Sevgililerimizi neye göre seçeriz

Son okuduğum kitabın alt başlığı bu. Kitabın adı, Aşık Olmak. İsrail’de Ben-Gurion Üniversitesi’nde İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü‘nde bölüm başkanlığı yapan Ayala Malach Pınes tarafından kaleme alınmış.

Bildiğiniz kategorize etmiş aşkı, bölümlere ayırmış. Bilinçli romantik seçimlerden, coğrafi yakınlıkların aşka etkisine; güzellik ve karakterden, zıt kutuplara ya da bir elmanın iki yarısı olmaya kadar farklı bakış açılarının hepsiyle yaklaşmış aşka…

Demek ki hala cevap arıyor insanlık aşk için… Tam bir tanımını yapmak ve doğru bir açıklamasını bulmak için çareler arıyor. Arıyor ki bulursa belki daha rahat edecek aşk denen o bilinmez tutkunun içinde.

Çünkü soru sorma ihtiyacı var insanın içinde aşkla ilgili…

Merakı hiç bitmiyor, her adımda yeni bir bilinmeze yelken açıyor, her sevgilide farklı bir yanını keşfediyor, yeni ufuklara uzanıyor ya da bambaşka duvarlara çarpıyor. Belki de bu sebeple aşkın tek bir tanımı yok. Belki de bu sebeple arayıp duruyor insanoğlu bu çoklu ve tek olan sözcüğün tam karşılığını. Bu sebeple oturup soru-cevaplar hazırlıyor, bir bilene soruyor, bilimsel açıklamalara sığınıyor, çekeni dinliyor, bu duyguyu tatmayana ballandıra ballandıra anlatıyor onu…

Haberin Devamı

Kitapta da ele alınan belli başlı sorular var, aşkla ilgili.

Aşık olma olasılığı hangi durumlarda artar, güzelliğin aşık olmak üzerindeki etkisi nedir, kime aşık olacağımızı nasıl belirleriz, saplantılı aşk dinamiği nedir gibi, sayısız sorunun cevabı aranmış kitapta.

Böyle yazarları çok takdir ediyorum bir okur olarak. Bu soruları düşünüyorlar önce tek tek, sonra da her birine makul ve mantıklı cevaplar arayıp bulup bunları bir kitapta topluyorlar. Yaraya ne kadar merhem, derde ne kadar deva oluyor, bilmiyorum. Ama, uzun zaman bir konuda bu kadar kafa yorunca, insan ister istemez konunun uzmanı oluyor.

Yine de düşünmeden edemiyorum: Bu kadar ayrıntı, incelik ve satır arası başlığı kaldırır mı bu konu? Onu bir o elimize bir bu elimize alıp bırakarak ona nasıl bir tanım oluşturabiliriz? Böyle ters bir görüş savunduğu halde yine de seviyorum böyle kitaplar okumayı. İyi kötü, okurken kafa yoruyor insan. Bildiklerinin altını çiziyor, bilmediklerini öğreniyor, kendine yeni bakış açıları geliştiriyor. Güzel bir yolculuk yapıyor konunun içine… Konu aşk olduğunda az da olsa tıkandığımı itiraf etmeliyim. Aşkın ne olduğunu bilip tanımını ve açıklamasını yapmayı hala becerememiş biri olarak bu kadar ayrıntıyı okumak, bana en doğru işin aşka tarif aramamak olduğunu anlattı. Niye zorlanalım ki?

Haberin Devamı

Niye merak edelim sevgilimizi neye göre seçtiğimizi?

Bu bir verilenler, istenenler listesi değildir ki… Bu, bir akış, zamanın getirisi, duygu ve düşüncelerimizin bize oynadığı sağlam bir oyundur.

Aşkın kuralı ya da kitabı olmaz. Ama emin olun, kendi kitabınızda bir şeyler yazsın istiyorsanız, başkalarının bu lkonuda kafa yorduklarını okuyarak siz de bu işe kafa yorup eğlenebilirsiniz.

Ya da kim bilir belki de acı çeker, bu işten vazgeçer, belki ona daha sıkı sarılırsınız. Belli mi olur?

DİĞER YENİ YAZILAR