Doğaya kaçmak isteyenlere Gölyazı

Hafta sonu kaçamağı için ideal, bir önerim var. İstanbul’a yakın bir mekan: Bursa denince akla ilk gelen yerlerden Gölyazı.

Gölyazı, Bursa - İzmir karayolunda Uluabat Gölü (Apollont Gölü) kıyısında küçük bir yarımada üzerinde kurulmuş bir yerleşim. Göl üzerinde yüzen küçük bir adacığa benziyor. Tarihi ise Roma dönemine kadar gidiyor. Kurtuluş Savaşı’na kadar Rumların yaşadığı köyde, günümüzde Selanik’ten mübadele yolu ile gelmiş Türkler yaşıyor. Köyde yaşı 250’yi geçmiş Rum evleri var. Köyün bu kadar ilgi çekmesinin nedenlerinden biri bu evler.

Efsaneye göre yıllar önce Odryes Çayı Bandırma’dan denize dökülürmüş. Bu çayın bulunduğu yerde Melde Krallığı, bugünkü Uluabat Gölü’nün bulunduğu yerde ise Apollonia Krallığı varmış. Melde Kralı bir gün Apollonia kralının kızını oğluna istemiş. Bu evliliğe rızası olmayan kızını kıramayan Apollonia Kralı Melde Kralı’na olumsuz cevap vermiş. Melde Kralı çok kızmış, bunun intikamını almak istemiş. Apollonia Kralı kızını korumak için bir tepe üzerine bir saray yaptırmış ve kızını buraya saklamış. Melde Kralı, Odryes Çayı’nın yolunu değiştirerek tüm Apollonia’nın sular altın kalmasına neden olmuş. Prensesin kaldığı saray sularla çevrili bir ada olarak kalmış. Bugünkü köy ve Uluabat Gölü böyle oluşmuş.

Haberin Devamı

Gölyazı’nın simgesi Ağlayan Çınar

Burada beni en çok etkileyen şeylerden biri 700 yaşını aşmış, Ağlayan Çınar olarak bilinen ağaç. Tam 400 metrekarelik gölgesi bulunuyor. Bu ağacın altında çay bahçesinde bir çay içmenin keyfine doyum olmuyor. Ağacın hikayesi ilginç. Burası Türkler ile Rumların beraber yaşadığı bir Rum köyüymüş. Kurtuluş Savaşı sonrasında yaşanan mübadele ile buradaki Rumlar Selanik’e gitmek zorunda kalmışlar. Birbirine aşık Mehmet ile Eleni ayrı düşmüş. Sevgilisinin peşinden giden Mehmet’i Eleni’nin abisi biz artık düşmanız diyerek hançer darbeleri ile yaralamış. Mehmet yaralıyken Eleni ile her zaman buluştukları çınar ağacına gitmiş. Olanları öğrenen Eleni’de ailesinden kaçıp çınara geldiğinde Mehmet’in öldüğünü görmüş. O da ağacın altında sevgilisinin yanında intihar etmiş.
Köyün geçim kaynağı balıkçılık ve zeytincilik. Göl, organik madde bakımından zengin olduğu için 21 tür balık yetiştiği söyleniyor. Özellikle kereviti ünlü. Göl kenarında pek çok balık lokantası var.
Gölyazı fotoğrafçılar için bambaşka bir görsel şölen. Özellikle sabahları göl üzerinde oluşan sis, gölün içerisinden çıkmış olan ağaçların üzerine indiğinde büyüleyici bir görüntü oluşuyor. Adadan muhteşem günbatımını da Zambak Tepesi’nden izleyebilirsiniz.
Gölyazı, sandal keyfi de dahil, birkaç saatte gezilebilecek bir yer. Hafta sonunu burada dinlenerek geçirebileceğiniz gibi, vaktinizi Gölyazı’nın çevresinde bulunan köyleri ve keyifli bir sahil kasabası olan Tirilye’yi de ziyaret ederek geçirebilirsiniz.
Bavulunuzda bulunsun
Sportive mağazalarında satışa sunulan, konforlu yapısı ve yüksek teknolojisiyle rakiplerine üstünlük sağlayan Mammut kaz tüyü mont.
Adımları akıcı hale getiren patentli ortopedik tabanı sayesinde tüm aktivitelere uyum sağlayan Mammut’un sneaker’ı.
Doğal bir kuş cenneti
Uluabat Gölü, göçmen kuşlar için doğal bir kuş cenneti. Yavrulama döneminde Manyas Gölü’nde konaklayan kuşlar, balıkların bolluğu nedeniyle beslenmek için Gölyazı’ya geliyor. Zaten Gölyazı’nın leylekleri de ünlü. Özellikle ilkbaharda kuş ve kurbağa sesleri tüm Gölyazı’yı kaplıyor.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR