Laila’ya giderim görevim ne gerektirirse yaparım!

Başbakanken ne demişti?
Abdullah Gül, 2002 seçimlerinin ardından kısa bir süre Başbakanlık görevinde bulunmuştu. O dönemde gazeteci Yener Süsoy’a verdiği mülakatta, AKP Lideri olan Recep Tayyip Erdoğan’la ilişkilerinin “nasıl olması gerektiğine” ilişkin Gül’ün yaptığı açıklamalar, gelecekte, Cumhurbaşkanı olduğunda da yine Tayyip Erdoğan’la ilişkisi konusunda “ışık tutacak” nitelikte. İşte Gül’ün, siyaset hayatının çeşitli dönemlerindeki ilginç çıkışları:

Otoritemi, yetkimi sonuna kadar kullanırım.

İnatçı değilim ama, kimseye boyun eğmem, kafama yatmayan işleri yapmam. Kimseye körü körüne itaat etmem. Bunu arkadaşlarım da, elbette Tayyip Bey de iyi bilir.

Eğer yetki ve otoriteme bir karışma olursa çok rahatsızlık olur. Ben asla böyle bir şey olacağına inanmıyorum, biz böyle partileri tenkit ettiğimiz için AKP’yi yeni bir ruh ve anlayışla kurduk, ayıpladıklarımızın başımıza gelmesini istemeyiz.

Laila’ya da giderim, içkili lokantaya da, görevim neyi gerektiriyorsa onu yaparım. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıyım.

Önyargılı olarak bize kapalı olanlar var. Bizim görevimiz bunları dikkate alarak herkesi en iyi şekilde ikna etmek.

DIŞİŞLERİ BAKANIYKEN...

Gül’ün dışişleri bakanlığı dönemindeki açıklamalarından bazı satırbaşları ise şöyle:

ASKERE: Askerin konuşacağı konular vardır. Askerin konuşacağı yer vardır. Hiçkimse silahıyla konuşmak istemez. O noktaya gelmemek için siyasetçinin yapacağı işler vardır.

ABD’YE: Benim neslim, demokrasi değerlerinin yanında duran bir Amerika imajıyla büyüdü, ancak Lübnan savaşıyla birlikte ABD’nin bu görüntüsü büyük yara aldı.

AB’YE: Gerekirse, arkamızı döner gideriz.

MUHALEFETE MESAJLAR: Demokrasi zayıflarsa hepimiz, iktidar ya da muhalefet olarak zemin kaybederiz.

Türkiye’de rejim, laiklik düşmanları vardır. Bunlarla mücadelenin yolu, çağdaş demokrasinin şartlarını oluşturmaktır.

MİLLETVEKİLİYKEN...

“Namaz kılarım, başkasına karışmam.”

“Bırakın anadili Kürtçeyse konuşsun. İngilizce TV’den alınmıyorum. Kürtçe TV’den de alınmam.”

Baykal: Tavrımız değişmez
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklandıktan sonra destek turuna çıkan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e, “Tavrımız net” diyerek, ilk turda 367 sağlanamazsa Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini söyledi. Baykal, daha sonra VATAN’ın sorularını yanıtladı.

Abdullah Bey’in adaylığını nasıl yorumluyorsunuz?
Başbakan çok yanlış yönetti konuyu. Bunu istişareyle, sanki AKP’nin iç işi gibi ele almadan götürmeliydi. Kimseyle istişare etmeden, tek taraflı bir tavırla tebliğ etti, aday budur diye ilan etti. Böyle bir manzara karşısında bizim yardımcı olmamız, destek olmamız söz konusu olamaz. Çok açık, bunu kendilerine de (Gül’e) ifade ettim.

Katılım konusunda açık destek istedi mi sizden?
Tabii, her türlü desteği istedi bizden. Bundan sonrası için bazı taahhütlerde bulundu. Çok teşekkür ederiz ama, bunun hesabını daha önce yapacaktı sayın Başbakan. Cumhurbaşkanı seçiyoruz, AKP müzakere etmeden adayı belirleyecek sonra “hadi destekleyin” diyecek. Öyle şey olmaz.

“Taahhütlerde bulundu” dediniz. “Partilerüstü cumhurbaşkanı olacağım” gibi olması gereken taahhütler mi?
Tabii, tabii onları söylüyor doğal olarak.

Cuma günkü ilk turda 367 konusundaki tavrınız geçerli mi?
Biz oylamada olmayız, girmeyeceğiz.

Anayasa Mahkemesi’ne başvurma kararını koruyorsunuz?
Evet. Önceden düşünüp bunun tedbirini almaları gerekiyordu. Biz aday empoze etme peşinde değiliz. Ama müzakere etmeleri gerekiyordu. Öyle bir isim olabilirdi ki, ona oy vermezdik ama Meclis’e girebilirdik. Kriz olmasın diye ona göre bir tavır takınabilirdik.

Baykal, Gül’ün Başbakanlığına ne demişti?
Gül iyi bir seçimdir.

Baykal, dün Gül için ne dedi?
Gül’ün bazı handikapları var. Milli Görüş rahle-i tedrisinden geçmiştir.

Baykal bir haftada farklı konuştu

GEÇEN HAFTA
Başbakan ’aday olmaktan vazgeçersem, korktu derler’ gibi korkuya kapılmasın. Yardımcı olacağım. Söz, yeter ki aday olmasın...

DÜN NE DEDİ?
Başbakanın adaylık planlaması içinde olduğu teşhis ettik, Kamuoyuna anlattık. Türkiye Başbakan’ın cumhurbaşkanlığı sürprizi ile karşı karşıya kalmadı.

Gül’den Mumcu’ya: Özal’ın iftarına bir tek ben katıldım
Gül'ün ikinci durağı, Anavatan lideri Erkan Mumcu oldu. CHP’nin ardından ANAVATAN Genel Merkezi’ne giden Gül görüşmede net bir biçimde Mumcu ve arkadaşlarından adaylığına destek vermelerini istedi.Gül sohbet sırasında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi sırasında yaşanan tartışmalarda da gönderme yapmayı ihmal etmedi. Gül bu sırada, Özal’ın Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü’nde verdiği iftar yemeğine RP’den sadece kendisinin katıldığını da anımsattı. Mumcu ise, Gül’e şöyle dedi: “Bizim aramızda iktidar muhalefet ilişkisinin ötesinde bir ilişki var. AKP’ye katılmamda sizin payınız büyük. Adaylığınız açıklanır açıklanmaz MYK’yı toplantıya çağırdık. Toplantıdan çıkacak sonuca göre hareket edeceğiz.”