Finalist başkan itiraf etti! 'Üç yıl içinde beş defa pes etme noktasına geldim'

Ziraat Türkiye Kupası’nda Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan sonra lig şampiyonu Trabzonspor’u eleyerek, 14 yıl sonra finale çıkan Yukatel Kayserispor’un Başkanı Berna Gözbaşı, şu günlerde haklı bir gurur yaşıyor, geleceğe umutla bakıyor. Süper Lig’in tarihteki ilk ve tek kadın başkanı olan Gözbaşı, kupayı Kayseri’ye getirerek bir ilke daha imza atmanın hesaplarını yapıyor.

Berna Gözbaşı ile Trabzonspor karşısında elde ettikleri 4-2’lik tarihi galibiyetin ardından keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Tüm sorularımıza içtenlikle yanıt veren Gözbaşı hem hayallerini hem de duygularını paylaştı. İşte Kayseri’de herkesin “Başkan” diye hitap ettiği Berna Gözbaşı’nın açıklamaları...

- İş hayatına nasıl girdiniz, buralara gelmek kolay olmasa gerek?

"Kendini ihracata adamış bir iş insanıyım. Mezun olur olmaz çalıştığım yerlerde dış dünyayla ilgili araştırmalar yaptım, ardından BRN yataklarını kurdum ve 5 kıtaya gönderdim. Afrika’da ismi duyulmamış ülkelere bile ihracat yaptım. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda geçen dönem Afrika koordinatör başkanıydım. Şimdi Avrupa başkanı oldum. Üç ayak üzerinde çalışmalarımı sürdürüyorum."

- Futbola merakınız nasıl başladı?

"Gençlik yıllarımda bir merakım yoktu. Okulda basketbol oynuyordum. Kayserispor yönetimine girdikten sonra futbola ilgim başladı. Bu süreçte futbola yoğunlaştım. Kayserispor’a başkan olduğumda zaten ilk düşüncem kulübü kendi şirketim gibi yönetmekti. Erkekler futbola daha ilgili olabilir ama başkan olduktan sonra şunu gördüm; Türkiye’de kadınların da futbola ciddi bir ilgisi var."

- Kupada 14 yıl sonra finale çıktınız. Kayserispor’un en iyi sezonlarını yaşadığı 2006-2008 dönemine bir dönüş yaşanır mı?

"Biz daha iyi günler hedefliyoruz. Bu yıl sezon ortalarında 2023 hastag’ini açtık. Gelecek yıl çok daha güçlü, Avrupa hedefi olan bir takım ortaya çıkarmak istiyoruz. Tesisleşme noktasındaki eksiklerimizi de gidererek, Kayserispor’u parmakla gösterilen bir kulüp haline getirmek için çalışacağım. Bu yıl kupa finaline çıkarak ve ligde kalarak hedefimize ulaştık. Ama gelecek dönem hedeflerimiz daha büyük."

- Düşme hattının hemen üstündeyken kupada finale geldiniz. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’u elemenizin sırrı nedir?

"İnanmak... Biz kupada finali hedefledik en başından beri. Kupa ile ligi karşılaştırdığımızda çok farklı atmosferler görüyoruz. Kupa maçlarına daha büyük bir inançla çıktılar. İstanbul’da Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi yenmemiz, en son da sadece iki kez kaybedip şampiyon olan Trabzonspor’u elememiz bunun göstergesi. Bu sezon bizim için kupa odaklı geçti."

- Kupayı alırsanız Avrupa Ligi’ne katılacaksınız. Kulüp olarak Avrupa’ya hazır mısınız?

"Gidersek diğer takımlardan daha iyi olacağımıza inanıyoruz. Çok iyi bir kadromuz var. Bu kadro iyi işler yapabilir. Kayserispor mevcut konumu ve daha güçlenecek kadrosuyla Avrupa’da ses getirecektir. Kayserispor’un artık kemik bir kadrosu var. Yeni transferlerle çok daha güçlü bir takım olacağız."

- Hikmet Karaman hoca ile çıtayı yükseltme vakti gelmedi mi? Taraftarlar yeniden ilk 5’e oynayan bir takım bekliyor.

"Gelecek sezon kesinlikle hedefimiz ilk 5 olacak. Avrupa’da yer alan ve hep bu bantta tutunan bir takım olmak istiyoruz. Ligin son haftalarındayız, kupada da finaldeyiz. Biz Hikmet Karaman ile ligin ikinci haftasında el sıkıştık. İyi bir dönemimiz geçti. Ben şahsen Hikmet hocayı başarılı buluyorum. Çok iyi bir diyaloğumuz var. Oturup görüşeceğiz."

 ‘Pes etme noktasına geldim’

“Üç yıl içinde 3-5 defa pes etme noktasına gelmişimdir. Başkanlık koltuğuna oturduğumdan beri her gün 4-5 saatlik uykuyla ayaktayım. Tabii buna fiziki olarak dayanmak da çok zor. Ama başladığım bir işi layıkı ile bitirmek gibi bir yaşam felsefem var. Bugüne kadar hep hedeflerime ulaştım. Kayserispor’da da büyük sorunlar yaşadık. İlk yılımda herkes umudunu kaybetmişti. Kayserispor’un amatöre gideceği bir süreç konuşuluyordu. Ama hedefimize ulaştık. Sonraki yıl ligde kaldık. Bu yıl da dört hafta kala ligde kalmayı garantiledik. Kupada gelen final de başarıya göz kırptı.”

‘Destek veren sadece birkaç kurum var’

“Şehirden ne yazık ki beklediğimiz maddi desteği göremiyoruz. Erciyes Anadolu Holding uzun süreden beri sponsorumuz. Bunun dışında sadece birkaç kurum var kulübe destek sağlayan. Kayserispor benim değil, bütün Kayserililerin takımı. Yukatel örneğin Almanya’da faaliyet gösteriyor ama aslen Denizlililer. Herkesin destek sağlaması lazım. İnsanlar forma olarak bile bunu yapabilirler. Tribünler daha çok dolabilir. Firmaların kapılarını çaldığımızda bizi boş çevirmeyebilirler. Kayserispor, Kayseri’nin en büyük markası.”

“Emekli astsubay baba ve emekli öğretmen bir annenin evladıyım. Aslen Kayseriliyim, Gelibolu’da dünyaya geldim. Kayserili olmak ticari yönlerimi öne çıkardı diyebilirim. Çok kısa süre iş dünyasında yönetici olarak çalıştım. Daha sonra kendi markamı kurdum, sürekli ihracat odaklı çalıştım.”

'Kızım futbola aşık'

“Kızım benden de fazla futbol aşığı oldu. Avrupa piyasasını çok iyi takip ediyor. Futbolcuların bireysel performanslarını izliyor. Menajerlik noktasında değil tabii ki, ama futbolla taraftardan öte teknik olarak ilgileniyor. Elif İlter iş insanı olmak istiyor.”

‘Rahat izledim’

“Takım otobüse binmeden oyuncularımla baş başa duygusal bir toplantı yaptım. Trabzonspor’la oynadığımız kupa maçında hiçbir zaman final umudumu yitirmedim. Çünkü takım sezonun en iştahlı futbolunu oynuyordu. Ben skorun tekrar lehimize döneceğine inandım. Önceki maçlara göre daha rahat bir tempoda maçı izledim.”

“İlk kadın başkan olarak Türk futbolunun tarihinde yer almak gurur veriyor. Başarı geldikçe insanların benimle ilgili düşüncelerinin değiştiğini görmek de çok sevindirici. Ülkemizde ciddi bir kamuoyu oluşturduğumu düşünüyorum.”

‘Büyük bir gurur kaynağı’

- Süper Lig’in tarihteki ilk ve tek kadın başkanı olmak size neler hissettiriyor?

"Türk futbolunun tarihinde ilk kadın başkan olarak yer almak benim için büyük bir gurur kaynağı. Başarı geldikçe insanların benimle ilgili düşüncelerinin değiştiğini görmek çok sevindirici. Deplasmanlarda gittiğimde insanların ilgi ve sevgisi, yanıma gelip fotoğraf çektirmek istemeleri, futbol sohbeti açmaları bunlar benim için güzel duygular. Kayserispor başkanlığıyla birlikte ülkemizde ciddi bir kamuoyu oluşturduğumu düşünüyorum. Ben ticari diplomatım. Tüm amacım şehrimi ve ülkemi tanıtmak. Yurt dışı basın ve spor kamu oyunun ilgisi de bu anlamda çok sevindirici. Portekiz, İngiltere, ABD gibi ülkelere röportaj vermek ülkemiz açısından da önemli."

- Kayserispor bünyesinde kadın futbolunun geliştirilmesi için çalışmalar yapıyor musunuz?

"Yurt dışı ve yurt içinde her şeyi takip ediyorum. Kuralların yanında, genç futbolcuları izliyorum. Futbolu kurumsallaştırmak için girişimlerde bulunuyorum. Henüz tam anlamıyla bir kurumsallaşma yok. Ama ciddi bir çalışma içindeyiz. Anadolu kulüpleri yıllardan beri belirli düzeyde yönetildi. Yerel yönetimler, bazı iş adamları yönetti kulüpleri. Gelişi güzel toplantılar, planlanmayan işler. Anadolu kulüplerinin handikapı buydu. Ben göreve geldikten sonra iş dünyasında ciddi birikimleri olan bir kişi olmam sebebiyle bunlar bıçak gibi kesildi. Her şeyi düzen içinde götürmek istiyoruz. Tam istediğim kurumsallaşmaya ulaşamadım. Ama çıkan engellere rağmen çabalıyoruz. Birkaç yıl içinde düşündüğümüz noktaya geleceğiz."

- Türkiye’de kadın futboluna verilen desteği yeterli ve samimi buluyor musunuz?

"Kadın futbol takımının da başkanıyım. Kadın takımıyla henüz gerektiği kadar ilgilendiğimi söyleyemem. Ama belirli bir düzeye geldik. Türkiye’de kadın futbolu hala popüler değil. Bunun kısa sürede olacağını düşünmüyorum. Ama futbolu seven kadınların bu alana çekilmesi için kadın futbolunun gelişimi adına herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyorum. Geri dönüşü en hızlı reklam aracı futbol. Ücretler olması gereken seviyesine yaklaştı. Ama bunun üstünü de hak ediyor."