TEOG sonuçlarına göre çocuklarınızı etiketlemeyin

Bu hafta yapılan TEOG sınavları ile birlikte ortaokul öğrencileri için stresli bir dönem geride kaldı...

TEOG sınavının bitmesiyle hem öğrenciler hem de aileler büyük bir rahatlama yaşıyor. Tabii sınav sonuçları netleşip öğrenciler yeni okullarına yerleşene kadar stres devam edecek... Ancak şimdi bu dönemin rahatlığını yaşama zamanı. TED Rönesans Koleji Kurucu Müdürü Pedagog İpek Ak, bu ara dönemde öğrencilere ve ailelere tavsiyelerde bulunuyor:

“Öğrenciler de aileler de sene başından bu yana yoğun bir şekilde hazırlandıkları sınavı, nihayet atlatmış olmanın rahatlığını yaşıyor. En başından TEOG sınavını koyduğumuz yer çok önemli. Çocuklar için geleceğe hazırlanırken okul seçimleri, sınavlar elbette mühim ama ‘iyi bir gelecek’ için tek belirleyici olmamalı. Bu konuda ailelerin yaklaşımı çocukların sınava nasıl baktığını ve davranışlarını ciddi ölçüde etkiliyor. Çocuklar olayları anne ve babanın bakış açısından değerlendiriyor. Bu yüzden anne babaların onlara öncelikle, sınavların basitçe bir kazanan-kaybeden sınavı veya ölüm kalım savaşı olmadığını hissettirmesi gerekiyor. Bu yalnızca onların kaygılarını artırır. Bu sınavın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından normal okul sınavları içine dahil edilmesi; ‘Okul sınavlarında zamanında programlı çalışarak başarılı olursanız, TEOG sürecinde de başarılı olursunuz’ anlamına geliyor aslında. Ama çocuklarımıza bu mesajı vermek yerine sınavı çok daha farklı bir yere konumlayarak çocuklardaki kaygı durumunu yükseltiyorsak, bir yerlerde hata yapıyoruz demektir.”

Haberin Devamı

TEOG sonuçlarına göre çocuklarınızı etiketlemeyin

Kişiliğini ortaya koymasına izin verin

Çocukların sınav başarısı yüksek de olsa düşük de olsa ailelerin çocuklarına sevgiyle yaklaşması gerektiğini belirten İpek Ak, “Aileler, yaşamının sonrasında çocuğun kendisiyle ilgili toptan hükümler vermemesi için; iyi olduğu yanlar, kendini güçlü hissettiği ve kendini geliştirmesi gereken alanlar konusunda ayrı tanımlamalar yapabilmesine destek olacak konuşmalar yapmalılar. Yapıcı bir tutumun çocuğun kendi kişiliğini ortaya koymasında ve ne istediğini doğru ifade etmesinde etkisi büyük. Sınavın tek başına onun bütünsel gelişimini, ilgi alanlarını, becerileri ve yeteneklerini ölçen bir araç olmadığını doğru anlatmak gerekiyor. Sınava bu süreçten bağımsız daha çok bilginin ölçüldüğü bir sınav gözüyle bakmasını sağlamak, çocukların kendisini “başarısız” olarak etiketlemesinin önüne geçebilir. Gelecek hedeflerine, ne yapmak istediğine odaklanılarak tekrar hedef belirlenmesiine destek olunmalı“ diyor.

Haberin Devamı

TEOG sonuçlarına göre çocuklarınızı etiketlemeyin

OKULLARI ZİYARET ETSİNLER

İpek Ak, TEOG sonrası okul seçiminde yapılması gerekenleri ise şöyle anlatıyor: “Sene başından itibaren ve ilk sınav sonuçlarıyla birlikte, öğrenciler puanlarına ilişkin bir fikir sahibi oldu. Bu nedenle yaz dönemine bırakmadan kazanma olasılıklarının olduğunu düşündükleri okulları ziyarette bulunup okul araştırmalarını yapabilirler. Bu çocukların olduğu kadar ailelerin de sınavı. Sonuçlar ne olursa olsun objektif bir bakışla, çocuğumuzun sahip olduğu potansiyeli ve nasıl mutlu olacağını bilerek ona destek olmalıyız.

Anne babalar başarının mutluluğu değil, mutluluğun başarıyı getirdiğini göz ardı etmemeli. Çocuklarını bir birey olarak yetişeceği, kendisini doğru ifade edeceği, yetenek ve eğilimlerine uygun okullaragitmesi için cesaretlendirmeliler. Sonuçlar geldiğinde ise asla bu sınava göre çocukları kazanan ya da kaybeden psikolojisi içerisinde sokmamak gerekiyor. Çünkü neye göre kazanan ve neye göre kaybeden sorusunu cevaplamak gerekir o zaman. Ailesinin desteğiyle kendi hayallerini gerçekleştirebileceği, idealleriyle örtüşen, kendisiyle ve ailesiyle uyumlu okul seçen çocukların başarılı olma olasılığı daha güçlüdür.

Haberin Devamı

Aslında bütün mesele; çocuklarımıza iyi bir gelecek tasarlarken bunu tanımlayan başarı, iyi bir üniversite, iyi bir iş, iyi bir unvan gibi soyut ve somut her şeyin sadece ve sadece mutluysa bir anlam ifade edeceğini anlatmak. Ancak hayallerinin peşinden giderse hayatı ıskalamayacağını ve daima yanlarında olduğumuzu hissettirmek.

Okul tercihlerinde ise okulları ve öğretmenleri mutlaka rehberlik edecektir. Ancak puanla ve yüzdelik dilimle birlikte okulun üniversite başarısı, bulunduğu yer, sosyal gelişime ilişkin faaliyetleri, yurtdışı ve burs imkânları iyi araştırılmalı.”

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR