Gazete Vatan Logo

Erdoğan'a açık çağrı: Cesur ol

Deniz Baykal meclis grup toplantısında cumhurbaşkanı seçim sürecini değerlendirdi

*Şu ya da bu kişinin gelip gelmemesini değil, Türkiye’nin anayasal rejimini, düzenini konuşuyoruz. Ona yönelik kaygılar, tehlike algılamaları, sorunlar, sıkıntılar ortada. Cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye siyasi tarihinde bir dönüm noktası olacaktır.

*İlk kez Türkiye’de bir iktidar, açıktan anayasanın temel niteliklerinin tartışmaya açılmasını, dolayısıyla ilk fırsatta değiştirilmesini talep etmiştir. Bu, resmi bir talep haline gelmiştir. Şimdi hükümete ek olarak, cumhurbaşkanlığı noktasında da anayasaya inanmayan, onun özünü, temellerini bulacağı her fırsatta değiştirmeyi amaçlayan bir zihniyete, anlayışa cumhurbaşkanlığının teslim edilmesinin yol açacağı sorunlarla ilk kez karşı karşıya kalacağız. Şimdi sadece hükümet değil, aynı zamanda cumhurbaşkanlığı yetkileri de anayasaya açıktan karşı çıkma arayışındaki bir kadronun, zihniyetin eline geçecektir. Bunun, vahim sonuçları olur. ’Canım ne olacak seçiliversin, seçildiği zaman o da değişir’diye kendisini aldatmaya çalışanlar var. Bu, temel bir yanılgıdır. Bilinmelidir ki böyle bir seçim eğer gerçekleşirse Türkiye’nin dengeleri, Türkiye’de işleyen siyaset süreci çok sakıncalı sonuçlar verecek şekilde işlemeye başlayacaktır.

Konuşması size yönelik
*’Genelkurmay Başkanı çok iyi, güzel konuştu ama Cumhurbaşkanı yanlış konuştu’diyorlar. Sanki Genelkurmay Başkanı’nın söyledikleri ile Cumhurbaşkanı’nın söyledikleri iki farklı, ters şey. Efendim, Genelkurmay Başkanı’nın konuşması bize yönelik değildi. Eğer Genelkurmay Başkanı’nın konuşması size yönelik değilse, Irak’ta Barzani de çıkıp diyebilir ki, Genelkurmay Başkanı’nın konuşması bana da yönelik değildi. Cumhurbaşkanı gider ayak niçin böyle bir değerlendirme yapsın? Gerçek, samimi kaygıları olmasa, böyle bir değerlendirme yapılır mı?

Yardımcı olurum...
*Tarihte nadiren bir insanın eline, bir şeyi yapmayarak, ülkesine en büyük hizmeti etme fırsatı geçer. Şimdi, Erdoğan’ın eline, bir şeyi yapmayarak, ülkesine en büyük hizmeti yapma şansı geçiyor. Başbakan, bu konuda cesur davranmalıdır. Cesaret, şimdi burada aday olmamayı göze alacak cesareti sergilemektir. Başbakan’ın, bu cesareti sergileyeceğini umut ediyorum. ’Aday olmaktan vazgeçerse, korktu derler’korkusunu, kendi içinden atmalıdır. Hiç korkmasın. Böyle bir korkusu varsa kendisine yardımcı olacağım. Başbakanın, korktuğundan değil, memleketin hayrını düşündüğü için aday olmadığını, onunla birlikte bütün Türkiye’ye anlatmaya çalışacağım. Söz, yeter ki aday olmasın, derhal uzlaşsın.“

*Önemli olan bizimle uzlaşması değil. 14 Nisan’da bir araya gelen 1 milyon insanla uzlaşsın, onları dikkate alsın, onlarla uzlaştığında bizimle uzlaşmış demektir. Başbakan, tarihi bir sınav noktasındadır, yanlış bir şey yapmaz, yapmayacağı umudunu koruyorum. İnşallah hep birlikte bu krizi demokratik bir şekilde, Cumhuriyetimize de sahip çıkarak atlatırız.

*İki ayrı Türkiye deniyor, bu kesinlikle benim anlayışıma göre doğru değil. İki ayrı Türkiye yok, tek Türkiye var. İki ayrı Türkiye iddiası, AKP’nin uygulamalarından kaynaklanan, onun izlediği politikanın ortaya koyduğu bir sonuç.

Arınç’a tepki
TBMM Başkanı Arınç’ın, ” Yeni cumhurbaşkanı, sivil, dindar ve demokrat olacaktır “ dediğine de işaret eden Baykal, dindar bir kişinin cumhurbaşkanı olmasına itirazlarının bulunmadığını belirterek, ”Siz kim oluyorsunuz da insanları dindardır, değildir diye bölmeye kalkıyorsunuz. İlk kez böyle birisi gelecekmiş. Peki, Turgut Özal, Süleyman Demirel, ondan öncekiler dindar değil miydi? Bu bölücülük, devlet düzenini tahrip etmek, Türkiye’nin toplumsal huzuruna mayın döşemek değilse nedir?” dedi.

Haberin Devamı