45’LİK!

13 Şubat 2018

SEZONUN ilk yarısında Igor Tudor’lu G.Saray’ın ideal 11’inin 5 oyuncusu çeşitli sebeplerle sahada yoktu. Muslera, Mariano, Fernando, N’Diaye ve Tolga’nın olmadığı sarı-kırmızılı ekip, düşme tehlikesi yüksek rakibi önünde her hattıyla harika bir 45 dakika oynadı. Klasik Fatih Terim takımı, gücü sınırlı rakibi önünde oynadıkça zevk aldı; zevk aldıkça goller buldu. Gomis, bu ülkede mevcudun en iyilerinin başında geldiğini kanıtladı. Belhanda ‘Hocam iç sahada ve rakibin üzerine yıkılan oyunlarda ben buradayım!’ mesajını güçlü şekilde verdi. Garry Rodrigues ve Sofiane Feghouli 2 bekin de katılımı ile kanatları olumlu kullandı.

MAÇIN hareketi ise 2. gol öncesi Garry’nin olağanüstü sprinti ve sonrasındaki asisti oldu. Donk-Selçuk orta sahası iyi işledi. Sofiane sadece kanadı iyi kullanmakla kalmadı; yakın dönemde oynadığı orta bölgeye hep attı kendini. İlk yarıda 3-0 olduktan sonra, soğuk havaya rağmen tribünleri dolduran 34 bin kişi farkın açılmasını beklerken durgun bir G.Saray izledi ikinci 45’te!

ÇALIŞAN FORMAYI ALIR

KISACASI ev sahibi, bir 45’likle yetindi! Fatih Terim maç önündeki açıklamasında ‘Sezonu 18-19 kişiyle tamamlayacağız, herkesten yararlanacağım’ derken adalet duygusuna da vurgu yaptı zannımca. Linnes tercihi ezber bozmaktan ziyade ‘İdmanda iyi çalışan formayı alır!’ kavramının altını çizmek demek. Kupa-Lig dengeli götürüyor kadroyu hoca. Önünde çetin bir yol olduğunun herkesten çok o farkında!

Devamını Oku

Derbi takımı

11 Şubat 2018

AYKUT hocaya geçen hafta deseydik ki ‘Başakşehir’den hangi 3 oyuncu oynamasın?’ vereceği yanıt Emre, Mossoro ve Eprianu olurdu. Çünkü Başakşehir’in Adebayor’u üstün kılan hücum anlayışının dip dalgası bu üç oyuncunun 1. bölgeden oluşturduğu soldan başlayan hat...

EMRE cezalı, Mossoro sakattı. Eprianu’nun cumartesi gecesi hastalanması ev sahibine tuz biber, F.Bahçe’ye bal börek oldu. Geriden kurulamayan oyun, Başakşehir’in kolunu kanadını kırdı. Çünkü 4. yılda Abdullah hocanın takımı getirdiği nokta şu ki ‘bu takım pasla çıkacak. Dan-dun vurmayacak.’ Bu anlayışın 3 silahşörsüz bedeli F.Bahçe’nin çarçabuk işi çözmesi oldu. İlk 20 dakika 3 olabilirdi. Mahmut da takım savunmasına yeterli desteği vermedi, sarı-lacivertliler orta sahadaki gücünü de gayet ekonomik kullandı. Zaten bireysel hata olmadan bu takıma gol atmak güç! Aykut hocanın kuşkusuz planlarında Başakşehir’i önde basıp etkisiz hale getirmek vardı ancak 3 eksikle işi kolaylaştı.

NET! NET! NET!

GULIANO’NUN dönüşü muhteşem oldu. Brezilya Milli Takımı’nda olmayı kafaya takmış belli ki! Takım oyunu kadar, kendi oyununu da; yaratıcı yönünü de ortaya koydu. M.Topal da yararlandı bundan, maçın yarısını adeta 8 numara gibi oynadı. Aklı hep ilerideydi. Fernandao’nun F.Bahçe’deki kariyer maçıydı. Defans 4’lüsü hiç sakarlık yapmadı. Arda’nın joggingleriyle Clichy’yi yalnızlaştırdığı sağda Dirar ve Isla etkili oldu.

MAÇI F.Bahçe kazandı net! Hakkıyla aldı net! Şampiyonluk yarışında yelkenini doldurdu net! Bu takım derbi ve büyük maçların takımı net! Başakşehir’in önünde kritik Trabzon deplasmanı var. Eksikler dönerse maçta ve ligde iddiaları sürer. Orada kayıpsa dün bozulan moralleri sıfırlar. Derman hocadadır. Ancak dün Arda’ya neden o kadar sabretti anlayamadık. Sahanın en kötüsüydü, hocanın yanı da alternatif doluydu. Dünün galibi yse Aykut hocadır. Yürekten kutlamalı onu da..

Devamını Oku

Maç Konya’nın olmalıydı...

5 Şubat 2018

SEZONUN en kötü Başakşehir’ini izledik. Karabük ve Sivas deplasmanlarında bile bu denli mahkum oynamadılar. Adebayor golü dışında rakip kaleye neredeyse gidemediler. Konya 1 puandan fazlasını hak etti. Çünkü dersine iyi çalışmıştı Şifo hoca... Kalecisiyle bile topu oyuna sokma niteliğine haiz rakibine 3. bölgede baskı uygulayınca Başakşehir oyuna giremedi. 25 dakika kımıldayamadılar. Kafalarını kaldıramadılar.

KONYA 4-5 gol pozisyonu da buldu. Beceri ve Jahovic ile henüz oluşmayan uyum gibi nedenlerle gol atamadılar. 25’lerde oyuna merhaba diyen Başakşehir’in Emre-Adebayor ortaklığındaki golle sahadaki varlığına aydık!

HÜKMETMELERİ LAZIM

2. yarıda da durum değişmedi. Konya yine baskıyla başladı. İlk yarıdaki kadar net pozisyonlar bulamadılar ancak sürekli aradılar. Abdullah hoca, 60’larda Arda’yı oyuna alıp ileride top tutmayı, baskıyı kırmayı denedi. Orada da başarılı olamadılar. Sonlara doğru iyice geri çekildiler. Bir yerleşim hatası golü getirdi, 2 puan gitti. Savunmadan aklı başında çıkışla orta saha, hatta 3. bölgeye top atamadıktan sonra Başakşehir’in akışta kalması güçleşiyor. Tabii bunu da Konya yaptı.

OYUNUN hakkı beraberlikti diyemeyeceğim. Konyaspor galibiyeti hak etti. Başakşehir, oyunu alamadığı hiçbir maçta başarılı olamıyor. Oyuna hükmetmeleri gerek, oyunlarını oynayamadıklarında kazanmaları güç.

DAHA ETO’O GELECEK

KONYA’YA gelince... Mehmet hocanın bu takımına Eto’o gelecek. Orkan tam adapte olacak. Kalanlar forma için kendilerini daha da motive edecekler. Peşi sıra üst sıralardaki takımlarla oynadılar, 6 puanlık maçları yavaş-yavaş başlayacak.

SON not da Skubic’e... Aykut Kocaman 170 bin Euro’ya transfer etmişti. Ülkenin oyunun her iki yönünü de becerebilen sayılı beklerinden. Mehmet Özdilek’in en büyük silahlarından biri. Sürekli tehdit oluşturuyor rakiplere...

Devamını Oku

28 puana şampiyon olur mu ?

29 Ocak 2018

Denklem basit! 15 maç, 45 puan ortada. 4’ü büyük takımlarla, 11’i kalanlarla… Tabii ki oynamadan maç kazanılmaz. Ancak Başakşehir, yarışta olduğu 3 büyükten 9 puan aldığı takdirde, işi çok kolaylayacak; kalan 12 maçtan da 19 alırsa 70 ile şampiyonluğa çok yakın olacak. 70’i aşabilirse de bir takım bu ligde; adı BAŞAKŞEHİR olacak. Maç ayırt etmeden söylersem de 45’in 30’unu alırlarsa 72’ye bitirebilirler bu işi! Bu da 5 yenilgi kredisi demek! Kullanabilirlerse büyük avantaj!

HALEN acaba’m ‘takımın yaş ortalaması’. Gerçi Arda ile Bajic’in katılımı yaş ortalamasını düşürdü. Öte yanıyla gerek idman planlaması, gerekse maçlardaki seçimleriyle hoca ‘yaşlı’ takımı çok doğru kullanıyor.

BAŞAKŞEHİR-Karabük maçının teknik analizi yapılmaz. Bir tarafta ‘Türk Futbolunun Acı Gerçeği’, öteki tarafta ‘elbette kamunun avantajlarını da kullanarak’ oluşturulmuş ancak üstüne konarak gidilmiş harika futbol düzeni. Aradaki farkın sahaya yansıması bu kadar olurdu. Fütursuz harcanan paralar, gelirlerin çok üstündeki giderler, abartılı menajer payları, en kibar deyimiyle ‘göz yumulan ihmaller’, emeğin emekçinin kul hakkına göz dikme… Ve sonuç Karabük! Mavi ateşi yakan Karabük Demir Çelik işçilerinden alınan düzenli aidatlar ne bu dünyada ne öteki tarafta helal edilecektir, bu takımı bu hale getirenlere… Levent hocaya ve futbolcuların alın terlerine saygı duyuyorum. İnanın olan biten spor değil, hukuk konusu kentte.

BU GÜÇ, HİÇBİR YERDE YOK!

BAŞAKŞEHİR’İN oyunu çok güçlü. Karabük önündeki oyun ve skor, bırakın büyük takımları, gelecek haftaki Konya deplasmanı için dahi ölçü değil. Ancak bu güçlü oyundan da Türkiye’de yok! Adeta 2 on numara ile oynayan, defansif orta sahadaki 2. seçeneği İsviçre Milli Takım kaptanı olan, 3 büyük endüstriyel ligde forma giyen kaptanı çıkarken, 1 ay öncenin Barcelona oyuncusunun oyuna girdiği, sol beki ve santraforları Premier Lig’den, sağ açığı ligin asist kralı olan, yedek 11’inden ligin ilk 5’ine aday bir grup çıkarabileceğimiz takımdan söz ediyoruz. Bu güç, hiçbir yerde yok!

Devamını Oku

Maaşlar yattı mı?

27 Ocak 2018

ÖNCE taraftarların marifet saydığı ‘oyuncuyu maç sırasında ıslıklama saçmalığına’ değinmeli. Bu tavırdan olumlu sonuç alındığı vak’i değil! En fazla, kenardaki hoca ‘oyuncunun meslek onurunu düşündüğü, atmosferin de temizlenmesi için’ onu dışarı alabilir. Fatih hocaya bunlar vız gelir, tırıs gider! F.Bahçe’de de oluyor, yapmayın, kimseye faydası yok.

G.SARAY istediği gibi başlayamadı. Omurgadaki 3 isim (Fernando, Ndiaye ve Gomis) olmayınca sezon başından beri oynanan oyun, hele de başka hocayla, iç sahada bile oynanmıyor. Umar ve Serdar ile hızlı çıkacağı bilinen rakibe karşı zihinde önlemler paketi devreye girince ritim istendiği gibi olmadı. Musa-Mehmet gibi iki önemli oyuncuyla Selçuk-Tolga-Feghouli’ye öne oynamak adına yeterince alan bırakılmadı. Bunlardan kaçan Tolga, 2-3 ara pas ile hücumda üstünlük kurmaya yardım etti. Bir de boş kaleye ayağını uzatamadı. O pozisyonların yıldızı ise Rodrigues idi. Her atakta katkısı vardı. (2. golde de)

BAŞKA SORUM YOK!

UMAR ve Serdar, G.Saray’a bilhassa ilk yarı zor anlar yaşattılar. Devreye Denayer sıkça girdi. 37’deki gol oyun vitesinin artmasına katkı vermedi. Ne kalan 8 dakika, ne 2. yarı G.Saray hiçbir 15 dakika üst üste oyunu alamadı. Hoca, 2. yarıya ‘Top daha çok hücumda kalsın, sonucu da erkenden alalım’ öngörüsüyle Belhanda’yı alsa da oyun hükümranlığını hiç alamadı. Osmanlı’nın iyi oyun planına karşı sorunu, kaleyi bulamaması. Kaleyi bulan ilk şutu 70’te bulmaları atakları olumlu sonlandırmaları konusunda zaafları…

G.SARAY kazandı. 4 ay maaşı geciken, 2. hocaları ve 2. yönetimiyle çalışan, önemli bir arkadaşlarının takımdan gittiği ‘yeni!’ oyuncu grubunun son 15 maça iddialı girmesi kıymetli kazanım. İyi mi oynadı? Hayır! Fark daha fazla olur muydu? Kesin.. Karce nefisti! Osmanlı puan alabilir miydi? En az %49 şansı vardı bunun için. Sonuç; N’Diaye satılacak, oyuncu maaşı ödenecek! Başka sorum yok!

Devamını Oku

Nefis maç, büyük özgüven

23 Ocak 2018

HARİKA bir maç izledik. 7-1 G.Saray kazansa bir şey diyemezdik! 2-0 sonrası 4-2 Kayseri kazansa da… Emeği geçen herkesin ayaklarına sağlık. G.Saray kazanmış olabilir. Ancak ilk 17 haftadaki Kayserispor, ikinci yarıda da harikaydı. Maçı çevirmelerinin önüne Muslera geçti. İki kritik kurtarış yaptı. Ama Kayseri oyunda ikinci yarı kaybetmedi; maçın içindeydi.

G.SARAY için kolay değildi başlangıç… Değişen ve ekonomik anlamda belirsiz gelecek perspektifi… Tamam Genel Kurul irade koydu da… Kasaya para da koymalı. Tonla dedikodu. Yok Gomis’in parası ödenmemiş, yok personel maaşı yatmamış (ki doğru), yok Mayıs’a kadar kasa tamtakır imiş! Üstüne Gomis, Maicon ve Fernando gibi 3 önemli isim oynamıyor; Belhanda da hoca tercihiyle yok. Deplasmanın adı soğuk sert Kayseri… Taş gibi bir takım…

TÜM bu şartlarda 4-1-4-1 gibi de adlandırılabilecek 4-2-3-1 varyasyonu bir sistem. Selçuk tek savunmacı önde zaman-zaman 6, bazen 8, bazen 10’a evrilen bir N’Diaye, bir de Feghuli. Sofian için merkezde de oynayabileceği konusunda yorumlar yapmıştım. Net 10 gibi de oynayabiliyor, kanat da, forvetin ardındaki ikili de. Şimdi Belhanda düşünsün. Oranın tapusu artık her daim onun değil.

İYİ bir ilk yarı oyunuyla atılan iki Eren golünün sonrasında Kayserispor, ikinci yarı oyunu net ele aldı. Golün sonrasında iki önemli Muslera kurtarışı maçı G.Saray’a getirdi.

SİNAN ÇOK KAÇIRDI

Sinan 3 net pozisyon kaçırdı, Gary sonucu belirledi. Fatih Terim 46-60 arasındaki baskıyı kıramayınca Tolga ve Donk’u oyuna alıp orta sahayı sertleştirdi, bunda da başarılı oldu. Donk hücumda Sinan’a attığı harika ara pas ve savunmada yaptığı 2-3 kritik müdahale ile maçın kritik isimlerinden biri oldu. Sinan demişken... 3 net pozisyon buldu. En az 1’ini atsa maç erken kopacak, ona da güven olacaktı. Ligin en dişli deplasmanlarından birinde en iyi (en azından 45 dakika) oyunlardan biriyle kazanmak sarı-kırmızılılara büyük bir özgüven getirecek. Donk, Selçuk, Eren ve Sinan da artık ‘biz de bu takımın parçasıyız’ diye hissedeceklerdir.

Devamını Oku