Vahim bir tablo!

Üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı...

Bu sonuçlar, tam bir tez konusu. Yüksek lisans tezi yazacaklara bir önerim var; genelde tezler birbirinin kopyasıdır ya, hiç o kısır döngüye düşmeyin. İşte, size çok güzel bir tez (araştırma) konusu sunuyorum: “Ülke kaynakları nasıl israf edilir?”

Bir yanda okuyacak, okumak isteyen öğrenci topluluğu var, öte yanda okullar, bu öğrencileri domine edecek üniversiteler var, ama onları bir araya getirecek sistem yok ya da bozuk sistem var!

İnanın, bundan daha güzel bir tez konusu bulamazsınız. Yaz yaz bitmez...

ÖSYM’in meşhur ‘Sayısal Veriler’ tablosunu incelemekle işe başlamakta yarar var. Orada herkesin gözden kaçırdığı bir noktaya değinelim; bu yıl tercih yapma hakkı olan aday sayısının 1.846.880 olduğu belirtiliyor, ancak hemen altıda ise 994.766 adayın tercih yaptığı vurgulanıyor.

Vay be!

852.114 aday, daha baştan tercih yapmamış. Tercih yapmaya gerek bile duymamış...

994 bin 766 aday üniversite tercihi yaptı. Üni versitelerin örgün lisans ve önlisans programlarına yerle şen aday sayısı 696 bin 241. Üniversitelerin lisan s ve önlisans programların da toplamda 214 bin 430 kontenjan boş kaldı.

Haberin Devamı

İkisini toplayın, yani 852.114 ile 214.430’u, eder 1.066.544. Sayıya bakar mısınız, kocaman değil mi?

Kazanıp da kayıt yaptırmayanlar da olacak, bu sayı 1.200.000’e ulaşacak. Ek yerleştirmede yeni açılacak (!) bölümler ve üniversiteler de olacak, bu sayı iyice büyüyecek...

Peki, temmuz ayında biz ne yaptık; biri bana bunu açıklayabilir mi?

Hani bir söz vardır, “körler sağırlar birbirini ağırlar” diye, galiba öyle bir şey yaptık.

Unutmadan şunu da belirtmekte yarar var: Üniversitelere daha önce yerleşmiş 442.542 aday, tekrar sınava başvurmuş...

Demek ki, yarım milyona yakın genç, memnun ve mutlu değil. Bu çocuklar, çözümü kendileri bulmaya çalışıyor, tekrar tekrar sınava girerek mutluluğu yakalamaya çalışıyorlar...

Bu nasıl bir ek yerleştirme?

Aslına bakarsanız, ek terleştirmede tercih yapabilecek 1.250.000 dolayında potansiyel üniversite adayı var.

Haberin Devamı

Böyle bir potansiyelin olduğu yere ‘ek yerleştirme’ filan denmez, düpedüz ‘essah yerleştirme’ olur bu!

Şimdi soru şu: “Üniversiteye girmeye çabalayan bu kitle, var olan kontenjanlara, bölümlere veya üniversitelere neden itibar etmiyor?” İşte , bu ve benzeri soruları YÖK, ÖSYM , üniversite ve eğitimcilerin çok iyi irdelemesi, gerekli çözümleri hemen üretmesi gerekiyor.

Geldiğimiz bu nokta, ülke kaynaklarının israfıdır. Her ile bir yükseköğretim ve o illerin ilçelerine bir yüksekokul düşüncesi ile açılan kurum, fakülte ve yüksekokullar öğrenci zihnindeki üniversite algısını tam karşılamıyor. Akademik uzman sayısı eksik, teknik donanımı yetersiz, fizyolojik, sosyal ve kültürel gereksinimleri karşılamaktan yoksun yerlerdeki bu kurumlar, adaylar tarafından öncelikle tercih edilmiyor. Bunların, öğrenci zihnindeki algısını değiştirecek düzenlemelerin hızlıca yapılması gerekiyor. Bir dönem adaylar tarafından ilgi gösterilen ve talep edilen bir programın, ‘pıtrak’ gibi hemen her üniversitenin akademik programına girmesi de önemli açmazlardan biri!

Haberin Devamı

Şu kesin: Öğrenci garantici davranıyor!

Önünü göremediği veya çekincesi olduğu bölümleri tercih etmiyor. Birilerinin artık bunu anlaması gerek. Öğrenci geleceğini riske etmek istemiyor. Hukuk, tıp, diş hekimliği, mimarlık, psikoloji, diyetetik, fizyoterapi bölümleri neden çok tercih ediliyor ve hemen her yerde doluyor? Öğrenci bu bölümlere ‘garanti meslek’ gözüyle bakıyor da, ondan!

Haksız mı? Yooo, yerden göğe kadar haklı...

Ege Üni. Deri Müh. 15 kontenjandan 4’ünü doldurabilmiş. Çanakkale 18 Mart Üni. Jeoloji ve Maden mühendislikleri 10’ar kontenjandan sadece 3’ünü doldurabilmiş. Bakın Ardahan Üni. Arkeoloji bölümüne, 50 kontenjandan sadece 17’sini doldurabilmiş. Dahası var, Dicle Üni. Fizik Öğrt. 20 kontenjandan sadece 1’ini dolmuş.

Bu liste böyle uzar gider, ama sorun çözülmez!

Öğrencilere çalışın diyoruz, ama biz dersimizi çalışmıyoruz. Şu karşılaştığımız tabloyu ‘öngöremedik’, çözüm üretemedik.

Kağıt üstünde şunu başardık: Sınava başvuran aday sayısı kadar kontenjan var. Bu, hakikaten doğru; ancak gerçek çok farklı.

Haberin Devamı

Ortada bir sürü tercih edilmeyen bölüm, ortada bir sürü ‘üniversitemsi’ okul, ortada çağı yakalayamayan yaklaşımlar ve geleceğini el yordamıyla bulmaya çalışan gençlik...

Çözüm: Açık uçlu sorular!

DİĞER YENİ YAZILAR