Baş döndürücü etki

Marvel Stüdyoları’nın ‘Mistik Sanatlar Efendisi Doktoru Stephen Strange’ hikayesi (çizgi roman çıkışı 1963) baş döndürücü bir etkiye sahip. Ancak, mecazi anlamda değil, gerçek anlamda! 3D olarak sunulan yapım, başladığı ilk dakikalardan itibaren görsel efektleri ve hızlı geçişleriyle baş dönmesi, göz yorgunluğu yaratıyor. Alt yazıyı takip etmek bile zorlaşıyor

TV dizisi Sherlock Holmes’ta dedektif Holmes karakterini canlandıran İngiliz tiyatro ve sinema oyuncusu Benedict Cumberbatch’ın canlandırdığı Nörocerrah Dr. Stephen Strange işinin ehli... Çalıştığı hastanede en riskli ameliyatların altından başarıyla kalkıyor. Bu yüzden diğer doktor ve çalışanlara karşı ukala bir tavır takınma hakkını kendinde görüyor. Parasını lükse yatırmaktan çekinmiyor. Ününe ün katmak için de birçok konferansta konuşma yapmak için yollara düşüyor. Yine bir gün konuşma yapacağı yere doğru yola çıktığında bir anlık dikkatsizlik sonucu feci bir kaza geçiriyor ve niyeyse en çok zarar gören yeri elleri oluyor. Mesleğini bu şekilde devam ettiremeyeceğini bilen Dr. Strange, 7 farklı tedavi yöntemi deniyor. Hiçbirinden istediği sonucu alamıyor. Fizik tedavi uygulayan doktorun anlattıklarıyla Nepal’deki gizemli yer Kamar-Taj’a doğru tehlikeli ve şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyor

Bilinmeze doğru...

Aradığı tedavinin bilimde değil de doğaüstü güçlerde, büyülerde olduğunu öğrenen Dr. Strange, ilk başlarda bu duruma sinirlense de gördükleri karşısında Kadim Kişi’nin (Oscar ödüllü Tilda Swinton) yanında kalıp eğitim almaya karar veriyor. Ancak sadece tedavi arayışında olan Dr., kendini dünyayı ele geçirmeye çalışan Dormammu ve ona inananlara karşı savaşırken buluyor.

Haberin Devamı

Yapımcı Kevin Feige, her zaman doğaüstü güçlerden beslendikleri Marvel evreninde ‘büyücülük’ diyarına Dr. Strange ile kusursuz bir giriş yaptıklarını söylüyor. Bana göre pek de öyle değil. Öncelikle film başlar başlamaz 3D etkisiyle başınız dönmeye ve gözleriniz yorulmaya başlıyor. Her ne kadar filmin hakkı 3D olsa da bu konuda denge kurulamadıktan sonra yapılmaması herkes için daha iyi olabilirdi. Diğer bir konu ise karakter gelişiminin çok hızlı ilerlemesi. Evet, Dr. çok hızlı öğreniyor, kitapları yalayıp yutuyor olabilir ama iş dövüş ve büyü derslerine geldiğinde elinden birkaç kıvılcım bile çıkaramazken birden bire bir ‘usta’ olarak dünyayı kurtarmaya çalışıyor. Hem de ne kurtarma... Yerler gökler ayrılıyor, dünya ters düz oluyor, alternatif dünyalara kapılar açılıyor, büyüler havada uçuşuyor! Aksiyon sevenler için müthiş bir yapım. Fakat karakter gelişimi daha iyi anlatılabilirdi.

Haberin Devamı

Süper güçlü Cumberbatch

Filmin yönetmenliğini üstlenen Scott Derrickson, çok iyi bir iş çıkarmış. İnanılmaz hızla ilerleyen dövüş sahnelerinde her şey çok net ve akıcı. Özellikle özel efekt sorumlusu Paul Corbould’ın ismini bu yılın Oscar ödüllerinde duyabiliriz.

Dr. Strange’i canlandırarak süper kahramanlar evrenine katılan Cumberbatch, duygu derinliğini çok iyi yansıtabilen bir oyuncu. Karakteristik yüzü hem drama hem de komediye çok yakışıyor. Filmde, tüm tıbbi becerilerini kaybeden doktoru canlandırırken de, şakalar yaparken de ve son olarak bir süper kahramana dönüşürken de inandırıcılığından hiçbir şey kaybetmedi. Filme son dakikaya kadar sıkı sıkıya bağlı kalmamızı sağladı.

165 milyon dolar bütçeli film ile beyazperdeye geçiş yapan Doktor Strange, ‘Yenilmezler’in 27 Nisan 2018’de vizyona girecek ‘Sonsuzluk Savaşı: 1. Bölüm’ filminde de rol alacak. Diğer süper kahramanlarla birlikte yine dünyayı kötülerden kurtaracak :)

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR