Gazete Vatan Logo

Siyez’e ahde vefa

ETİ, ilgisizlikten unutulmaya yüz tutan, ‘Buğdayın atası’ olarak kabul edilen Siyez buğdayından ‘ETİ Burçak Siyez Buğdaylı’yı üretti. İlk dönemde 31 çiftçiyle 130 ton Siyez buğdayı alımı için anlaştı

Siyez’e ahde vefa

Sürdürülebilir tarım için 9 yıldır iş birliği yapan, geçtiğimiz yıl ‘Türkiye’nin Buğday Atlası Projesi’ni başlatan ETİ ve WWF Türkiye, şimdi de genetik yapısıyla ‘Buğdayın atası’ olarak kabul edilen Siyez buğdayının üretimine destek veriyor. 10 bin yıllık tarihi olan Siyez buğdayından ‘ETİ Burçak Siyez Buğdaylı’ üreten şirket, 2017 ve 2018 döneminde 31 çiftçi ile 130 tonun üzerinde siyez alımı için sözleşme imzaladı.

Hayvan yemiydi

Siyez buğdayının mineral zengini lutein gibi etkin bir antioksidan içerdiğinin ve maliyetinin diğer buğdaylara oranla 3 kat fazla olduğunun bilgisini veren ETİ İcra Kurulu Başkanı Hakan Polatoğlu, Siyez buğdayının sıkı kavuz yapısıyla hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı, kurak ya da besin maddelerince elverişsiz alanlarda yetişebilen rekabet gücü yüksek özel bir tür olduğunu söyledi. Türkiye’de yılda 20 milyon ton buğday üretildiğini, bunun 200 bin tonunu ETİ’nin kullandığını anlatan Polatoğlu, “Şimdilik Siyez buğdayı alımımız sembolik bir miktar gibi dursa da gelecek sene 200-250 ton alma hedefimiz var” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin 20’den fazla yabani buğday türüne, 400’den fazla buğday çeşidine ev sahipliği yaptığını, Siyez buğdayının ilgisizlikten dolayı uzun süre hayvan yemi olarak kullanıldığını belirten Polatoğlu, “Önemli bir genetik miras olan ve nesilden nesile geçerek bugüne ulaşan Siyezi korumak, farkındalık yaratarak toplumda talep oluşmasını sağlamak ve dolayısıyla üretimini teşvik etmek amacıyla faaliyet gösterdiğimiz kategoride bir ilki gerçekleştirdik. Siyez buğdayını paketlenmiş atıştırmalıklar kategorisinde bir bisküvide kullandık” dedi.

Haberin Devamı

Tesise ihtiyaç var

Atalık buğday çeşitlerinin kullanımının azaldığını ve artık yetiştirilmediğini aktaran WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem de “Eski buğday çeşitlerimizin kullanımının azalması ve artık daha az yetiştirilmesi, arazi kullanımında yapılan hatalar, doğal habitatların tahrip edilmesi gibi nedenlerle buğdayın yabani akrabaları ve doğal yaşam alanları büyük bir hızla azalıyor. Yerel çeşitleri topluca işlemek, elde edilen ürünleri kalite özelliklerine göre sınıflamak, paketlemek ve dağıtmak için tesislere ihtiyaç var” dedi.

Haberin Devamı