Artık zen-ginim

Nihayet yazdı, yine yazdı!

Bu adam yazsın diye dört gözle bekliyorum.

Amerika’yı kimse yeniden keşfetmeyecek, bilmediğimiz hiçbir şeyi yazmıyor diyenlere cevap gibi yazdığı için seviyorum onun kalemini... Evet, kuşkusuz keşfetmeyecek ama herkesin bildiğini kimsenin hiç bakmadığı, düşünmediği kadar kolay ve sade bir yoldan anlatıyor bize. Duymak istediklerimizi, düşünüp adını koyamadıklarımızı yazıyor, farkındalığımızı geliştiriyor. Hayat daha sıkı tutunmamızı sağlıyor, onun unuttuğumuz ayrıntılarını bize hatırlatıyor. Bazı yazarları verdiği edebi zevk için okuruz, bazılarını ise bize yaşattığı neşe için… Aykut Oğut, bizi heyecanlandırıyor hem de sadece kendimizle ilgili olarak... Hem de kimseden hiçbir şey istemeden, sadece kendimize yapacağımız bir yolculuk içinde... Sorularımıza cevaplar bulduruyor, asık suratlarımız gevşiyor, gözlerimiz yeniden parlıyor. Kitapta bu seferki konu, zenginlik... Maddi, manevi zenginlik... Nasıl zengin olacağımızla ilgili egzersizler var kitapta. Bunu yemek tarifi gibi algılamayın ama inanın o kadar kolay uygulanıyor hepsi yeter ki anlatılanları, önerilenleri içselleştirebilin.

Haberin Devamı

Aykut Oğut’un eski kitaplarını okumuşsanız beni daha iyi anlayacaksınız, evrendeki hiçbir şey sınırlı değil, hepsi sonsuz… Yani ben zengin olmak istiyorsam, benim payıma düşen sonsuz zenginlik bana, sizin payınıza düşen sonsuz zenginlik sizdir. Birimiz daha az birimiz daha çok zengin olmayız, hesabımız birbirimize göre tutulmaz. Ancak kendimize göre tutulur. Çünkü Tanrı’nın sonsuz bir verici gücü vardır. Ondan ne isteyeceğimizi ve ne kadar isteyeceğimizi bilmek, bize kalmış.

Bana bu kadar yeter, demekle hepsini istiyorum demek tercihi tamamen bizim. Bu “hepsi”, bizim payımıza düşecek sonsuz bir “hepsi”dir. Başkasının hakkını gasptan geçmez, egoistlik içermez.

Ben yine bayıldım kitaba. Yazar, akşam çayına ya da sabah kahvesine gelmiş, geçerken uğramış, uğramışken faydalı bir iki şey anlatıp gitmiş hissi yarattı bende. Size zengin nasıl olunur’un cevaplarını ya da formüllerini yazmayacağım elbette. Merak ediyorsanız alın kitabı, okuyun. Size, yazarın imkansız diye bir şey yoktur, cümlesini nasıl yaşama felsefesi haline getirebildiğini yazacağım.

Haberin Devamı

Artık zen-ginim

Ne kadar basit, net ve dolambaçsız bakarsak hayata, o da bize o kadar sakin ve olması gerektiği şekilde geliyor. Bunun adına tevekkül deyin, karma deyin, kabala deyin... Fark etmez. Hangi öğretinin ürünü olursa olsun, sonsuz güce inanmak; ondan, sadece ondan medet ummak kadar şahane bir beklenti var mı şu hayatta? Ve bütün bu beklentilerin bir gün gerçekleşeceğinden yüzde yüz emin olmak... İnanın bana, ilk söylediğimi herkes biliyor, ama ikincisinden çok emin değilim. Ya olmazsa’nın peşine takılmak, kolay geliyor bazılarına… Ümitsizliği seçip istemekten vazgeçiyorlar. Bir anda planlarının tamamını bir kenara bırakıp olanla, mevcut durumla idare etmeye çalışıyorlar. Dini kitapların hepsinde “İsteyin, verilecektir.” mesajı varken neden bu mızmızlık, karamsarlık?

Kitabı alın, uygulamaları yapın. Aykut Oğut, evinizde, iş yerinizde; artık nerede okuyorsanız kitabı orada, sizinle bir kahveyi paylaşır gibi anlatsın size bu işin aslını, gizemini, büyüsünü… Hem eğlenin hem vazgeçmemeyi öğrenin hayattan…

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR