EYLEM KAFTAN / kaftaneylem@gmail.com
Sanat Güneşimiz Zeki Müren’in arşivinden derlenen ve hayatına ışık tutan eserler ‘İşte Benim Zeki Müren’ sergisinde sevenleriyle buluştu.
Bu hafta son yılların en heyecan verici sergilerinden biri açıldı. Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfı’nın paylaştığı Zeki Müren’in arşivinden derlenen ve sanat güneşimizin hayatını anlatan eserler Yapı Kredi Privite Banking ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliği ile hazırladı. “İşte Benim Zeki Müren” sergisi on binlerce fotoğraf arasından Sanat Güneşi’nin dönemlerine ışık tutuyor. Müren 40’lı yıllardan itibaren bir müzisyenin ötesine geçip kuşakları derinden etkilemiş. Bursa’da komşularına şarkı söyleyen çocuk Zeki Müren’den, radyoların kapış kapış satılmasına neden olan 50’lerin Müren’i, 60’lı yıllarda gazino sahnelerinde ‘skandal’ kostümleriyle devrim yapan Müren’den, ‘Sanat Güneşimize’ dönüşmesine sergi sanatçının hayatının sonuna kadar hakkını veriyor. Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde açılan sergide, Zeki Müren’in çocukluğundan son günlerine kadar gündelik hayatına ışık tutan belgeleri ve kostümleri meraklıların beğenisine sunuldu. Serginin Küratörü Derya Bengi, 5 ay hazırlık yaptıkları sergide, fotoğrafların yanı sıra sanatçıya ait önemli belgeler de bulunduğuna dikkati çekti. Bengi, “Sergimizde sanatçının gazino ve film mukaveleleri, plak şirketiyle anlaşmaları, annesinden gelen mektupları, kostümleri, çizmeleri ve gözlükleri bulunuyor. Sergide günlük hayata dair çok şey söyleyen belgeler de var” diye konuştu.
Sergi, 20 Aralık’a kadar Beyoğlu’ndaki Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.
Adana Altın Koza Film Festivali’nden ödülle dönen Deniz Seviyesi filminin başrol oyuncuları Damla Sönmez ve Ahmet Rıfat Şungar’la buluştuk.
Fotoğraflar: Barış ACARLI
DENİZ Seviyesi’nin hikayesini dinleyelim?
Damla: Ben filmde 6 yıl önce ABD’ye okumaya gitmiş ve bir Amerikalı ile evlenmiş Damla’yı oynuyorum. Anne olmak üzereyken depresyona giriyorum. Ailemin Ayvalık’taki evi satılmak üzere. Aslında Ayvalık’ta kapanmamış bir yara ile karşılaşıyorum.
Türk Sineması’nın fenomen filmlerinden ‘İnşaat’ henüz bitmemiş.
Yönetmen Ömer Vargı yeni çekilen ‘İnşaat 2’de, tam 10 yıl sonra cezaevinden çıkan iki kafadar Sudi ve Ali’ye bu defa Yeni Türkiye’nin cesetlerini gömdürüyor.
Fotoğraflar: Elif MANDAN
'Bir inşaata benzer memleket'
İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner, diplomatlarla ilgili ezberimizi bozuyor. Halk otobüsüne biniyor, seks komedisi yazıyor ve Twitter’da çok aktif. İşte karşınızda Mr. Turner...
İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner sıra dışı bir diplomat. Otobüse biniyor, fotoğraflarını Twitter’da paylaşıyor, bloğunda seks komedisi türünde romanlar yayınlıyor. Şimdi İstanbul üzerine entrikalı yeni bir romanı var.
Twitterda ‘İstanbulusevmenedenleri’ listesi yapıyorsunuz.
Bir süredir turistlerin gitmeyeceği yerlere gidiyorum. Kameramla onları çekip Twitter’da paylaştığımda İstanbullular’dan çok pozitif tepkiler aldım. Elbette İngiliz hükümetinin politikaları ile de ilgili tweet atıyoruz, ama aynı zamanda bizim de insan olduğumuzu göstermek istiyoruz. Bazı paranoyak eğilimlerinin düşüneceği gibi tuhaf olduğumuzu değil. ‘Bütün diplomatlar tuhaf casuslardır ve yaşadıkları ülkenin statükosunu yıkmaya çalışırlar gibi’.
Bu hafta İstanbul Film Festivali’nden büyük ödülle dönen, edebi tat veren, özgün yapım ‘Ben O Değilim’ vizyona girdi. Gişe filmlerinde ise ‘Adalet’ yeni bir hikaye anlatmıyor, ama Denzel Washington’un karizması durumu kurtarıyor.
Tayfun Pirselimoğlu’nun ‘Ben O Değilim’i orta yaşlarında, müzmin bekar, hastanenin kantininde temizlikçi olarak çalışan Nihat’ın Borges öykülerini andıran tuhaf, döngüsel, şaşırtıcı kimlik değişimi hikayesini anlatıyor. Filmin dramatik yapıya meydan okuyan anlatımı, tam bitti dediği noktada tekrar başlaması riskli olsa da Pirselimoğlu gibi bir öykücünün altından kalkabileceği bir deneysellik taşıyor.