Yaz enerjinizi artıracak meyveli tarifler

29 Haziran 2018

Temmuz, meyvenin, sebzenin en taze ve en bol olduğu, bahçe sofralarının da en çok revaç gördüğü aydır. Kavunlu dondurmadan karpuz salatasına mevsim meyveleri ile hazırlayacağınız hafif ve leziz tarifler hazırladım.

William Shakespeare’in ölümsüz eserlerindendir “A Midsummer Nights Dream”… Bana, hep Temmuz ayının, yani yaz mevsiminin ortasının akşam sofralarını hatırlatır bu yapıt. Ünlü Roma İmparatoru Jül Sezar’ı da unutmadan geçmeyelim bu arada. Yılın yedinci ayının, yani Temmuz’un isim babası Sezar’dır (Julius)… Doğrusu, isim babasına gerçekten de tam anlamıyla yakışan bir aydır masalardaki ihtişamı ve lezzetleriyle.

Meyvenin, sebzenin en taze ve en bol olduğu. Bahçe sofralarının da en çok revaç gördüğü zaman dilimidir Temmuz ayı. Bu açıdan, benim de favori ayımdır temmuz. Pazarlar, ağzına kadar lebalep dolar taşar… Manavlar, mücevher mağazalarını andırır tek kelime ile… Pırıl pırıl… Üstüne üstlük mis kokuludur bütün tezgâhlar… Evlerdeki doğal aşçılardan restoranlardaki profesyonel uzmanlara kadar mutfak erbabının en çok malzeme alternatifleriyle karşılaştıkları, bolluk içerisinde seçim yapmakta zorlandıkları aydır temmuz.

Yıllar önce ilk kez Fransız aşçılardan duymuştum. Bilirsiniz, amuse-bouche Fransızca kökenli bir kavramdır… “Ağız Zevki” ve/veya “Damak Hoşluğu” diye çevrilir Türkçe’ye. Bir ön yemeğin ilk kullanımında, şefin yaratıcılığını ana yemeğin önüne geçmeden ortaya koymasını sağlayan… Kaşıkla yapılan bir ön sunum olarak geçmiştir gastronomi literatürüne. İkinci kullanımı ise, tamamen Temmuz ayı ile ilgilidir. Taze meyvelerin, sebzelerin ilk tadımı anlamında Damak hoşluğudur doğrudan. Meyvelerin içimizi serinlettiği temmuzun tadını çıkaralım.

Temmuz meyveleri

Kayısı, avokado, yaban mersini, kiraz, sarı kiraz, üzüm, incir, kavun, karpuz, şeftali, ahududu, vişne, nektarin, mürdüm eriği, papaz erik, kırmızı erik, böğürtlen
Çilekli ev dondurması (Nazlı Kalmuk’un Tarifi)
Malzemeleri: - 4 yumurta - 200 ml krema - 4 çorba kaşığı şeker - 1 tutam tuz - 1/2kg çilek - 1 paket vanilya Hazırlanışı: Yumurtaların sarısını ve beyazını ayırın. Yumurta beyazını bir tutam tuz ile birlikte kısa bir süre çırpın. İçine toz şekeri ekleyip karışım katı bir kıvam alana kadar mikser ile çırpılmaya devam edin. Ayrı bir kapta kremayı mikser ile yine katı bir kıvam alana kadar çırpın. İçine ayrı bir kapta çatal ile çırpılan yumurta sarılarını ekleyip spatula ile yavaş yavaş karıştırın içine yumurta beyazı karışımı ekleyin. En son olarak vanilya ve rondodan geçirilerek elde ettiğiniz çilek püresini ekleyin. Tüm malzemeleri karıştırdıktan sonra cam bir kaba dökerek üstünü streç film ile kapatın. Dondurmanız biraz katılaşınca buzluktan çıkarıp iyice karıştırın. 8-10 saat derin dondurucuda beklettikten sonra servis edebilirsiniz. Kayısılı kek (Oya Emerk’in Tarifi) Malzemeleri: - 50 gr mısır unu l 300 ml su l 1/4 çay kaşığı tuz l 75 gr un l 1 paket kabartma tozu (10 gr) l 75 ml sıvı yağ l 100 gr toz şeker l 2 adet yumurta (sarısı ve beyazı ayrılır) l 3 yemek kaşığı portakal suyu l 100 - 150 gr kayısı (küçük küçük kesilmiş) l Pudra şekeri l 15-20 adet taze badem Hazırlanışı: Fırın 160 dereceye ısıtın. 20 cm’lik kalıbı yağlayın. Mısır unu ve tuzu sos tenceresine alın, 300 ml su ile çırparak ilave edin, kaynama noktasına gelince ocağın altı kısın. Mısır unlu karışımı koyulaşana kadar sık sık çırpın, Daha sonra ılımaya bırakın. Unu ve kabartma tozunu sıvı yağ ve şeker birlikte çırpın ve yumurta sarılarını ilave edin. Mısır unlu karışımı da katıp pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırın. Unlu karışıma portakal suyu ve doğranmış kayısılarda ekleyin. Başka bir kasede yumurta beyazlarını kar gibi olana kadar çırpın. Söndürmeden mısır unlu karışıma katın. Hazırlanan kek kalıbına dökün. Önceden ısıtılmış fırında 35 dakika pişirin. Papaz eriği smoothie (Twins Coctail Lab Tarifi) Malzemeleri: - 7,5 cl Twins Stevia syrup - 7,5 cl limon suyu - 4-5 adet kuzu kulağı - 3 adet yeşil erik - Limon zest - Buz Hazırlanışı: Tüm malzemeleri buz ile beraber blenderda çekin. Bardağa aldıktan sonra erik ve taze nane ile servis edebilirsiniz. Karpuz salatası (Say Hello Brasserie Tarifi) Malzemeleri: - 1 dilim karpuz - 40 gr Ezine peyniri - 3-4 yaprak taze nane - 1 kaşık nane yağı - 1 çay kaşığı çörek otu Hazırlanışı: Bir dilim karpuzu 2 cm küpler halinde kesin. Üzerine Ezine peynirini ufalayın. Ayıkladığınız bir bağ taze nane yaprağını 1 çay bardağı zeytin yağı ile blenderdan çekin. İçine biraz tuz ilave edin. Sonra ince bir süzgeçten süzün. 1 kaşık salatanızın üzerine gezdirin. Çörek otu ve taze nane yaprağı ilave ederek servis edebilirsiniz. Cheff-tali smoothie (Twins Coctail Lab Tarifi) Malzemeleri: - 5 cl Twins Stevia syrup - 5 cl limon suyu - 1 tam şeftali - 1 küçük boy çilek - Buz Hazırlanışı: Tüm malzemeleri buz ile beraber blenderda çekin. Bardağa aldıktan sonra elma ve çilek dilimleri ile servis edebilirsiniz.

Devamını Oku

Hem lezzet hem alışveriş durağı

23 Haziran 2018

İstanbul-İzmir karayolundaki eat.stop, sunduğu hizmet çeşitliliği ve standartları ile yol üstü işletmelerini yeni bir çağa taşıyor.

Türkiye gastronomik anlamda hızla yükseliyor. Zengin coğrafyamızın ihmal yıllarının telafisi için ülkemizin dört bir yanında seferberlik ilan edilmiş gibi. Bu anlamda en güzel örneklerden biri eat.stop. Amaç ne eat.stop’ta? Yolcular için karayollarında öncelikle lezzetli bir mola verilmesi ve market ihtiyaçlarının da giderilmesi. İstanbul - İzmir otoyolu üzerinde 8 tesisle 7/24 arası hizmet verilmesi. eat.stop; iş ya da tatil amaçlı seyahat edenler, ağır vasıta sürücüleri, otobüs firmaları, yolcular ve yerel halk için tek seferlik bir “durak” değil, tekrar gelinecek bir “uğrak” noktası.

Yöre üreticilerine destek

eat.stop, ağırlık itibarı ile yöresel tatların yer aldığı mönüsündeki dünya mutfağından örneklerle de lezzetli bir mola vadediyor. Yöresel mutfağın diyorum; çünkü eat.stop’un en pozitif taraflarından biri, bulunduğu bölgelere katkı sağlamayı prensip edinmesi. Yerel üreticiler, ürünlerinin satışa uygun hale gelmesi için gerekli gıda güvenliği ilkelerini öğrenip uygulamaya başlıyor, böylece kendilerine daha geniş bir satış ağı yaratıyorlar.

Orhangazi’nin Gedelek köyünün turşuları, Gemlik zeytini, zeytinyağı, İznik kokulu üzümü, Bursa yarma şeftali, Orhangazi Bayırköy bamyası popüler ürünleri. Yaklaşık 100 çeşitten oluşan açık büfe kahvaltı, atıştırmalıklar, sandviç ve unlu mamuller... Şimdilik. 80’i aşkın aşçı, o da şimdilik… Günde, tabii yine şimdilik 15 bin konuk…

Sadece yol üzerinde durup geçilecek bir yer değil, tekrar tekrar gelinecek bir “uğrak” yeri burası

Bir de öyle bir özel öyküleri var.Avrasya Aşçılar Derneği Başkanı Şef Ahmet Karaman’dan dinleyelim: “Tesis kurulurken, yiyecekler konusunda araştırma yaptık. Bölgede hamur tatlıları yapılıp tüketildiği için en büyük hedeflerden biri; farklılık katacak sütlü tatlılar üretmekti. Bunun en önemli yolu da süttü. Bölgede haftalarca manda yetiştirip, sütünü sağan kişiler ve çiftlikler aradık. Ama uzak noktalarda bulduk. Bunun üzerine, çiftliği olan, daha önce manda beslemiş paydaşlar aradık ve İznik’e 6 km. kala bir çiftlik bulduk. İşe ilk adımımızı attık. Şu an çiftlikte 18 adet sağım yapılan, 5 adet doğumunu beklediğimiz, 6 adet de yavru olmak üzere 29 mandaya sahibiz. Böylece “en iyi sütlü tatlı”yı yapma hedefimize ulaştık. Bu verimli işbirliği sayesinde eat.stop, bugün kendi tereyağını, peynirini, kaymağını, manda ve süzme yoğurdunu üreten bir lezzet durağı haline geldi.”

Devamını Oku

En tatlı ikramımız lokum 200 yaşını geride bıraktı

15 Haziran 2018

Bayram demek ziyaret ve tatlı ikramı demek... Türk geleneklerinde lokumun yeri ise çok başka. Geleneksel ikramlarımızdan olan lokumun geçmişi 200 yıl geri gidiyor.

Lâtilokum tadında bir söyleşi yaptım bu hafta... Hacı Bekir’in beşinci kuşak yöneticileri YK Başkanı Nazlı İmre ve YK Başkan Yardımcısı Hande Celalyan, 241 yıllık bir geleneği yaşatıyor. Pırıl pırıl iki kadın… Türk Mutfağı’nın efsane ismi, şekerciliğin bir anlamda duayeni Hacı Bekir’in beşinci kuşaktan torunları… Hacı Bekir Yönetim Kurulu Başkanı Nazlı İmre ve Başkan Yardımcısı Hande Celalyan… İkisi de yurtdışında işletme eğitimi görmüş, yüksek lisans sonrası yurda dönüp aile şirketinde çalışmaya başlamışlar. Yönetim onlarda.

Sohbetimiz Hande Celalyan’la:

Ağır bir sorumluluk bu diyorum;

“Ağır değil, ama büyük ve keyifli bir sorumluluk bizim için” diye giriyor söze.

Kim bilmez ki zincirin son halkası oldukları bu olağanüstü öyküyü…

Dedelerinin beş kuşak önceki büyüğü Bekir Efendi, 1777 yılında genç yaşında Kastamonu’nun Araç ilçesinden geldiği İstanbul’da , bugün hâlâ faaliyette olan Bahcekapi’daki dükkânını açıyor. Lokum, akide şekeri, tahin helvası üretip satmaya başlıyor.

Halkın ve padişahın beğenisini kazanarak ünleniyor ve Sarayın Şekercibaşısı ilan ediliyor. 19. Yüzyıl sonlarından başlayarak uluslararası fuarlarda devleti temsil ediyor.

Devamını Oku

Annemin ellerinden bayram sofrası

9 Haziran 2018

Çok ama çok özel bir bayram sofrası oldu bu. Çünkü, annemin ellerinden çıkma, özel bir Çerkes sofrası kurduk.

Kim bu Çerkesler? Tarihin en eski kavim-lerinden biri. Kuzey Kafkasyalı Çerkesler. Başka Kafkasyalı gruplar da vardır ama, Çerkes deyince Adigeler ve Abhazlar gelir ilk önce akla. Annem, Mualla Çelikkan 88 yaşinda. Babası Adige, Annesi Abhaz’dır. İki toplum da temelde aynı yemekleri yaparlar fakat, ana tarafından gördüğü ve öğrendiği için Abhazca isimlerini bilir Mualla Hanım… Bu bayram için önerdiğim sofra, onun sofrası.

Ah, neler yok ki neler içinde. Bir tür barbunya püresi olan akudırşışı, Çerkes pastası da diye de adlandırılan abısta, karalahanalı ve cevizli ahulçapa, ekşi erikli-yoğurtlu sızbal, ıspanakla yapılan harşıl, Çerkes tuzu diye bilinen pırpılçıka ve şıps. Şıps pek bilinmez ama çok önemli bir Adige yemeğidir. Orijinali şıpsi paste, yani “et suyu ve ekmek”ten gelir. Paste, yani ekmek, un ya da mısır ununun et suyu ile kaynatılarak, çektirilmesi ile elde edilir. Şıpsi ise, haşlanan et ya da tavuk etinin tıpkı keşkek yapar gibi ezilerek, suyuna süt, ceviz ve un ile bağlanması ile elde edilen çorba benzeri bir kıvama sahiptir. Şıpsi; zamanla tavuk eti, sarımsak, ekmek içi ve ceviz temelli bir mezeye dönüşmüştür..

Hepsinin üzerine nefis mi nefis Çerkes tavuğu. Ve en sonunda da artık unutulmaya yüz tutan dövülmüş cevizli ve kestaneli tatlı ahköekakan.

Güneş ve can insanı

Adige, sözcüğü doğrudan doğruya güneştir. Adige; güzel, lütûfta bulunan anlamına da gelir. Abhaz’ın kendi dillerindeki karşılığı ise Apsuva, yani Can İnsanı’dır. Bu tür bayram yemeklerinin perde arkasındaki Güneş’in Can İnsanları, yani mutfağın kahramanları -evin kadınları, yani annelerdi bir zamanlar. Annem söz gelimi, yemek davetlerinin en iyi şekilde sonuçlanması için her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünür ve yoğun bir emek harcardı. Yalnız o mu?Hepsi. Anneannem, babaannem, teyzelerim, halalarım…

Devamını Oku

Yöresel lezzetlerde top ten

2 Haziran 2018

Büyük şehirler Anadolu mutfağını keşfetti. Lüks restoranlardan mahalle arası lokantalara yöresel ürün ve yemeklerin öne çıktığı menüler görüyoruz. Yöresel ürün satan marketlere de pek çok semtte rastlıyoruz.

Anadolu mutfağına ait tatları sunma iddiası ile açılan pek çok restoran büyük kentlere unuttukları lezzetleri hatırlatıyor. Siyez bulgurundan, Antep patlıcanına kadar pek çok ürün marketlerin özel reyonlarında karşımıza çıkıyor. Anadolu mutfağı çeşitlilik ve kültürel zenginlik açısından gerçek bir hazine. Ne mutlu bize ki uzun zaman unuttuğumuz bu hazinenin farkına vardık ve kıymetini biliyoruz. En lüks restoranlardan mahalle arası lokantalara yöresel ürünler ve yemeklerin öne çıktığı mönüler görüyoruz. Yurt dışına ülkemizi temsil etmeye giden şeflerimiz Anadolu’nun ürünlerini yanlarında götürüyor. Urfa, Karacadağ pirinci ile buradayım diyor; Kayseri ve Kastamonu pastırma rekabetine giriyor. Peki, son dönemde bu yarışta hangi şehirler öne çıktı? Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Adnan Şahin’le bir çalışma yaptık. Seçim yapması zor olsa da ürünlerinin zenginliğiyle tanıtımını yapan, daha çok talep gören ve öne çıkan 10 şehri sıralamaya çalıştık.

HATAY

Lezzet fırtınası

Hatay; Anadolu’nun en zengin mutfakları arasında. Künefe, kerebiç, semirsek, kuş gözü, mütebbel, ekşi aşı, oruk, öcce, yılan balığı ızgara / şıh-ıl mahşi, sakız murcu, külünçe, belluriye, kebbet reçeli, bakla-humus, oruk içli köfte gibi lezzetleriyle tüm ülkede fırtınalar estiriyor.
Öne çıkan ürünler
Nar ekşisi, kırma yeşil zeytin, tuzlu yoğurt, yaprak peynir, keçi sıkma peyniri, künefe peyniri, hatay kekiği, cevizli biber, çakşır.
GAZİANTEP
Kebapları ile ünlü
Gaziantep Mutfağı’nın özelliği altı ay boyunca, diğer altı ay pişirilecek yemeklerin ön hazırlığının yapılması… Malhıtalı köfte, sarımsak, yenidünya, keme kebabı, şiveydiz, yuvalama, analı kızlı, küşleme, Antep baklavası, nişe helvası, beyran lezzet meraklılarının listesinde. Öne çıkan ürünler Kavrulmus iç fıstık, dağlı leblebi, kendir tohumu (menengiç), Antep karası, fıstığı, muskası, keme, zahter, sumak ekşisi, çelem turşusu. ADANA 7/24 yemek Sokak lezzetlerinin çeşitliliği ile Türkiye’de lezzet noktası olan şehir, bu lezzetleri 7 gün 24 saat aralıksız servis ediyor. Adana kebabı, şalgam suyu, şırdan, mumbar, cartlak kebabı, etli kömbe, dul avrat çorbası, yüksük çorbası, fellah köftesi, çingene kebabı, gibi yemekleriyle farkı yaratıyor. Öne çıkan ürünler Şalgam suyu, könbe, taban simidi, halka tatlısı, tulumba tatlısı, yeşil çizik zeytin, misis ayranı, taban simidi, kazan simidi. MALATYA Yeni lezzet durağı Malatya, yemekleri ve bölgeye has ürünleri ile tanındıkça tercih edilen mutfaklarından biri oluyor. En ünlü yemekleri kiraz yaprağı, ayva yaprağı sarması, analı kızlı, kağıt kebabı, kınalı ekmek, patlıcan tavası, çir. Öne çıkan ürünler Kayısı, köpük pestili, mor reyhan, erik ekşisi, Yeşilyurt dalbastı kirazı, kara nohut. BURSA Osmanlı mutfağı Bursa, mutfağı zengin yemek çeşidine sahip ama hep İskender Kebap’ın gölgesinde kalmıştı. Kemalpaşa tatlısı, fırında kavata, kuru erik yahnisi, kestaneli etli lahana dolması, süt helvası, ciğer sarması, kaymaçina önemli yemekleri arasında. Öne çıkan ürünleri Kestane şekeri, Karaoğlan Kuru Fasulyesi, Akçapınar kara inciri, mihaliç peyniri. KASTAMONU Doğal ürünler Kastamonu mutfağının zenginliği doğallığında saklı. Meşhur yemekleri katlaç, cırık tatlısı, delioğlan sarığı, fincan böreği, siyez bulgurlu eğşili pilav ve kaz etli banduma. Öne çıkan ürünleri Tosya sarı kılçık pirinci, üryani eriği, çördük ekşisi, yaş tarhana, kül çöreği, cevizli yaprak helvası, siyez bulguru, dibek kahvesi. TOKAT Özgün yemekler Bereketli coğrafyasının ürünü sebze ve meyveleri, lezzetli etleri ve özgün yemekleri ile etkileyici bir mutfak. Tokat kebabı, bakla dolması, bacaklı çorba, erikli yavan sarma, bütün çorba, bat, pehli pilav, tis böreği, yarma toygası, erik çiri, kesme yufka tatlısı, çemen giliği artık herkesçe bilinen yemekleri. Öne çıkan ürünler Asma yaprağı, çalma pekmez, bez sucuk, tatlı tarhana, alaca patlıcan, zile pekmezi, pestil, çemen, Tokat simidi, kızılcık marmelatı, kuşburnu pelveri. KONYA Mevlevi etkisi var Selçuklu ve Mevlevî kültürel mirası Konya’nın mutfak kültürüne yansımış. Furun kebabı, etli ekmek, bamya çorbası, tandır çorbası, kayısılı et, kabak çullama, hoşmerim, bulgurlu sazan, yufkalı içli köfte, susuz kebabı ve sac arası önemli lezzetleri. Öne çıkan ürünleri Küflü Konya tulum peyniri, obruk, Ereğli ivriz peyniri, meram domates çorbası tuzu, Beyşehir salçası, Mevlana şekeri, bozkır tahini, kadıhanı pidesi, Seydişehir leblebisi. İZMİR Çok kültürlü şehir Türkler İzmirli Rumlar, Levantenler, Afrika kökenli Araplar şehrin mutfak kültürünün çeşitliliğini oluşturuyor. Şevketi bostan, kabak çiçeği dolması, sütlü balık, lokma, izmir köftesi, ekmek dolması, enginar dolması, kumru, sakızlı un kurabiyesi sadece İzmir’de değil her şehirde aranıyor. Öne çıkan ürünler Boyoz, Tire yoğurdu, sakız, zeytin ve zeytinyağı çeşitleri, Ödemiş patatesi, şevketi bostan, radika, kırmızı bamya, kuş yüreği, teke sakalı, kopanisti peyniri, armola peyniri, İzmir tulum peyniri. KAHRAMANMARAŞ Orta Asya tatları Baharat ve İpek Yolu üzerinde bulunan, Balkanlar ve Rumeli’den aldığı göçlerle bu mutfak kültürleriyle de etkileşime giren Kahramanmaraş’ın başlıca yemekleri; eşkili çorba, simit köftesi, suluyağlı, eşkili köfte, keşk aşı (döğme aşı), Maraş pilavı ve bayram çöreği. Öne çıkan ürünleri Dövme dondurma, biber, tarhana, un sucuğu, bastık, çullama, ravanda, tirşik otu.

Devamını Oku

Bu safari, tüm dünya lezzetlerini kapsıyor “Gurme Safari”

1 Haziran 2018

Safari denince aklınıza Afrika’ya yapılan seyahatler gelmesin. Antalya’da Barut Lara Hotel, Türk ve dünya mutfağından örneklerle gurme safari düzenliyor.

Artık, safari yapmak, doğayla iç içe olmaktan ötelere çok çok ötelere taşmış. Gastronomi boyutunu da katmış terminolojisine. Barut Lara Hotel sayesinde gastro-turizme destek sunan yepyeni bir boyut eklenmiş turistik safarilere. Adı da Gurme Safari. Üstüne üstlük, yalnızca bizim coğrafyamızın ürünlerini değil, dünyanın dört bir yanından lezzetleri tattırıyor...

Antalya mutfağının yemeklerini tanıtmak amacıyla açılan Türkiye’nin ilk yüzde yüz yöresel restoranı Tirmis’le gastro/turizmde öncülüğü üstlenen Barut Lara’nın bu sezon sürprizi Gurme Safari. Geçtiğimiz günlerde bu safariye katılmak için Antalya’daydım.

Konukların rezervasyon yaptırarak katıldıkları, Executive Chef Özkan Şen’in rehberliğindeki bu lezzet turu, Beach Bar’da Alman miksolog Ole Buddrus imzalı taze salatalık suyu, zencefil, sumak ve ayran gibi karışımlarla hazırlanan içeceklerin tadımıyla başlıyor. Sonra da otelin her biri farklı konseptteki restoranlarının seçkin lezzetleri tadımlık porsiyonlarla keşfediliyor.

Gurme Safari, Çay Room’un terasında dijestif kokteyl ve kahve ikramıyla son buluyor. Konuklara katılım sertifikaları da sunuluyor.

Adım adım gurme safari

İlk restoranımız Zestful Bazaar: kızarmış ekmek dilimleri üzerinde somon füme, alabalık füme, uskumru füme, kaburga füme, nuar füme, dana dil füme veya hindi füme ikramı. Daha sonra Japon Restoranı Iro Susuhi Bar’a gidiyoruz: Nigiri, Maki ve Uramaki tadıyoruz. Sırada Napoli Pizzaları var. Napoli Usulü Ekşi mayalı hamurla hazırlanan pizzaları yiyoruz ama aklımız bir sonraki durakta.

Devamını Oku

Ramazan’da diyet de mümkün iftardan 1-2 saat sonra spor da

25 Mayıs 2018

Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak, sağlıklı bir Ramazan geçirmek isteyenler için beslenme önerilerinde bulundu.

Ramazan ayını çok severim. Bu güzel ayda oruç farzınızı yerine getirmenin verdiği huzurun yanı sıra iftarı açarken yediğiniz o ilk lokmanın ya da içtiğiniz o ilk yudum suyun lezzetini başka hiçbir şeyde bulamazsınız. Her evde ayrı bir oruç heyecanı, telaşlı bir iftar hazırlığı ay boyunca devam eder gider. Elbette konumuz hiç değişmiyor. Beslenmemiz nasıl olmalı? Nelere dikkat etmeliyiz… Dillendiremeyiz bir türlü, ama biyolojik ihtiyaçlarımız ile psiko-sosyal âdetler arasında arasında sıkışır kalırız çoğu zaman. Beslenme ve Diyet uzmanı Dilara Koçak’la keyifli bir Ramazan ve sağlıklı beslenme sohbeti yaptık.
“Oruç tutarken aynı zamanda normal yaşamımızdaki ihtiyaçlarımızı aynen karşılayabiliriz” diyorsunuz.
Peki nasıl?
Aslında Ramazan ayında enerji ve besin ihtiyacımız diğer zamanlardan farklı değildir. Burada tek farklılık öğün düzenleri ve öğün sayısı oluyor. Normalde gün içine yaydığınız öğünlerle aldığınız besinleri, Ramazan’da sahur, iftar ve ara öğün şeklinde planlayacağınız öğünlerde almanız gerekiyor.
O zaman öğün atlamak hata…
Ramazan’da yapılan en büyük hatalardan biri öğün atlamak. Sahur öğünü genellikle uyku sevenler tarafından atlanıyor. Bu kişilerde metabolizma hızının yavaşlaması, kan şekeri düşüklüğü, vücudun susuz kalması gibi durumlar gözlenebiliyor.
Yani iftar sofrasında yüklenmeyeceğiz….
İftar en beklenilen öğün. Orucunuzu önce birkaç hurma veya zeytin ve 1-2 bardak suyla açtıktan sonra 10-15 dakika bekleyin. Daha sonra ılık bir çorba ile devam edebilirsiniz. 20.00-20.30 arası orucunu açan bir birey, 2 saat sonra 22.00-22.30 arası bir ara öğün yapabilir.
Geleneksel iftariyeliklere dikkat!
Ramazanda gelenek halini almış iftariyelikler adı altında yenen besinler aslında genel anlamda şarküteri ürünleri. Sucuk, salam, pastırma, kaymak vb. Bu ürünler doymuş yağ açısından zengin oldukları için özellikle kalp hastaları için riskli.
İdeal bir iftar ve sahur mönüsü nasıl olmalı?
Yumurta, az tuzlu peynir, ceviz, yeşillikler ve tahıllı ekmek ile yapılan bir kahvaltı ideal olabilir. Eğer sahurda kahvaltılık değil de yemek yemeyi tercih ederseniz, az yağla yapılmış zeytinyağlı yemekler en doğrusu olacaktır. Sahurda susuzluğu tetikleyecek aşırı yağlı ve tuzlu besinlerden uzak durulmalıdır. İftar için ise; 1-2 adet hurma ve 1 kâse sebze çorbası, 15-20 dakika sonra porsiyon ana yemek yanında ise yoğurt ve salata olabilir. Bulgur, ekmek, makarna, pide gibi karbonhidrat içeren besinleri dengeli bir şekilde tüketmek gerekir.
Ramazan ve diyet yan yana nasıl duruyor?
Bu dönemi de yılın diğer zamanları gibi düşünebilirsiniz, almanız gerekenden daha az kalori alırsanız kilo kaybedebilir, eğer daha fazla alırsanız da kilo alma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunun için mutlaka öğün atlamadan, sahur, iftar ve bir ara öğün şeklinde beslenmeye özen gösterin.
ISPANAKLI YILDIZ YUMURTA Malzemeleri - 4 adet yumurta - 1/2 kg ıspanak - 1 adet doğranmış kuru soğan - 1 yemek kaşığı zeytinyağı - Kimyon l Kekik l Kırmızıbiber - Tuz l Karabiber Hazırlanışı: Ispanakları el ile irice parçalayın. Tavanıza zeytinyağını, doğranmış kuru soğanı ve damak zevkinize göre tüm baharatları ekleyin. Soğanlar pembeleşinceye kadar kavurun. Tavaya ıspanakları da ekleyip pişene kadar kavurmaya devam edin. Ispanaklı harcın içerisinde küçük boşluklar oluşturun ve yıldız kalıplar koyun. Kalıpların içerisine yumurtaları kırın ve pişirin. Üzerine kırmızı biber serperek sıcak olarak servis edebilirsiniz. İftarda pide, sahurda tam tahıllı ekmek yiyin Spor aktivitelerine devam edebilir miyiz? Ramazan ayında eğer herhangi bir sağlık sorununuz yoksa, iftardan 1-2 saat sonra sporunuzu yapabilirsiniz. Gün içinde spor sırasında özellikle sıcak havalarda sıvı kaybı ve uzun süren açlık, sorunlara sebep olabilir, aman dikkat. Ya ekmek ve pide? Ramazan pidesinin avuç içi büyüklüğündeki bir parçası bir dilim ekmeğe eşittir. İftarda pide tüketebilirsiniz ama sahurda daha uzun süreli tokluk için mutlaka tam tahıllı ekmek tüketmenizi öneririm.

Devamını Oku