Denizde dünya şirketi olmak için demir aldı

Haberin Devamı

Densa Holding’in Başkan Yardımcısı Hacı Sabancı, “Dünyada alanında bilinen güçlü bir şirket olmak istiyoruz. Zamanı gelince satarız demiyoruz. Gemileri yenileyelim, filomuzu büyütelim istiyoruz” dedi.

Hacı Sabancı, Densa Holding Başkan Yardımcısı. Ömer-Arzu Sabancı’nın oğlu. 26 yaşında. Babası Ömer Sabancı’nın kurduğu Densa Holding’te çalışıyor. Halası Demet Çetindoğan Sabancı ve Ömer Sabancı’nın ortak şirketi Densa Denizcilik’te o da çok aktif. Dedesi Hacı Sabancı’nın ismini taşıyor. Sakıp Sabancı kendisine “Tatlı Hacı” dermiş. Gerçekten de öyle. Samimi, güleryüzlü, sıcakkanlı biri. St. Benoit Lisesi mezunu. Ekonomi okumak için Boston’a gitmiş, daha sonra da Londra’da master yapmış. Döner dönmez de babasının şirketinde işe başlamış. Şanslı olduğunu söylerken, “Ailemin durumu sayesinde şanslıyım ama asla şımarık büyütülmedim” diyor. Sabancı Ailesi’nin öne çıkan isimlerinden biri olacağını düşündüm kendisiyle sohbet ederken.

Denizde dünya şirketi olmak için demir aldı- Nasıl yetiştirildiniz?

Normal Türk ailesinde nasıl yetiştiriliyorsa öyle yetiştirildik. Dürüst, saygılı, geleneklerine, aile değerlerine bağlı...

- Şanslı olduğunuzu sık sık düşünür müsünüz?

Şanslıyım ama asla şımarık yetiştirilmedik. Ailenin verdiği terbiyeyle ilgili bunlar. Sorumluluk da verdiler bana. Ben de kardeşim de o sorumluluğun bilincinde olduk hep.

- Aile geleneğinizde çocukları işe götürüp işi öğretmek var. İkinci kuşak için bunu söyleyebiliyoruz. Sizin için de aynı şey geçerli mi?

Geçerli. Babam beni de işe götürürdü. Okuduğum ve okul tüm gün olduğu için daha çok cumartesileri babamla işe giderdim. Sanırım babam ben çok küçükken benimle zaman geçirmek için götürürdü. Ama bu iş ziyaretlerinde hep bir şey hafızama kazınırdı. En azından şimdi öyle olduğunu düşünüyorum. Üniversitede okurken de her dönüşümde tatillerde staj yaptım. İlk stajımı da Demir Sabancı’nın yanında Odesa Polimer’de yaptım. İkinci sene de Electro World’te yaptım. Son sene de Densa Denizcilik’teydim. Üniversite bitince master programına katıldım.

Ülkemi seviyorum

- Yurtdışında kalmayı hiç aklınızdan geçirmediniz mi?

Hiç olmadı öyle bir isteğim. Ben ülkemi, İstanbul’u çok seviyorum. Yurtdışında kalma konusunda da aslında ailem özgür bırakmıştı. Yurtdışında bir yerde çalışıp tecrübe kazanma konusunda özgürdüm. İsteseydim karşı çıkılmazdı. 3 seneyi geçirince askerlikten de bedelli yararlanılabiliyordu. Ben istemedim bunu. Ben o yılları babamla çalışarak geçiririm, askerliğimi de 5.5 ay yaparım diye düşündüm. Doğru bir karar olduğuna inanıyorum. Babamın yanında tecrübe kazandığım için memnunum. Kardeşim de üniversiteyi bitiriyor sanırım o da benim gibi yapacak.

- Denizcilik işinde hızla büyüdünüz. Türkiye’de ilk 3 şirketten biri oldunuz çok kısa bir zamanda. Size bu işte düşen görevler, sorumluluklar neler?

Biz bu işe 2009 başında girdik. Denizcilikte hedefimiz dünyada saygın bilinir bir armatör olmak. Bundan 15 yıl sonra kendimizi çok daha iyi bir yerde görmeyi hedefledik. İnşallah da bunu başaracağız. Ben de buna odaklandım. Biz de dünyada bu işte bilinen güçlü bir şirket olmak istiyoruz. Kısa vadeli girmedik bu işe. Hani zamanı gelince bu işi satarız demiyoruz. Gemiler eskiyince gemileri yenileyelim, filomuzu büyütelim istiyoruz.

- Siz sektörde kriz yaşanan bir dönemde girdiniz . O dönemde yatırım imkanı olanlar için fırsatları iyi değerlendirdiniz. Baktığımızda sektörde çok farklı etkenler var. Sizce bu işi yaparken olmazsa olmazlar neler? Bir anda batan çok büyük şirketler de oldu...

Krizden çok etkilendi sektör o dönemde. Gemilerin varlık değerleri düştü. Navlun gelirleri de düştü. Yatırım yapmak için bu bize göre fırsattı. Biz 2009’dan bu yana fırsatları iyi gördük. Bu işi yapmak çok fazla şeyi üst üste koymak gibi. Dünya ticaretini bilmek, anlamak, iyi koku almak, dengeleri takip etmek, doğabilecek sorunlara karşı B planı yapabilmek şart.

Yatırımlar artıyor

- Toplam 22 geminiz var. Hedefiniz kaç gemi?

22 gemimiz oldu. Bunların 21’i denizde. Biri 2015 yılında teslim olacak.

- Bu gemiler ne taşıyor?

Bunların 18’i kuru yük gemisi. 1 milyon 700 bin deadweightton’luk (DWT) yük kapasitemiz var. Bunlardan 2’si capesize , en büyük kuru yük gemisi bunlar, 2 adet kamsarmax var, 8 supramax, 6 da handysize var. Bunun dışındakiler tanker yani 4 tankerimiz var. Biri hâlâ yapım aşamasında. 4 tanker olunca 530 bin tona ulaşacağız bunların taşıma kapasitesiyle. Bu bir büyüklük oldu ama henüz çok yeniyiz. Daha da büyümek hedefimiz. Biz ileride sektöre yön verebileceğimiz bir büyüklüğü de hedefliyoruz.

- Türkiye’nin dünyadaki durumu güçlü değil. Sizin hedefiniz büyük...

Biz yeniyiz, bizden güçlü şirketler var ama Türkiye ne yazık ki bu işe yeterli yatırımı yapamamış. Ben geçmişe bakınca Türkiye’nin geride kaldığını görüyorum. Ama 2002 ve 2008’den sonra artışı görüyorum. Hükümetin teşvikleri var. Türk bankaları bu işi çok iyi fonluyor. Sektör için bu önemli. Bizim gibi bu işe yeni yatırım yapanlar var. Türkiye artık bu sektörde daha iyi noktalara gelecek. Türkiye uluslararası denizcilik piyasasında güçlenecek. Türk bayrağını geliştirme konusunda hükümetin de çabaları var.

- Gemi yapımında da güçlenme bekliyor musunuz? Siz Güney Kore’de yaptırıyorsunuz...

Dünyadaki gemi üretiminin yüzde 85 Çin, Japonya ve Güney Kore’de. Biz hepsini Güney Kore’de yaptırdık. Güney Kore ve Japonya Çin’e göre pahalı. Çin bazı teknolojilerde geri kaldı. Güney Kore daha sofistike.

- Son geminin size maliyeti ne kadar?

Son sipariş verdiğimiz gemi 55 milyon dolarlık.



Bayrağı daha ileri taşıyacağım

- Kendi işinizi kurma isteğiniz oldu mu hiç?

Başka iş yapmayı düşünmek...Yok olmadı. Ailem ne kurduysa ben o bayrağı alıp, katkıda bulunmak isterim. Bayrağı daha ileri taşımak istiyorum. Benim öyle iş dışında heveslerim de olmadı. Müzisyen olayım, sanatçı olayım da diyecek durumum yok çünkü yatkın değilim, yeteneğim de yok.

Denizde dünya şirketi olmak için demir aldıBeşiktaş’a başkan olmayı çok isterim

- Siz koyu bir Beşiktaş taraftarısınız. İleride yöneticilik yapma hayaliniz olabilir mi?

Ben Beşiktaş taraftarıyım. Tutkum Beşiktaş. İleride de Beşiktaş’ta yöneticilik yapmayı, başkan olmayı çok isterim. Öyle bir hayalim ve isteğim çocukluğumdan beri var. Beşiktaş tutkum bitmez. Hatta Twitter’da da genelde Beşiktaş’la ilgili yazıyorum. Futbol maçlarını kaçırmam.

- Kitap okur musunuz?

- Futbol dışında başka hobiniz var mı?

Meraklı bir insanım. Finans konusuna çok meraklıyım. Roman değil de ben bilanço okumayı severim. Bir ilgimiz olması gerekmez şirket olarak. Farklı iş kollarındaki farklı şirketlerin bilançolarına meraklıyım.

- Başka hobiniz?

Çok iyi bir DVD koleksiyonum var. Her fırsatta film izlerim. Çok keyif alıyorum film izlemekten.

- Sahilde yürüyorsunuz...

Şeyda Çoşkun ile yürüyorum. 2 aydır yürüyoruz. Yediklerime de dikkat ediyorum. Bana iyi geldi yürüyüş. Zayıfladım...

Yeme-içme ilgi alanımızda yatırım yapmayı planlıyoruz

- Rahmetli Sakıp Sabancı çok özel bir insandı. Kendisinden etkilendiniz mi?

Rahmetli Sakıp Bey bana Tatlı Hacı derdi. Başka diyen de yok. Kendisi vefat ettiğinde 17 yaşındaydım. Tanımış olmaktan dolayı çok mutluyum. Bizim ailemiz için de Türkiye için de çok değerli bir insandı. Zekası müthişti. İnsan ilişkileri iyiydi, ülkemizi de çok iyi bilir, tanırdı.

- Densa başka sektörlere de girecek mi?

Denizcilik çok zamanımızı aldı. Sürekli yatırım yaptık. Neredeyse ayda 1 gemi aldık. Şimdilerde yeni sektörlere bakıyoruz.

- Yeme içme sektörüne ilginiz olabilir mi? Ali Sabancı , ette marka olan Günaydın’a teklif verdi... Siz de düşünüyor musunuz bu sektörü?

İstanbul’da enteresan bir şekilde büyüme oldu. Biz de baktık. Şu marka olsun demiyoruz ama biz de yeme-içme sektörüne yatırım yapmayı istiyoruz. Çok turist gelmeye başladı. Hizmet sektörü gelişiyor. Çok iyileşmeye de ihtiyaç var. Doğuş Grubu bir kurumsallaşma kazandırıyor sektöre. Bizim de ilgi alanımızda.

Denizde dünya şirketi olmak için demir aldıBirleşmiş Milletler gibi şirket: Densa

- Her gün gemilerimiz hangi sularda diye bakar mısınız?

Nerede olduklarına bakıyorum. Ben günlük rapor alıyorum. Hangisi nerede boşaltıyor, nerede yüklüyor diye bakıyorum. Şu anda biri Singapur’da boşaltmış, oradan Afrika’ya gidiyor. Bir gemi Arjantin’den Romanya’ya gelmiş.

- Denizcilik sektörü size neler öğretti?

Denizcilik global bir iş. Denizcilik sektöründe çalışıyorsanız soyanın da demirin de fiyatı önemli. Petrolün de. Hindistan’da grev mi oldu, Avusturalya’da sel mi oldu önemli bizim için. Bir ülke olimpiyatları mı aldı, o ülkede demir çelik tüketimi artacak, bu da sizi ilgilendiriyor. Yani bu iş insana çok şey öğretiyor. Bizden örnek vereyim. Şirketin sahibi Türk, gemiyi yapan Güney Kore, kiralayan Alman, işçiler dünyanın her yerinden. Bizim tankerlerde Türk de var, Filipinli de var. Fonlayan marka İsviçre-Almanya ortak. Sigortayı yapan İngiliz şirket. Her şeyi takip ediyorsunuz. Çok hareketli bir iş. Çok dinamik.

DİĞER YENİ YAZILAR