Bank Asya’ya düşmenin yanı sıra puanı da silinecek. Beşiktaş-Trabzon ise daha hafif sıyrıklarla atlatabilir
TFF’ye yakın kaynaklardan sızanlar hiç iç açıcı değil
Bugünlerde nereye gitsem aynı sorulara muhatap oluyorum:
- Lİg ne zaman başlayacak?
Suçluysa suçunu çeksin.. Ama uğradığı medya linci akıl ve izanla bağdaşmıyor
IMF Başkanı’nın başına geleni yaşıyor F.Bahçe Başkanı.. Ama fanilasıyla bile görüntüsünün çekilip yayınlanması, emniyetteki fotoğrafının poster gibi verilmesi de artık ayıp oluyor
Herkes tarafından çok tehlikeli görülen bir konuda, lafı hiç eğip bükmeyeceğim..
Türk futbolunda Aziz Yıldırım adında bir fenomen varsa, onunla en fazla uğraşmış, derdini yaşamış, bu sebeple belli sıkıntılar çekmiş, F.Bahçeli olmasına rağmen son 9 senede hiçbir maçına gitmeyecek kadar F.Bahçe’den uzaklaşmış bir F.Bahçeli olarak kaleme alıyorum bu satırları.. Meseleyi duygularımdan bağımsız, hesapsız-kitapsız değerlendirmeye çalışacağım:
ANKARA’DAKİ GÖKÇEK ŞOVUN ARKASI FOS ÇIKTI:
“Aziz Yıldırım, Melih Gökçek krizini 5 dakikada çözdü” dediler ama 24 saatte anlaşıldı ki, bir çuval incir berbat olmuş.
AZİZ Yıldırım’a yakın gazeteler yazıyor:
“Aziz Yıldırım, Melih Gökçek krizini 5 dakikada çözdü.”
Aziz Yıldırım söz verdi: Ankaraspor’un vergi borcunu 17 kulüp ödeyecek
TÜRK futbolunda yeni dönem resmen başladı.. Benim gözümle “Son 48 saatte aslında ne oldu?”nun özeti şöyle:
-M.Ali Aydınlar’ın yönetim kurulu listesini salı sabahı açıklaması, kulislerin tansiyonunu düşüren akılcı bir hamleydi.. Hiçbir kulüp Aydınlar üzerinde “Benim de adamımı sok” diye son dakika baskısı uygulayamadı..
-İlgili Anayasa maddesinin değiştirilmesi üzerine artık işlevi kalmayan Uzlaşmazlık Çözüm Kurulu’nun kalkmaması için Aziz Yıldırım-Şekip Mosturoğlu ikilisi diğer kulüpleri ikna etmeye çalıştı.. Ama bu ikilinin verdiği desteğe rağmen, Aziz Bey dahil sadece 11 delege “UÇK kalkmasın” dedi..
Dört Büyükler ‘imtiyaz’ istiyor, Mehmet Ali Aydınlar ise vermiyor.. Herkes bağırıyor.. Futbol Vadisi’nde yepyeni bir dönem başlıyor.
Son 24 saatte neler oldu? Tekmil-i birden:
TÜRK futbolunda yeni ve netameli bir dönem başlıyor.. Netameli olmasının sebebi, gelişmelerin bugüne kadarki bütün teamüllerin dışında seyretmesi.. Açıyorum:
MEHMET Ali Aydınlar, Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Beşiktaş, Trabzon, G.Antep ve kısmen (Adnan Öztürk) G.Saray’ın açık desteği ile, son ana kadar Göksel Gümüşdağ kartını deneyen F.Bahçe, Kayseri ve Sivas’ın; 8 kulübe kadar ulaşmaya muktedir bloğunu yara yara tek başına federasyon başkan adayı oldu.. Bugün de bu koltuğa resmen oturacak, yarın Mahmut Özgener ile yapılacak devir-teslim töreninden sonra 4 yıl boyunca futbolun başında kalacak..
G.Saray’daki yetki karmaşası sona erdi, “Benim Bülent’le senkronum tutmuyor” diyen Terim başkan Aysal’ı ikna etti.. Florya’yı karıştıran 24 saatin hikâyesi..
MEDYAYA göre G.Saray’da enteresan gelişmeler yaşanıyor.. Ali Dürüst ile Bülent Tulun kavga ediyor, G.Saray bunu yalanlıyor ama medya bunu pek görmek istemiyor ve yarayı kaşıyor.. Bu duyguyu iyi bilirim.. Demek ki, herkese çeşitli kanallardan G.Saray’ın içindeki bunalımla ilgili bilgiler geliyor ve o yüzden bu haberlerin ardı arkası kesilmiyor.. Hazır G.Saray uzmanımız Gökmen Özdemir yıllık izindeyken ben de G.Saray’daki son durumu mercek altına almaya karar verdim.. İşte G.Saray’ın röntgeni:
Coşkun Özarı’nın cenaze töreninden sonra Ünal Aysal ile Fatih Terim, Les Ottomans Oteli’nin bahçesinde uzun bir görüşme yapıyorlar.. Terim sıkıntısını net bir biçimde dile getiriyor:
“Başkan, şikayetim Bülent Tulun’un iyiliğinden veya kötülüğünden değil.. Ama kendisiyle senkronumuz tutmuyor, tarzımız uyuşmuyor.. Bu durum da dışarıya sanki aramızda bir çatışma varmış gibi yansıyor.. Bu şartlar altında beraber çalışmamız zor.. Bir tercih yapma zamanı geldi bence.. Bülent’le devam etmek isterseniz saygıyla karşılarım ama ben G.Saray’da olmam..”
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 2006-07’de son dakikada kaçan şampiyonluk için önemli bir suçlamada bulundu:
MEHMET Ali Yalçındağ’ın artık geleneksel hale gelen “Futbolun Zirvesindekiler” davetinin üçüncüsü, önceki gece Yalçındağ’ın Kandilli’deki villasında gerçekleşti.. Futbol dünyasının “creme de la creme” isimlerinin katıldığı yemekli davette tek gündem tabii ki futboldu.. Ve şurası bir gerçek ki, gecenin yıldızı F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım oldu..
BU sezon elde edilen 5 şampiyonluğun keyfiyle coşan Yıldırım, çevresindekilere sık sık “Dur bak şuna da sallayayım (takılayım manasında), beni seyredin” diyerek hemen herkese laf attı.. Davetin kokteyl bölümü saat 20.00’de başlarken, 21.00’de planlanan yemek, kulüpteki işleri uzun süren Aziz Yıldırım’ın gecikmesi nedeniyle 21.30’a sarktı..
GECENİN en spekülatif sorusunu, 70 yaşında olmasına karşın içindeki gazetecilik heyecanı ölmeyen Milliyet Yazarı Hasan Cemal yöneltti Yıldırım’a:
Yıldırım Demirören’in evinde yapılan teklifle, federasyon başkanlığı için Mehmet Ali Aydınlar ortaya çıktığında Göksel Gümüşdağ’ın verdiği ilk demeci hatırlıyorum:
“Ben yine de Futbol Federasyonu Başkanlığı’na adayım.. 14-15 kulüp benim arkamda.. 29 Haziran’da görüşürüz..”
Aziz Yıldırım’ın desteğiyle kulüplerle müzakerelere devam etti, daha önce desteğini aldığı Süper Lig kulüpleriyle (örneğin E.Şehir, Antalya, Manisa, Sivas) görüşmeler yaptı.. G.Saray Başkanı Ünal Aysal’dan destek istedi..
Ama ne olduysa oldu, emir “büyük yerden” geldi ve dün itibarıyla yarıştan çekildi Gümüşdağ.. Görünüşte sadece 4 kulübün(Beşiktaş, G.Saray, Trabzon ve Antep) desteğiyle ortaya çıkmış Mehmet Ali Aydınlar’ın altında görev yapmaya razı oldu.. Dün M.Ali Aydınlar, Aziz Yıldırım ve Göksel Gümüşdağ’la birlikte fotoğraf verince fısıltı gazetesi yine yanlış haberi manşetine taşıdı: “Bu savaşı Aziz Yıldırım kazandı.. Hem F.Bahçeli bir başkan geliyor, hem de yakın adamı Göksel Gömüşdağ’ı başkan vekilliğine getirdi.. Daha ne olsun!”