Gazete Vatan Logo
Futbol ''Hayat devam ediyor''

''Hayat devam ediyor''

Yazarımız Serhat Ulueren, Alex'e yılın en iyi Fenerbahçelisi ödülünü verdi

''Hayat devam ediyor''

10 yıl boyunca G.Saray muhabirliği yaptım. Bizim zamanımızda her antrenman medyaya ve taraftara açıktı. Çok iyi hatırlıyorum, idman biter Erhan Önal, Simoviç, Yusuf, İsmail gibi isimlerle tavla oynar, yemeğe gider gece yarılarına kadar takılırdık. Neyi haber yapıp, neyi yazmayacağımızı iyi bilirdik. Yanlış yapanlar yani içimizdeki çürük elmalar da bu sayede bizlerden ayrılırdı. Yani futbolcunun en yakın dostu muhabirlerdi.

YABANCI HAYRANIYIZ

ALTIN ayakkabılı Tanju Çolak’ın da evine girdim, Türkiye’nin en kariyerli, almadık kupa bırakmayan Hakan Şükür’le Bülent Korkmaz’ın da. Hagi ile UEFA şampiyonluğundan 1 yıl önce evinde mangal yapmıştık. İstatistiklere ve kazanılan başarılara bakınca Tanju da, Hakan da, Hagi de, Bülent de Alex de Souza’dan kat be kat öndedir. Ve bu saydığım 4 isim de G.Saray’dan olaylı ayrılmıştır.

HAGI dışında Tanju, Hakan ve Bülent G.Saray’da bir kaç kez kadro dışı kalmış sonunda da yönetimleri tarafından kovulmuştur. Türk futbolunun adeta kaderini çizen bu isimlere “git” denildiğinde, ne G.Saray taraftarı evlerine gelip ‘bırakma bizi’ diye bağırmıştır ne de ‘yönetim istifa’ diye. Hagi de “Artık ben bırakıyorum” dediğinde de kimse “Bırakma 1-2 yıl daha oyna” dememiştir.
BURADAN çıkan sonuç şudur; Ülke olarak yabancı hayranıyız. Kendi öz çocuğumuzu bağrımıza basmayız hatta kıskanırız. “Zaten dünya para aldı, yaşlandı hâlâ utanmadan kalmak istiyor” diye de çamur atarız.
İŞTE bu duyguları taşıdım Alex’in evinden çıkarken. Alex bu kadar tapılacak, heykeli dikilecek efsane pozisyona gelebiliyorsa aslında bu F.Bahçe’nin, Türk futbolun ayıbıdır. Öz kaynaklarımızdan bir tane bile yıldız çıkartamıyorsak ve 9 yıldır sadece ‘Alex’ diyorsak bunu tartışmaya açmamız lazım. Gökmen Özdenak’ın çoğu fikrine karşı çıkarım ama Alex konusunda haklı olduğunu düşünüyorum. Bugün Aziz Yıldırım, Volkan’ı, Gökhan’ı kovsa kimin gıkı çıkar, kim evine gider? Cevap, elbette hiç kimse.
HATA yapmış olabilirim ama ben Alex’in futbolculuğundan çok insanlığını seviyorum. Dün eşimle beraber kapılarını çaldığımızda, Alex evdeki avizeleri söküyordu. Bir işçiden farksız kan ter içinde eşyaları koliliyordu.

‘MASKEM YAKIŞMIŞ’

Kapıyı hatasız Türkçe konuşan eşi Daianne açtığında o dakikada başladı ağlamaya. O ağlayınca eşim de ağladı. Alex beni görür görmez “Canlı yayında maskemi taktın çok da yakıştı, teşekkür ederim” dedi. Daianne benim maske takışıma inanamamış. Bir ara aklına benim maskeli halim gelmiş olacak ki bastı kahkayı. Çocuklar çıplak ayakla oradan oraya koşarken, 2 Brezilyalı dadı da onlara yemek yedirmek için çırpınıyordu.
Çocuklar hâlâ gerçeklerin farkında değil, onları ülkelerinde nasıl bir ortamın beklediğini bilemiyor. Alex’i ilk defa sık sık gülerken gördüm, yüzündeki o hüzün kaybolmuş gibiydi. Ne de olsa hayat devam ediyordu.


Yılın en iyi F.Bahçelisi

O akşam Alex’e üzerinde “Yılın en iyi F.Bahçeli’si” yazan oscarını takdim ettim. Baktı, durakaldı, bir daha okudu. Şaşırdı ve teşekkür etti

KENDİSİNE, “Biliyorsun biz Aziz Yıldırım’ın yaptıklarını eleştiriyoruz. Adımız Aziz düşmanına çıkarıldı, sen bizi kabul ediyorsun. Bu fotoğrafları gazete ve TV’de yayınlayacağım ve belki sen de tepki alacaksın” dediğimde, “Önemli değil. Ben seni iyi tanıyorum, yaptığın işe saygı duyuyorum” dedi.

HEYKELE DUYGULANDI

ALEX’E bire bir canlı yayın teklif ettim, “Üzgünüm pazartesi son kez Türk medyasının karşısına çıktım, lütfen beni anla” dedi. Uzatmadım, hediyelerini verdik eşimle beraber. Eşim, Daianne’ye çok sevdiği Osmanlı motifli kahve fincan takımı verirken, ben büyütüp çerçevelettiğim Alex’in kendi heykelinin önündeki fotoğrafını takdim ettim. Etkilendi, yine duygulandı, boynuma sarıldı.
Son olarak da elimdeki diğer paketi açtım. Üzerinde ‘Yılın en iyi F.Bahçelisi’ yazan oscarını takdim ettim. Baktı, durakaldı, bir daha okudu. Şaşırdı ve teşekkür ettim.

Daianne: Yakında yine F.Bahçe’de olacağız

ALEX’E veda ederken, Daianne konuşuyordu; “İnan çok üzgünüm. Çocuklara hâlâ gerçekleri anlatamadık. Sadece Brezilya’ya gideceğimizi söyledim. Alex F.Bahçe’den bağlarını kopardığı an çocuklarım bowling oynuyordu. Hâlâ şaşkınım ve çaresizim gibi hissediyorum. Buradan kopmak çok zor. Hiç kimseyle vedalaşamıyorum. Kimi görsem ağlıyorum. Bu nedenle evden dışarı adım atmadım, sadece basın toplantısına gidebildim. Evet cuma günü ayrılıyoruz. Geldiğiniz için teşekkür ederim.”

EŞİM son olarak, “Ben çok inanıyorum yakında yine Türkiye’ye ve F.Bahçe’ye döneceksiniz” dediğinde Daianne bir defa daha boşaldı ve gözyaşları arasında “Ben de inanıyorum yakında yine F.Bahçe’de olacağız” ifadelerini kullandı..

Haberin Devamı