulabilirse gol atarız umudunda başka hiçbir varyasyonu stratejisi olmayan bir takımdı koca takım. Kaldı ki, defansı önde kurdurarak Burak’ı ofsayt kabusuyla da baş başa bırakmıştı Fatih Terim. Yusuf, Abdülkadir’in kanat değiştirmelerinden de oyun değişmeyince, 45 dakika tek bir pozisyona giremeden, ama ceza alanında bolca sıkıntı yaşayan bir görüntüyle soyunma odasına gitti Trabzon.

POZİSYONLAR RİSK ALDIRDI!

2. yarının hemen başında Okay ve Yusuf biraz hareketlenince tablo biraz değişti. Önce Yusuf net pozisyonda Muslera’yı geçemedi. Ardından kaleyi bulan iki şut Rıza Hoca’ı risk aldırmaya itti. N’doye’ı sahaya sürdü, Okay’ı Hobocan yerine stopere çekerek gol peşine düştü. Bu kez hesap en beklenmedik yerden karıştı. Okay’ın hatasıyla Gomis’in attığı 2. gol mücadelenin kader anı oldu.

BU sezon hiç olmazsa büyüklere karşı kendi gibi oynuyor tesellisi vardı. G.Saray karşısında o da gitti. Ya da “siz devam edin” dedi uşaklar!

Devamını Oku

Dört dörtlük değil ama...

18 Mart 2018

DAHA önceki dönemlerde de benzer maçları çok oynadı Trabzonspor ancak bu sezon işi artık neredeyse müesseseleştirdi. 60-65’e kadar sahada ne iş yaptığı belli olmayan bir takım, sonrasında yumurta kapıya gelince skor yapmak için debelenen bir ekip. Kimi zaman istediğine ulaşan, kimi zaman da -rakibe göre tabii- beceremeyen bir 11.

MALATYA maçı da böyleydi. İkinci gol gelene kadar geçen süreçte sahada ne sistem, ne plan, ne strateji vardı. Oyun klasik Burak eksenliydi. Ama buna hazırlıklı Malatya’nın pas trafiğine olumlu müdahalesi evdeki hesabı bozdu. Kaldı ki konuk ekip pek de rakipten çekinir bir havada değildi. Bu dokunuş Trabzon’da blok vs. bırakmadı. Takım boyu uzadı. Bu Malatya’yı rahatlattı. Penaltıyla öne geçti bordo-mavili ekip ama beraberlik golü sürpriz olmazdı, olmadı. Onur uzaktan ve karşıdan yeme konusunda ‘istikrarını’ sürdürdü.

ACABA SOSA MAÇ MI SEÇİYOR?

İKİNCİ yarıda da süreç benzerdi. Malatya çıkarken kapılan top, Burak-Yusuf işbirliği önce ikiyi, N’Doye-Yusuf işbirliği üçüncü golü getirdi. N’Doye; Onazi, Kucka, Olcay’ın ilk yarıda Burak’la kuramadığı senkronizasyonu daha oyuna girdiği dakikada kurunca Trabzon rahatladı. Bu tür skorlarda kaybedecek bir şeyi kalmayan ‘gerideki takım’ saldırır, saldırmaya başladı, yakın ve karşı karşıya pozisyonlarda çok iyi olan Onur, bu kez klasını konuşturarak gollere izin vermedi. Bu arada saldırı boşluk demektir, dört de geldi.

ABDÜLKADİR dururken neden Olcay oynar, acaba Sosa maç mı seçiyor, Kucka haftaya G.Saray maçında da dünkü gibi oynarsa ne olur Rıza Hoca biliyor mu, gibi sorular, sorular...

Devamını Oku

Tayfun'un kitabı!

13 Mart 2018

EFSANE halterci Naim Süleymanoğlu hayatını kaybetti, sessizce, kırgın bu dünyadan çekip gitti. Onu yazmak arkadaşım, kardeşim Tayfun Bayındır’a düşerdi. Yazdı da. Kitabı bugüne kadar değerlendiren dostlarımızın vurguları ağırlıklı Naim’e yönelik oldu. Böyle gördüm. Başka bir tarafından da bakmak lazım. En azından benim açımdan. Ankara’da gazetecilik yapmak İstanbul’a benzemez. Kabul, orası merkez-i hükümettir, siyaset, karar mekanizmaları Başkent’te olduğu için bu alanlara bakan meslektaşlarımız avantajlıdır.

AMA sporda işler öyle yürümez. Futbol gündemi kaplıyor. Ankara’da ne yapacaksınız? Her tarafa değişik noktalardan saldıracak, iş çıkartacaksınız. Öyle yaparak bugünlere geldik. Tayfun ilgilendiği diğer alanlar dışında haltere Naim’le farklı bir biçimde daldı. Hepimiz ‘Cep Herkülü’nü havaalanında karşıladık. Ama Tayfun takibe devam etti. Ben en yakın tanıklarından biriyim sürecin. Satırlarına yansıyan olayların çoğunu birlikte yaşadık. Eklenecek daha pek çok şeyin olduğunu da hatırlatmak isterim.

ALTINI çizmek istediğim durum şu, kitabı okuduğunuzda Naim kardeşimin hayatından bir kesit kadar gazetecinin işine olan aşkını, şevkini, başarma isteğini, eşinden, kızından çaldığı zamanı, sıkıntısını, stresini görüyorsunuz. Ve hatta bazen işi başarma aşkına kural tanımazlığını. Odadan alınan pasaport, askıdan kaçırılan not çizelgesi gibi... Gazete okuru bunları bilmez. ‘A’ der, karşısına çıkana kadar yaşanan süreç umurunda değildir. Bilmesine de gerek yok şüphesiz ama durum da aynen böyledir. Bir solukta okuduğumuz kitap 15 yılın özetidir.

TAYFUN Bayındır’ın hakkını teslim edelim!

Devamını Oku

6’ya 3

12 Mart 2018

SON dört maçını kazanmış, formda bir rakiple, üstelik deplasmanda oynamak teorik olarak kolay değil. Trabzonspor bu çekingenlikle ya da ilk yarıda yarım düzine gol yediği bir takımdan rövanş alma adına motivasyonla çıkacaktı sahaya. Görünüş fazla bir korkusu olmadığı noktasındaydı. İşleri Muğdat’la Seleznov işbirliğine bağlamış Akhisar’a yavaş yavaş ağırlık koyarak mücadele ettiler.

BURAK’SIZ OLMUYOR!

STOPER sıkıntısı nedeniyle Okay geride, Kucka ve Onazi, yanlarda Sosa ve Olcay’la hücumu organize edecekti. Okay daha önce de oynadığı yerde yine çakılı kalmayacaktı. Sık sık ileri çıktı, iyi de yaptı, golünattı. Trabzonspor için ikinci gerçek, takım Burak’sız oynayamıyor. Zaman zaman dursa ya da zırt pırt ofsayta düşse de rakipler ondan çekiniyor ve dağılıyor. Dün de oyunun geneline yayılan hareketlilik içinde bayağı şans buldu.

ÖZELLİKLE daha 5. dakikada Caner’in hatasından önünde bulduğu topu gole çevirememesi ilginçti ama attığı ve attırdığıyla işini yaptı. Yusuf’u unutmadık. Burak’ın arkasında çok hareketliydi. O da şans buldu ama atamadı. Olcay sadece gol pasında vardı. Sosa ise Kucka ve Onazi’ye göre daha fazla katkıda bulundu. Defans bu kez sırıtmadı. Akhisar’ın en büyük gücü Seleznov nefes alamadı. Alamadıksinirlendi ve kayboldu.

MAÇIN son bölümü Akhisar’ın Olcan ve Bilal katkılarıyla yüklendiği, Trabzon’un da kontrolü elden bırakmadan gol aradığı süreç oldu. Oyuna giren N’Doye’un attığı gol skoru perçinledi. Onur’un hatası ise nazar boncuğu oldu. Transfer yasağı, genel kurul kargaşası içinde üç puan iyidir...

Devamını Oku