Bahara en çok aşk yakışır. Yalnızca tabiat değil, kalbimizde çiçek açar. İşte böyle günlerde daha çok yazar insan… Yaşadıklarını hissettiklerini kaybetmemek için…Ya da okur…Yaşananları, hissedilenleri içinde duyumsamak için…
Korkunun kadınları…
“Kadınlar bu kez tekinsiz öyküler anlatıyor…Ama yakınarak, mağduriyeti yücelterek değil… Kadınlığın hep bilinen ama bilmezden gelinen gücüyle…
Kız Kulesi’nde bulunan albino bebek, Maltepe’deki Bakireler Tapınağı, İstanbul’a gelen büyücü, Büyükada Rum Yetimhanesi’ndeki hayalet, Yerebatan Sarnıcı’ndaki Medusa, Üsküdar Toptaşı’nda Valide-i Atik Külliyesi’ndeki gebe kadınlar, Kadıköy’de Süreyya Operası’nda bir soprano, Caddebostan’ın gizemli geçmişindeki cadı bostanı, Ayasofya’nın dehlizlerinde Sofia’nın dönüşümü…
Hepsi dokuz ayrı kadının imbiğinden geçerek, dokuz ayrı öyküyle bu kitabın sayfalarında buluşuyor.
İstanbul’un her biri farklı bir sır barındıran köşesinde, kadınların rehberliğinde gizemli, heyecanlı, gerilimli bir yolculuk…” Kadınlar, başka görürler hayatı. Sevinçleri coşkuludur, acıları derindir. Işın Beril Tetik, Aşkın Zengin Akkuş, Gülbike Berkkam, Orkide Ünsür, Zeynep Çolakoğlu,Seran Demiral, Özlem Ertan, Funda Özlem Şeran ve Nurgül Çelebi Özmen; gerçek yaşam öykülerini anlatmışlar bu kitapta.
Anlatılanları Orkide Ünsür derlemiş. Dokuz ayrı öyküde, hayata dokunacaksınız. Ve hayata kadın gözüyle bakmanın farkının, farkına varacaksınız.
Günlükler gün gün işler hayatı satırlara