Gazete Vatan Logo

Türkiye’nin yaşayan tek ip cambazı

66 yaşındaki Özdemir Turan, 4 bin yıllık Türk geleneği olan tel cambazlığının Türkiye'deki belkide son temsilcisi...

Türkiye’nin yaşayan tek ip cambazı

1966'dan beri cambazlık yapan Özdemir Turan aynı zamanda diş doktoru. Çocukluğu Laleli'de geçmiş... Ustalarla beraber çalışmış. Şehzadebaşı'nda sihirbazların yanına girdiğinde henüz 13 yaşındaymış. O zamanlar Şehzadebaşı cambazhanelerin çok yaygın olduğu bir yer, e haliyle kuklabazlar, hokkabazlar, sihirbazlar, ne ararsanız orada... O dönemin meşhur sihirbazlarıyla 10-15 sene beraber çalışmış. Turan, “Bütün bu insanlar bana bu sanatı öğretti. Usta olarak kabul ediyorum hepsini... Usta-çırak ilişkisi var aramızda. Alaylıyım ben, okulu olmaz cambazlığın zaten. Ne görmüşsem onu yaşatmaya devam ediyorum." diyor.

Kim bilir ilerleyen yıllarda belki de, ünlü tel cambazı Philippe Petit'nin yer aldığı “Teldeki Adam” belgeseli gibi, Özdemir Turan'ın da yaptıklarını anlatan benzer bir proje çekilir.

Aslında "canbaz" denmesi gerekiyor

Turan, cambaz denmesinin yanlış olduğunu (TDK, cambaz diyor) "canbaz" kelimesinin kullanılması gerektiğini ifade ediyor. Çünkü canbaz Farsça anlamıyla "can oyuncusu". Yani canıyla oynayan, canını ortaya koyan kişi. Bu konuda TDK'ya gidip durumu izah etmeye çalışıyorum.

Haberin Devamı

"Sponsor bulabilirsem Haliç’ten karşı tarafa, denizi boydan boya tel üstünde geçeceğim."

Babayla 20 yıl süren küslük

Özdemir Turan’ın hekimlik yapan babası, onun da kendisi gibi bir hekim olmasını istemiş... Hatta baba-oğul tam 20 yıl küs kalmışlar. Neyse ki babasının ölümünden 5 sene evvel barışmışlar. O dönemlerde daha çok yaz aylarında gerçekleşiyormuş etkinlikler. 80'lerde Sultanahmet'te Göksenin İleri Ramazan şenliklerini başlattı, ardından Turan cambazhanesini açmış. Şu an Beylikdüzü Belediyesi'nin (Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na çok teşekkür ediyor) tahsis ettiği toprak alanda yapıyor gösterilerini. Gelen insanlar nostalji yaşadıklarını söylüyorlarmış.

Sahnede ölmek istiyorum

İpin üzerinde yalnızca gidip gelmiyorum. Bisiklete biniyorum, fıçının içine binip zıplayarak ilerliyorum. Sandalyede oturuyorum. Tansiyon ve kalp hastalığım bir engel teşkil etse de tecrübem sayesinde bütün bunları absorve ediyorum. Telde değil sahnede ölmeyi yeğlerim. 6 metre yukarıdayım. İpin uzunluğu ise 10 metre. En az yarım saat ipin üzerinde kalabiliyorum. Yer yer 40 dakikaya da çıkıyor.

Haberin Devamı

UNESCO kültür mirası kapsamına aldı

Türk cambazlığı UNESCO tarafından “İnsan Odaklı Kültür Mirası” kapsamına alındı. Avrupalılar tel akrobatı, biz ise tel cambazıyız diyen Turan, Haliç'i boydan boya geçmek istediğini söylüyor: "Türkiye'de ip cambazlığının tek ayağı benim. Eğer destekleyecek bir sponsor bulursam jübilemi de Haliç'ten karşı tarafa denizi boydan boya tel üstünde geçerek yapacağım. 20 sene önce Manavgat Şelalesi ve Gezi Parkı'nda rekor denemelerim oldu. Haliç’te de Feshane ya da Ayvansaray'ın önünden karşıya bisikletle geçmeyi planlıyorum. Telin bağlandığı noktadan karşıya 800 metre olacak. Dört yıldan beri kafa yoruyorum bunun için."