KASIMPAŞA karşısında Rodellega ve Burak’tan hangisini oynatacağına karar veremeyen Ünal Karaman en radikal kararı vererek 2’sini birden sahaya sürünce Trabzon’a bahar geldi. 2 tecrübeli oyuncunun 2. yarıda ortaya koyduğu performans uzun süredir ‘Geri dönüş’ sıkıntısı da yaşayan Karadeniz ekibinde yüzleri güldürdü. Ama bu mutluluk kolay da olmadı.

KONUK ekip klasik deplasmanda korkmayan takım havasıyla ‘Ev sahibi gibi’ başladı. 2 golü bulana kadar da bu hava devam etti. Gollerden sonra ise oyun evlere şenlik havaya döndü. Orta sahalar ortadan kalktı. Top 2 tarafa da kolayca gidip geldi. Onur yendiği 2 gol kadarını da çıkartmayı başardı. Trabzon ise Rodellega ayağından gelen şut ve Toure’nin direkten dönen kafa vuruşuyla kaleyi yokladı. Bitimine yakın Pereria’nın ortasına Burak’ın kafa vuruşu bordo-mavilileri soyunma odasına umutlu yolladı.

HAKEME YAKIŞMADI

2. yarıdaki Sosa/Amiri değişikliği işe yaradı. Jose Sosa’nın uyuşukluğu yerine Amiri’nin getirdiği hareket takım oyununa da yansıdı. Ama hiç şüphesiz Hugo Rodellega’nın yükselen özgüveni ve attığı 2 gol Kasımpaşa’yı sahadan sildi. Burak’ın istekli, efektif oyunu ve attığı 2 golle yaptığı katkı bordo-mavili tribünleri ayağa kaldırmaya yetti. Hakem Ali Palabıyık’ın VAR’a müracatları yerindeydi. Ama onun kalitesinde bir hakem penaltıya neden olan hareketin içeride mi, dışarıda mı gerçekleştiğini kendisi tespit etmeliydi.

GÜZEL maç oldu doğrusu!

TRABZON’UN maç öykülerindeki istikrar herkesi nasip olacak gibi değil. Takım ağırlıklı olarak maç seçer. G.Saray karşısında olduğu gibi döktürür. Sıkı bir rakip çıkınca işlerin nasıl gideceği Allah’a emanet edilir. Göztepe karşısında da süreç benzer işledi. Ama önce Ünal Hoca... Rodellega’dan neden vazgeçti? Kendisini ispat adında didinen ve de iş çıkaran adamı kesmek nasıl bir mantık bilinmiyor. Keza Nwakaeme! “İyi ki transfer edilmiş” dedirten performans niye kesilir? Bu da ayrı merak konusu.

HEDİYE GOLLER!

SAHADA olanlar, Göztepe’yi mi küçümsediler yoksa, zaten daha sezona girmediler ilk yarı hayâl kırıklığıyla geçildi. Yaygın deyişle topun arkasında, Halil ve Yasin’le hücuma kalkan bir rakibe ne ‘dur’ diyebildiler ne de oyun kurabildiler. Onur’un özel katkılarıyla (!) defans bloğunun uyumasıyla iki golü hediye ettiler. Burak’ın yarattığı ama aynı şekilde kaçırdığı penaltı vuruşu gol olsa ilk yarı sonunda oluşacak tek fark daha motive edici olurdu.

İKİNCİ yarı panikle oluşan yüklenmeyle başladı. Göztepe iyice yaslandı. Amiri’nin yerine giren Rodellega’ya çift forvete dönüş etkili oldu. İlk yarıda uyuyan herkes; Sosa, Yusuf, Abdülkadir, Onazi oyuna girince pozisyonlar ard arda geldi. Nwakaeme de nihayet devreye girince mücadele tek kaleye döndü. Gol VAR sonucu ortaya çıktı. Bence gri. Burak bile inanmamış görünüyordu. Ama hakem verince Trabzon’u umutlandırdı. Son anda direkten dönen top ardından yine VAR’la iptal edilen gol sayılsaydı da Trabzon’la ilgili fotoğrafı değiştirir miydi, zor! Burak’ın topu elle kontrolü şaşırtıcı mı? Bütün mesele de bu zaten!

BAŞKAN Ahmet Ağaoğlu, futbolcusu Burak Yılmaz’ın kulübü alacakları için yaptığı resmî şikayet hakkında medyaya konuşmuş; “Ayıp etti” diyor. Başka bir deyişle “Yok, olsa dükkan senin” çırpınışında. Öyle olmalı zira bir başkan kapı önünde taraftara, “Tesisin su parasını veremeyecek durumdayız” der mi? Demez! Diyorsa, hele onun profilinde biri, durum çok vahim demektir. Hal böyle olunca “Fazla borcumuz yok, iki aylık bir şeytüründen sözler de anlamını yitirir.

KULÜPLERİN batakta olduğu gerçek; Trabzon için yapılması gereken işlerin en başında yüksek maliyeti oyuncuları göndermek olmalıydı. Bu gerçeğe başkan, Burak için “Onu alacak para basılmadı” gibi tribüne yönelik açıklama yaparak karşı durdu. Ama herkes pazarlık “yaptırdığını” biliyor.

FOTOĞRAFI netleştirirsek, bir başkanla bir futbolcu arasında süreç böyle ortalıkta yürütülmez. Hele herkese ayar veren başkan derhal gereğini yapar, derhal. Geçen saniye prestijini yerle bir eder. Burak’ın cin gibi olduğu düşünülürse şu anda kulübü parmağında oynattığı aşikar.

YANLIŞ ANLAŞILDIK!

AÇARSAK iki taraf arasındaki süreç şu anda zoraki evlilik şeklinde yürüyor. Burak, “Yönetim beni taraftarın önüne atıyor, yedirmem kendimi” derdindeyken, yönetim, “Bu beladan daha fazla hasar almadan” nasıl kurtulacağının çabasında. Yoksa transferin son anına kadar başkan adına “yönetici” satmak için çabaladı. Olmayınca karşılıklı hamleler geldi.

Sonuç olarak devre arasında tokalaşıp yollar ayrılır. Belki de tokalaşmadan. Şey, pardon, Burak forma giyer devre arasına kadar 20 gol atar, her iki taraf da “Ah biz birbirimizi yanlış anlamışız, cansın” derler mi? Bence derler!

FARKLI G.Saray galibiyetinin yarattığı motivasyon çok önemli. Bir, takımın, sezon başında neredeyse şampiyon muamelesi gören ezeli rakibe karşı etkili bir futbolla kazanması dikkat çekici. Kaldı ki, 3 maçtır, eski hastalıkların bir kısmının görülmeye devam ettiği de bir vaka! İki, 10 kişi kalmış bir ekibe karşı da olsa ortaya konan, konsantrasyon, mücadele, maçı bırakmama azmi şahaneydi. 3, sahadaki yayılış, oyun boyunun uzamaması, yardımlaşma, takıma etkili bir teknik adam dokunuşunun göstergesiydi ve nihayet transferde ‘Şimdilik’ iyi iş çıkarıldığının başta Nwakaeme olmak üzere işaretleri de alındı! Laf aramızda kimse Abdülkadir nerede diye sorgulama gereği duymadı? ‘Burak’sız olmuyor kardeşim” demedi.

SAHADAKİ kadro ve teknik heyet ‘Takım seçmemişse’ sezon damga vuracak Trabzon kapıda! Sosa, Olcay’daki yükseliş oyun gücünü şüphesiz değerli hale getiriyor. Onazi ortaya çıktı, Yusuf kendisine geldi. Takım oyunu kendisini gösterdikçe sorumluluk alanlar artacaktır. Başka deyişle ‘Şımarıklıklar’ da azalacaktır. Tam transfer olacakken, çıkan sorunlar yüzünden gidemeyip, ‘Ben kalmayı tercih ettim’ palavrası sıkanlar da, formayı kaptığı anda bırakmayacakların olduğunu göreceklerdir artık.

TRABZON’DA 2 SES VAR

TRABZON’DA 2 ses var. Biri başkan Ağaoğlu! İşler iyi gittiği zaman, içindeki fanatik ortaya çıkıp, bazen ‘Desteksiz’ cümleler kurarak, ‘Gönül hedefli’ konuşuyor. Tribünlerin hoşuna gidiyordur. Tek riski, işler kötü gittiğinde durumdan vazife çıkartacak kesimlerin olma ihtimali. Zira bunu duruma göre provoke edecek potansiyeli var başkanın! Şu anda sorun yok! Yükü de ağır. Borcu çevirmek başlı başına büyük dert. Ondan başka da taşın altına elini koyacak kimse yok! 2. ses ise Hayrettin Hacısalihoğlu. O, sükûneti, aklı, sağduyuyu temsil ediyor. Herkes coşkuda ama, bir tek o, ‘Devamlılığı olmazsa anlamı olmaz. Daha çok yolumuz var, havaya girmek risklidir’ diyor.

4 de olsa galibiyeti aynen böyle yorumlamak lazım!

2 takım da sezon öncesi öngörülerin tam tersini yaşatan bir mücadele sergilediler. Kağıt üzerinde şimdiden şampiyon ilan edilmiş G.Saray, Trabzon’da cehennemi yaşadı. Yine kağıt üzerinde gelen oyuncularına ‘Bunlar ne biçim transfer’ sözleriyle ‘Ligi orta sıralarda tamamlar inşallah’ denilen Karadeniz ekibi de tribünlerin şampiyon sesleriyle şov yaptı. Akyazı, eski Avni Aker tadında pas sildi, toz aldı!

TRABZONSPOR, Rodellega, Yusuf, Onazi, Sosa, Olcay ama özellikle yeni transfer Nwakaeme ile çok coşkulu, istekli bir havada başladı maça. G.Saray’dan hiç çekinmeden önde basmaya başladılar. Yusuf’un Rodellega’ya yakın ve rakibe nefes aldırmayan oyunu, Pereira tarafından gelen etkili ortalara yaptıkları müdahaleler coşkuyu artırdı. Gol erken geldi. Böyle durumlarda geri çekilme adeti belirgin olan Trabzonspor bir süre dirense de yaslandı.

ANCAK asla oyundan düşmedi. Etkili kontrataklarla rakip kaleyi yoklamaya devam ederken 2. gol özgüvene tavan yaptırdı. G.Saray baskısı etkisini göstermeye başladığı dakikalarda Belhanda’nın kırmızı kartı akşamı bayrama çevirmeye yetti. İlk yarının uzatma dakikalarında gecenin en etkili adamı Nwakaeme’nin G.Saray defansını ipe dizerek attığı 3. gol ise tek kelime ile muhteşemdi.

NDIAYE HAMLESİ GELDİ...

KARŞILAŞMANIN kalan bölümü ise doğal olarak Trabzon açısından kontrollü geçti. G.Saray yeni transferi Ndiaye ile hamle yaptı ama Trabzon’un maçın skoruna olan inancı değişikliğe izin vermedi. Son bölümde Nwakaeme’nin ısrarıyla kazanılan topu yine yeni transfer Eduka’nın vuruşuyla skor tarih yazmış oldu.

KARAMAN GÜVEN VERİYOR

1 iyi maçla genelleme olmaz şüphesiz. İstikrar gerekir. Ünal Hoca Trabzon’da bu güveni veriyor. Nijeryalı Nwakaeme de devamlılık gösterirse sezonun flaş ismi olur. Son olarak, Burak Yılmaz’sız da oluyormuş bayağı işte!

MEDİPOL Başakşehir karşısında dökülen Trabzon’un evindeki ilk maçta vereceği reaksiyon önemliydi. Özkan Sümer sorunu, yönetim arasında anlaşmazlık çıktığını düşündürecek açıklamalar, Ünal hocayı, kadroyu daha sezon başında groki duruma düşürmüş de olabilirdi.

TERSİ oldu. Ama özellikle 45 dakika! Sahadaki 11 işine bakmayı ve de ‘Aslında’ iyi kadro olduklarını kanıtlamak istercesine başladı. En problemli alan, defansın göbeği 2 yeni transferle Majid Hosseini ve Zargo Toure ile kapatılmış, Jose Sosa ve Olcay Şahan sahadaydı. En önemlisi Burak uzun zaman sonra formasına geri dönmüştü.

BORDO-mavili ekip adı gibi fırtına estirdi. Çok hızlı ve nefes aldırmayacak bir baskıyla başladılar. Nerdeyse 25 dakikada 3 gol herhalde bunun göstergesi. Olcay ve Rodellega çok etkili iş çıkardılar. Yusuf ve Abdülkadir de tempoya ayak uydurunca yarım saatte 5 olabilecek bir performans yakalandı. En çok şikayet edilen birbirine yakın oynama, isabetli pas ve böylece oyuna hükmetme işini çok iyi yaptı Trabzon. 45+4’te Douglas’ın muhteşem vuruşu ise gecenin en iyi anlarından biriydi. Ve Sivas’ı oyunda tutan andı. Konuk ekip bunu ilerleyen dakikalarda baskı haline getirmeyi başardı.

HAKEM UĞURLU GÜVEN VERDİ

BASKI, düşen tempo, düşen orta saha Trabzon’u bildik haline doğru itmeye başladı. Sivas, Ziya, Robinho, Kone ile bunalttı. Ünal hoca, Yusuf Yazıcı/Kucka ve Rodellega/Burak değişikliğinden toparlanma aradı. İşe yaradı. Karadeniz ekibi sezonun ilk puanlarını almış oldu.

SON olarak, gol sevincine forma çıkarmaya sarı kart olmasın, hakem Yaşar Kemal Uğurlu ise çok başarılı bir yönetim göstererek güven verdi.

TRABZONSPOR, Lefter Küçükandonyadis’e ithaf edilen yeni sezona sıkı bir maçla ‘merhaba’ dedi. Diğer büyüklerden ölçek olarak biraz daha az ama kendi çapına göre ciddi borca gömülü olduğu gerçeğinden elbette etkilendi. Cebine göre transfer dokunuşları da yaptı ama dün sadece Toure ilk 11’de şans buldu.

BU noktada sahadaki kadro da bir iki farklılıkla geçen sezondan devam gibiydi. Artılara bakarsak bir süreliğine de olsa diriliği iyiydi. Topu kaybettikleri anda kazanmak için adeta savaşan, zaman zaman ayağa net paslarla etkili olan bir ekip görünümündeydiler. İlk yarıda orta alanı fazla geçemediler belki ama bunu yaptıkları anda rakip cezalarında pozisyon bulma mücadelesi verdiler.

VISCA VE ELIA...

TRABZONSPOR’UN olumlu yanları en zorlama böyle özetlenebilir. Elbette sezon başı, forma girmek için zamana ihtiyaç var. Başakşehir için de aynı durum söz konusu ama onlar daha iyilerdi. Kanatları yol geçen hanı gibi kullandılar, birbirlerine hep yakın oynamaya çalışarak, topa daha fazla sahip olmayı başardılar. Bindirmelerden gelen ortalara ceza sahası içinde çok rahat kafa vurdular, şut attılar. İkinci yarıda da Avrupa rövanşını düşünerek kontrollü oynadılar ve kontralarla bunalttılar. Visca ve Elia oldukça etkili iş çıkardılar. İkinci yarı oyuna giren Emre klastı!

ÜNAL Hoca’nın işi şüphesiz zor ama hiç karamsar bakmıyor. Onur en önemli güç. Defans bu sezon da büyük problem olacak. Toure ve Akbaş rakip oyuncuları çok rahat bıraktılar. Ibanez’i yine gönderirler. Pereira form tutunca iş yapar. Onun ileri çıkışlarına ihtiyaç var. Sosa başta diriydi ama düştü. Onazi, Kucka, Yusuf ve Abdülkadir bir an önce hazır hale gelmeleri şart! Rodellega Burak gelince kulübeye gider.

TRABZON, maliyesiyle ilgili yapılan açıklamalarla olan bitenler arasında yaman çelişkileri net yaşıyor. Başkan Ağaoğlu samimi olduğu çok açık, net bilgiler verdi, veriyor. Arada gaza gelip tribün mesajları da konuşuyor ama dert değil. Onun gibi birinin defterlerde olan biten neyse farkında olduğu çok açık. Asla “radikal” bir transfer yapmaları söz konusu değil. Olumlu bakarsak, işe yarayacak birilerini bulabilirler mi? Tabii ki! Kiralık/bonservisi elinde.. Şu ana kadar gerçekleşmemesi de sıkıntı değil.

AMA merak etmeden de durulmuyor. Teknik direktör ‘varsa yoksa stoper’ diyor. Pat kanat oyuncusu gelmiş, Amiri! Nereden? İran’dan. Bir de stoper peşindeler, Hosseini! Onun pasaportunda sorun çıkmış gelebilir ama! Ondaki ayrıntı, o da İranlı. Başka İranlı isimler de dönüyor! Sorun; fazla bilen-tanıyan yok! Şu mudur; menajerler Trabzonspor’u yine kafalamış İranlı iteliyorlar! Yönetimde de bundan nemalananlar var, çanak tutuyorlar! Açık ifade edeyim, kiminle konuşsam bu mealde değerlendiriyor.

HOCA DA GİDER

BENİM için çok değerli insanlardan oluşmuş bir kadro yönetim. Ama görünen fotoğraf sorduruyor! Bu devam ederse Ünal Hoca da gider! Skorlarla doğru orantılı Abdülkadir, Yusuf da değer kaybeder. Benfica teklifini mumla ararsınız ve lig süreciyle ilgili başka hikayelere tanıklık ederiz! Başkan Ağaoğlu’nun geçmişi eleştirerek yönetme süreci tamamlandı artık! İcraat lazım. Şu İranlılar konusu çok sevimsiz duruyor!