Anlaşılmadığını düşünen çocuk özgüvenini kaybediyor

Çalışan annelerin adeta ayrılmaz bir parçası suçluluk duygusu... Ne yaparsak yapalım, kurtulmak bir yerlerde unutmak mümkün olmuyor. Gündüz işte bizi bırakmayan bu duygu eğer akşam dışarıda bir program yapılacaksa daha da ağır hissettiriyor kendini. Peki bu kısırdöngüden nasıl kurtulacağız? Metin Hara’nın kurucusu olduğu İnsana Güven Yaşam Merkezi’nde eğitimler veren, Anne Koçu Sandra Şarhon, bu durumun modern ve hızlı yaşam sonucunda oluşan sorumluluklarımızdan kaynaklandığını anlatıyor: "Zihnimizde sorumluluklarımızdan dolayı çok fazla düşünce var. Genelde ya geçmiş ya da gelecek ile ilgili kaygılı düşünceler bunlar. Çocuklar söz konusu olunca birçok korkumuz tetikleniyor ve onlar için en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Hızlı yaşamın içinde onlara en iyisini verme çabası içindeyken aslında tam olarak onlarla olmayı unutabiliyoruz ve kendi kendimize koyduğumuz yapılacaklar listesi arasında boğuluyoruz. Bu listede çocukların ödevleri, dersleri, hafta sonu gitmesi gereken kursları, görmesi gereken arkadaşları, gelişimleri, beslenmeleri, kendimiz ve evle ilgili yapılması gerekenler, alışveriş, işimizle ilgili yapılması gerekenler gibi birçok farklı konu var. Tüm bu yapılması gerekenler arasından hangileri gerçekten yapmak istediklerimiz, hangileri için destek alarak üzerimizdeki yükü hafifletebiliriz, önceliklerimiz neler ve bizi ne kadar “an”dan kopararak gerçekten çocukların yanında olmamızı engelliyor? Bunların farkında olmamız, ona göre iş ve özel yaşamımızın dengesini koruyarak hareket etmemiz önem kazanıyor.

Haberin Devamı

Çocuklar söz konusu olunca birçok korkumuz tetikleniyor...

İlk 6 ayda kurulan bağ çok önemli

Sandra Şarhon, çocukların bizden istediğinin onlarla uzun vakit geçirmek yerine, birlikteyken tüm varlığımızla onların yanında olduğumuzu hissettirmek olduğunu söylüyor. Bunun için de yapılması gerekenin "an"da kalmak olduğunu vurguluyor: "Anda kalarak, geçmiş ve gelecek kaygılarımız olmadan sevgiyle onlara eşlik edebilmemiz gerekiyor. “Onlara, ihtiyaçlarına önem verdiğimizi, koşulsuzca sevdiğimizi hissettirebildiğimizde aramızda güvenli bir bağ kuruluyor. İlişkimiz, bu kurduğumuz bağın gücüne göre ilerliyor. Çocuk anlaşılmadığını, önemsenmediğini hissediyorsa kendini güvende hissetmiyor ve özgüveni zarar görerek büyümeye devam ediyor. Anlaşılmadığını düşündükçe inatlaşmalar, çatışmalar başlıyor ve ebeveyn çocuk arası bağ iyice kopmaya başlıyor. Özellikle ilk 6 yılda kurulan bu sağlam bağ sayesinde mutlu ve özgüvenli çocuklar yetiştirebiliyoruz."

Haberin Devamı

İhtiyaçlarını vaktinde karşılayın

Anlaşılmadığını düşünen çocuk özgüvenini kaybediyor

Şarhon çocukta güven duygusunun oluşması için ebeveynlerin nasıl davranması gerektiğiyle ilgili ise şunları aktarıyor: "Burada ebeveynin sakin bir şekilde çocuğunun ihtiyaçlarını vaktinde ve yeterince karşılaması güven duygusunu oluşturur. İlk iki yıl bebeğin verdiği işaretlere göre onun ihtiyaçlarını dengeli ve sevgiyle ten, göz ve ses temaslarında bulunarak karşılayabilmek; sonrasında yaşı ilerledikçe onunla oyun oynayabilmek, ihtiyaçlarına saygı duyabilmek bağın güçlenmesindeki önemli etkenler. Bu şekilde ihtiyaçları karşılandığında, kısa bir süre bile birlikte olunsa, çocuklar doyumlu bir şekilde kendilerini iyi hissedeceklerdir."

Haberin Devamı

Kendi deneyimlerini ise Şarhon şöyle anlatıyor: "Anne koçluğu çalışmalarına başlamadan önce sürekli kaygılı, oğlum Sarp ile ilgili birçok negatif senaryo kuran, kendi iç sesimi duyamayan bir anneydim. Koçluk, ebeveynlikile ilgili eğitimlerin yanında, daha da içime yönelmemi sağlayan insana güven eğitimlerinde öğrendiğim çalışmalar ile önce kendimle olan bağımı sonra oğlum ve tüm ilişkilerimle olan bağımı güçlendirmeye başladım. Enerji, nefes, meditasyon çalışmaları ile kendime yöneldim ve özellikle Metin Hara’dan öğrendiğim farklı teknikleri kullanıp içimdeki gücü çıkararak, yapmak istediklerimi gerçekleştirdikçe, içimdeki huzur Sarp’a da yansımaya başladı."

DİĞER YENİ YAZILAR