DAÇKA şeytanın bacağını kırdı. Top 16’da maç kazanamamanın yarattığı baskıdan kurtulmak adına oldukça önemli bir maçtı. Galibiyet serilerinin yarattığı pozitif etki nasılsa mağlubiyet serilerinin uzaması da bu seviyelerdeki oyuncularda baskıyla birlikte motivasyonu düşürüyor.GEÇEN hafta talihsiz şekilde Panathinaikos’u elinden kaçıran temsilcimizin Kızılyıldız maçı bir kat daha zor ve anlamlıydı. Seyircisi önünde çok konsantre başlayamadığı mücadelede toparlanmakta gecikmedi. Hücumda büyük ölçüde planına sadık kalan Darüşşafaka Doğuş, savunmada öyle basit hatalar yaptı ki adeta saç baş yoldurdu. Eksikler bildiğimiz gibi.RAKİBE fazla sayıda hücum ribaundu şansı tanımak, faul çizgisinden yakalanan fırsatları yeterince değerlendirememek ve en önemlisiyse tam ritim bulmuşken yapılan basit top kayıpları. Kızılyıldız’da yaşanan erken faul problemlerinin direnci düşürdüğü dakikalarda istediğimiz çıkışları yakalamak büyük avantaj sağladı.TADINI ÇIKARALIMANCAK sonucu yine o çok sevdiğimiz “mücadele” belirledi. 3 sayı öndeyken maça damga vuracak korkusuyla yerimizden zıplatan top kaybı, dönüp şahane bir savunma mücadelesi olarak sahaya yansıdı da rahat bir nefes aldık. Nefesten de ötesi ilk ama bana göre bundan sonraki maçlarda özgüveni pozitif anlamda değiştirecek bir galibiyet aldık.HAFTALARCA hataları konuştuktan sonra bu kez kısa kesip bir gece için de olsa galibiyetin tadını çıkarma zamanı. Ne de olsa Top 16’da ilk ama psikolojik olarak çok önemli bir galibiyet alındı.