Bu maraton başka maraton

13 Kasım 2017

İSTANBUL’DA geçtiğimiz pazar günü 39. kez Vodafone İstanbul Maratonu heyecanı vardı. Yüzbinlerce insan dünyanın en güzel manzarasında, bir kıtadan diğerine koşma deneyimi yaşadı. 100’den fazla ülkeden katılımcıyı ağırlayan organizasyon için sabahın erken saatlerinde uyanıp, araç trafiğine kapalı yollardan önce toplanma, sonra start noktasına kadar birlikte yürüdüğüm insanların her birinin tek amacı vardı: ‘Çocukların geleceği için koşmak!’

Pek çok atlet, toplum gönüllüsü, yardım derneği, şirket... Hepsi aynı tema için koştu ya da yürüdü. 42

kilometrede birinci olan Fransız atlet Abraham Kiprotich de, ben de, yanımdaki teyzen ya da minik de... Performans iddiası olan ya da olmayan katılımcıların tamamının hizmet ettiği şey bu mesajdı.

SPOR EN ETKİLİ YÖNTEM

ÖNCELİKLE Spor Bakanlığı ve Spor İstanbul’un hakkını teslim etmek istiyorum. Hazırlık aşamasından itibaren vakıf olma şansı bulduğum yarış sürecinde net şekilde gözlemleniyor ki, organizasyon anlamında büyük aşama kaydedilmiş. Her sene üstüne koyarak, daha başarılı hale getiriliyor ve bu başarı da katılımı arttırıyor. Gelecek sene şüphesiz bu seneki eksiklerin de minimuma indiği bir maraton olacak.

SPOR, kitle iletişiminde en etkili yöntem. Kıtalararası bir koşu da takip eden pek çok ülkeyi göz önüne aldığınızda kendinizi, mesajınızı duyurmak için en doğru araç. Birçok ülkeden takip edilen böyle büyük bir kitlesel hareketin parçası olmak ve bunu çocukların geleceği adına yapmak büyük mutluluk. İstismarından, şiddettinden, eğitim eksikliğinden, sanatçı, sporcu çıkarılamamasından dertlendiğimiz tüm o çocuklar için yürümek, koşmak ve dahasını yapmak gerek. Pazar günü güzel bir organizasyon eşliğinde koştuk; sıra dahasında...

Devamını Oku

Yeni sezon hepimize hayırlı olsun

11 Ağustos 2017

AHMETLİ Başkan İlhan Cavcav’ın adını taşıyan Süper Lig’de 2017 2018 sezonu 70 günlük aranın ardından başlıyor. Heyecanı, taraftarı, başarısı çok, kalitesi yüksek, olayı, kavgası, gerilimi uzak olsun istediğimiz bir sezonun daha açılışı yapılıyor. Pek tabii hedefler büyük, her takım için başka gerekçelerle bu sezon yine çok önemli. Bu doğrultuda kimi dar kimi bol kesesinden, kimi geleceğinden yiyerek göz bebeğimiz futbolun yenilenmiş takımlarını oluşturuyor. Transfer sezonu henüz kapanmadığı için vereceğim çok genel bilgi ben yazıyı gönderdikten sonra anlaşılacak isimleri haliyle içermiyor.

15’İ kiralandıkları takımlardan dönen olmak üzere 97’si yabancı 65’i Türk 163 sporcu yeni bir maceraya başlayarak geçtiğimiz sezondan farklı bir forma için ter dökecek. Misafirperver toplumumuzun misafirperver medyası olarak ülkemiz yeşil sahalarına hoşgeldiniz, usuldendir ama gönülden ifade ediyorum; sakatlıksız, kazasız, belasız bir sezon olsun. Henüz gelenekselleşmemiş temennileri de eklemek durumundayım.

İHTİYACIMIZ OLAN POZİTİF ENERJİ!

YEŞİL sahalarımızın eskisi ya da diğer deyişle sahalarda görmeye alıştığımız holiganlarımızla!, sahalarda yeni gördüğümüz ‘kelebek’le de karşılaşmadığınız bir sezon olsun.

BUNLAR siz kıymetli sporcularımız için temennilerim. Benzerlerini hakemlerimiz için de diliyorum elbette. Bu oyunu seven, izlemekten, haberini- röportajını okumaktan keyif alan, taraftarlığı başka bireylerin hakkına saldırı hakkı olarak görmeyen kısaca sporu sevenler için de keyifli bir sezon olsun.

GEÇEN sezonun son haftası Beşiktaş’ın şampiyonluğuyla birlikte yazılı-görsel medyada asıl aktörler sporcuların keyifli röportajlarını takip etme fırsatı bulduk. Parçası olduğum medya ailesi için tüm genel temennilerimin yanına maruz kaldıkları sporcu saldırılarından ziyade röportajlarının haber olduğu sayfalar, çekimler dilerim. Ülke futbolunun farklı alanlarında idarecilik yapan değerli yöneticilerimize en önemli dileğimse günümüzün modası pozitif enerji! En çok ona ihtiyaçları var!! 2017-18 sezonu şimdiden hayırlı olsun…

Devamını Oku

Söz uçar yazı kalır şampiyon F.Bahçe

22 Mayıs 2017

İNSAN nereden başlayacağını bilemiyor. Dün gece Sinan Erdem’de doya doya söylesem de söz uçar yazı kalırmış o yüzden bir kez daha; ŞAM-Pİ-YON F.BAHÇE!!!

Türk basketbolu adına sarı-lacivert bir tarih yazıldı dün gece. 3 sezonun final-four gediklisi, geçen sezonun finalisti sonunda hakettiği kupaya uzandı. Euroleague’de ilk kez bir Türk takımı şampiyon oldu. Çalıştırdığı tüm takımlarla Euroleague şampiyonluğu yaşayan, 25 sene önce kariyerinin ilk yılında İstanbul’da Avrupa Kupası kazanan Obradovic çeyrek asır sonra F.Bahçe’yle 9. kez Avrupa’nın en büyük takımının antrenörü olarak tarih yazdı.

UNUTULMAYACAK ANLAR

İNANDI, inandırdı ve kazandı! Turnuvanın ilk günü Real Madrid galibiyetinden sonra bu maçın heyecanıyla gözüne uyku girmeyenlere, yurt içinde, yurt dışında kalpleri sarı-lacivert çarpanlara, salonu doldurup gırtlakları patlayana kadar bağıran binlerce yüreğe unutamayacakları anlar yaşattı.

SEZON başından bu yana sporcu olmak ne demek herkese gösteren Udoh başta olmak üzere, sakatlık sonrası olağanüstü geri dönüşüyle Bogdanovic’e, dün akşama damga vuran Kalinic’e, hırsıyla takımı ateşleyen Vesely’e, Datome’ye, Sloukas’a, Dixon’a, Nunnally’ye, Antic’e, Melih’e, Ahmet’e, Bennett’e sonsuz teşekkürler.

İSTANBUL’DA oynanan bir final-four’da ilk kez bir Türk takımı vardı! Ve o kupa o Türk takımı sayesinde İstanbul’da kaldı! Emeği geçen herkese yürekten teşekkürler. Maçlarını, antrenmanlarını takip eden bizlere şampiyonluğu da yazdırdılar ya ne diyelim HELAL OLSUN!

Devamını Oku

İstanbul final-four’a hazır

18 Mayıs 2017

HEYECANLA beklenen THY Euroleague Final-Four’’u geldi çattı. İstanbul’da gerçekleşecek büyük organizasyon öncesi, THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ve Euroleague CEO’su Jordi Bertomeu medya lansmanı öncesi özel bir yemek düzenledi. Samimi diyalogların yaşandığı benzer bir yemek ortamını final-four’un İstanbul’da oynanacağı bilgisini vermek üzere de düzenlemişlerdi. O dönem Avrupa kulüplerinin İstanbul’da final-four’a pek de sıcak bakmaması sebebiyle 2 kıymetli yönetici aldıkları büyük sorumluluğun altından başarıyla kalkacaklarının mesajını vermişti.

AYLAR geçti ve dün yaptığımız sohbette Aycı, İstanbul’un ne kadar doğru bir seçim olduğunu bu güne kadar ispatladıklarını ve hafta sonunu da arzu edilen şekilde tamamlayarak örnek bir organizasyona imza atmanın hazzını yaşamak istediklerini söyledi. Sinan Erdem Spor Salonu çevresinden başlayarak NATO zirvesiyle eşdeğer güvenlik önlemleri ve salona 750 güvenlik kamerası yerleştirildiği aldığım bilgilerden dikkat çekenler. Dahası, 550 kişilik dev medya ordusu için yapılan hazırlıklar, salon içinde 400 km. kablo kullanılarak hazırlanan ışık sistemlerinden internet ağlarına, parkelerden potalara, NBA saha içi standartlarına sahip düzenlemelere kadar her ince detayın düşünüldüğünü ifade eden Aycı’nın memnuniyet ve heyecanı gözlerinden okunuyordu.

CEO HEYECANLI

DÜNYA geleninde 2 milyar gibi dev bir takipçi kitlesine ulaşacak olan Euroleague Final-Four’u 132 ülkeden toplamda 200’den fazla medya kuruluşunun takibinde. Her yıl giderek büyüyen ve dünyaya yayılan organizasyonun son ayağı olan İstanbul için Bertomeu da oldukça heyecanlıydı. Bu kararı verirken algıyla gerçeklik arasındaki duvarı yıkmak adına önemli bir çaba sarf ettiklerini ifade etti. Ancak sergiledikleri dik duruşun meyvelerini aldıklarını söyleyen başarılı yönetici, İstanbul’da olmanın kendisini her zaman evinde ve çok mutlu hissettirdiğini söyledi.

UZUN ve keyifli bir bilgi akışının sağlandığı sohbetin sonunda Aycı, tıpkı geçen sezon ikincilikte Melih Mahmutoğlu’na “Üzülme; seneye İstanbul’da bu kupayı hak ettiği şekilde alan F.Bahçe olacak” dediği gibi şimdi de tüm arzusunun gelen kupanın tek Türk temsilcimiz F.Bahçe’nin müzesinde kalacağına inandığını belirtti.

Devamını Oku

1 derbimiz daha var

30 Ocak 2017

ALIŞKANLIKLAR hızla değişiyor. Gelişen teknolojiyle birlikte ayak uydurmakta zorlandığımız ancak gerisinde kalmamak adına da ciddi efor sarfettiğimiz bir dönemin içindeyiz. Teknolojinin sporun ne kadarında olması gerektiğini tartışadururken sporun tamamen teknolojiye entegre olduğu bir alan oluştu. Yeni de oluşmadı aslıda. Bir süredir var ancak bizim için adaptasyon yeni yeni sağlanıyor.

ESPOR’DAN bahsediyorum. Bilgisayar oyunları ve oyunu oynayan takımlar artık profesyonel liglerde oynayan takımlar ve sporculardan oluşuyor. En popüleri, dünyayı kasıp kavuran LOL (League of legends). Bilindiği üzere son 2 yıldır Türkiye’de gerçekleştirilen finaller Ülker Sports Arena’yı hınca hınç doldurmuştu. Nerede bu seyirci, neden statlara gelmiyor sorusunun yanıtı ve hatta bana göre kulüplerimizin çoğu adına şapkayı öne koymak gerektiğinin mesajıydı. Staples Center’da gerçekleşen LOL Dünya Şampiyonası’nda Super Bowl’u, NBA All Star’ın geride bırakacak şovlar ve izleyici katılımı yaşanınca ben de haliyle takip edilecek organizasyonlar listeme ekledim.

MEDYADA DA İLGİ YOĞUN

GEÇTİĞİMİZ aylarda Barselona’da yapılan Lol All Star’ını takibe gittim. Milyonlarca dolarlık takımların, ülkemizde şampiyonluk mücadelesi veren takımların yıldızlarıyla yarışan kontrat ücretlerine sahip oyuncuların yarışına tanıklık ettim. Tahmin edileceği üzere biletler tükenmiş. Oyun karakterlerinin sembol ürünleri neredeyse tamamen satılmış. 2 gün boyunda saatlerce dolu olan salonda Avrupa ve Kore karmalarının kıyasıya yarışına, desteklediği takımın yanı sıra kazananı alkışlayan mest edici bir genç topluluğa canlı şahit olma fırsatı yakaladım.

TÜRKİYE’YE döner dönmez de derbi heyecanı sardı tabii. Espor’un gelişimi, gördüğü ilgi spor kulüplerimizin kayıtsız kalamayacağı boyutta olunca F.Bahçe ve G.Saray da ligin parçası oldu. Çok da iyi oldu demekten kendimi alamıyorum. Geçen hafta sonu yeşil sahalar, potalar, fileler dışında bir F.Bahçe-G.Saray rekabeti yaşandı. Bu platformda ilk kez karşı karşıya gelen ezeli rakiplerin mücadelesinden kazanan çıkmadı. Sonuç 1-1. ‘Beraberlikle başlayan 2 ezeli rakibin tarihteki mücadelesi…’ diye başlayan cümlelerin temelini attı. Konu F.Bahçe-G.Saray rekabeti olunca da yazılı ve sosyal medyanın da ilgi odağıydı. Ne mutlu ki artık bir derbimiz, bir heyecanımız daha var.

Devamını Oku