Ah benim kocam & karım

Canan Tan’ın tanıyor musunuz? Aslında eczacılık okumuş. Sonra da Türkiye’de mizah öyküleri kitabı olan ilk ve tek yazar ünvanını almış. Ne güzel değil mi? Milletin gülmeye bu kadar muhtaç olduğu bir zamanda, üstelik mevsim yazken, üstelik neredeyse bütün kitaplar hayatı yeniden keşfetmeye, kendi içimize dönmeye yönelmişken o, bizi alıp evliliğin içindeki karı- koca modellerinin gülmecesine taşımış son kitabında. Kitap da adına yakışır bir şekilde ters yüz bir biçimde basılmış. Bir kapağı; kadına yakışır renkte, pembe... İçinde kadın temalı, komik beş adet öykü var. Diğer yüzü mavi, tabii erkeği anlatıyor. Orada da beş öykü var. Bu sefer farklı yönden ele almış. Siz, öyküleri okurken hem gülüyor hem de kendinizi öteki yerine koyarak düşünmeyi öğreniyorsunuz ve tabii ki eğleniyorsunuz. İlaç gibi, inanın... Ama güzelliği bu kadarla bitmiyor. Güzelliği, bunu yazan kalemin bir kadın olması... Bu kadının Rıfat Ilgaz Öykü Yarışması'nda 1997 yılında birincilik ödülü almış olması... 2010’da da Türk Kütüphaneciler Derneği tarafından ona En Çok Okunan Yazar Ödülü verilmiş olması... Demek ki gençler okuyor, demek ki hala kütüphanelere giden var, oralardan kitap alan var, güncel yazarları, ödüllü sanatçıları takip edenler var. Demek ki bu millet edebiyattan, mizahtan ne olursa olsun kopmamaış,demek ki bizde hala ümit var.

Haberin Devamı

Ah benim kocam & karım

Bu kadar saptamayı sağlayan bir kadın yazar... “Kadın var/ Pırıl pırıl/ Tektaş pırlanta misali/ Kadın var/ Çakıl taşı/ Ondan daha değerli” giriş yazısıyla kadın’a; n“Koca var/ Baş tacı edilir/ Koca var/ Kilim diye yere serilir/ Yetmezmiş gibi/ Üstünde tepinlir” diyerek de erkeğe, daha doğrusu karı ve koca modellerine bakmış kitapta. Ne hoş ve düşündürücü girişler değil mi? Mizahın en güzel tarafı da nbudur zaten. Toplumda aslında bildiğimiz ama üstünde gülecek tarafları da görerek düşündüğümüz gerçekleri içermesi... Bunu da bize birilerinin göstermesi lazım... Çünkü ciddi olmak zorunda kalarak büyütüldük. Her şeye gülünmeyeceği, her zaman gülünmeyeceği, ayıp olur doğruları üstünden hayata hazırlandık. Şimdi birileri çıkıp bize hayatın hoş, komik bazen de ironik bir taraflarını gösterdiğinde gülümseyerek düşünebiliyoruz. Gerçekleri canımız acımadan kabullebebiliyoruz. Canan Tan, sedece öykü değil, roman da yazmış bir yazar... Çocuk romanları var, yetişkinlere yazdığı romanları var. Bütün bunlara verdikleri adlatra baktığınızda onda, başkalarında olmayan bir yaratıcılık ve farkındalık buluyorsunuz. Öykü yazmak, zordur. Hele de mizah öyküsü... Denediniz mi bilmiyorum. Hem yaşanması mümkün bir olay tasarlayacaksınız ya da yaşanmış bir olay üstünden; zamana, mekana, kişiye bağlı kalarak herkesi etkileyecek bir bütün oluşturacaksınız hem de bunu güldürerek yapacaksınız. Bütün bu kalemleri bir anda tasarlamak öykülerde sağlam karakterler yaratmak, bunları okura sevdirmek, onu aynı da güldürmek mucizevi bir iş... Canan Tan, bu yaratıcığın en zevkli kelmelerinden biri... Mutlaka okuyun, Bol bol gülersiniz...

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR