Karavan seyahatini diğer tatil seçeneklerine göre daha zevkli bulanların sayısı her geçen gün artıyor. 80’li ve 90’lı yılların önemli seyahat figürlerinden karavanlar yeninden hayatımıza girdi. Alternatif tatil anlayışını benimseyenler, “her şey dahil” sistemden uzak duranlar ve özellikle özgürlüğüne düşkünler ailecek karavanlı tatile yöneliyor. Doğaya zarar vermemesi, bütçe dostu bir tatil olması ve mali açıdan avantajları karavanı da cazip kılıyor. Bugün birçok firma haftalık karavan kiralıyor, Türkiye Kamp ve Karavan Derneği’nin istatistiklerine göre de yılda ortalama 700 adet karavan satılıyor.
Oturma odası, yemek odası, yatak odası, mutfak ve banyonun on metre kareye sığdığı biraz zahmetli ama insanları da bir o kadar mutlu eden, özgürleştiren bir kültür karavancılık. Karavan, sahiplerine öncelikle sınırsız bir özgürlük veriyor, doğanın içinde, milyonlarca yıldız altında yaşamak istiyenler iyi kötü bir karavan alıp evlerini sırtlarında taşıyor ve istedikleri yerde tatil yapmanın avantajını sürüyor. Anayol değil de patikalardan gitmeyi seviyorsanız karavan hayatı tam size göre. Dilediğiniz yerde kamp yapıp kimselerin görmediği, uğramadığı bakir güzellikleri keşfedebiliyorsunuz. Hayatı dileğiniz kadar yavaşlatıp günlerce kamp yapabilme keyfi de işin bonusu.
Ülkemizde 10 bine yakın karavan sahibi var. Satın alanların haricinde haftalık kiralanan karavanlar da bu kültürü deneyimlemek isteyenler için bir “startup” oluyor, hayalleri peşinde koşan Türklerin yeni tatil anlayışına yön veriyor. Bir dönem İstanbul’da Ataköy Kamping ve Çiroz’dan Avrupalı turistler eksik olmazdı, bugün malesef İstanbul merkeze yakın bir karavan kampingi yok. Şu anda İstanbul’da yerli-yabancı kampçıların ve karavancıların konaklayabileceği Kilyos’taki Mıstık Kamping, Şile’deki Woddyville ve Ağva’daki Greenpark dışında başka alternatifler yok. Bu kamp alanları da şehir merkezine çok uzak.
Türkiye Kamp ve Karavan Derneği 1966’da kurulmuş uluslararası bir dernek. Türkiye kuruluşundan beri bu derneğin üyesi, derneğin Genel Başkan Yardımcısı Sabahattin Ergin “Bizim tatil kültürümüzde 70’lerden 90’ların sonuna kadar karavancılık çok baskındı, tabii o zamanlar 5 yıldızlı her şey dahil tatil köyleri yoktu. Bu nedenle karavan ya da kampinglerde tatil birçok orta sınıf ailenin alışkanlığıydı. 2000’li yıllardan sonra motokaravanlar çok arttı. Daha önceleri çekme karavanlar revaçtaydı. Bugün her ikisi de tatilcilerin gözdesi” diyor.
Fiyatlar 28 bin ile 160 bin TL arası
Çekme karavanların fiyatları motokaravanlara göre daha uygun, aracın arkasına bağlana bu modellerin fiyatları 28 bin TL ile 100 bin TL arasında değişiyor. Motokaravanlara aracın şasesi de dahil olduğu için fiyatlar 130 bin TL ile 160 bin TL’ye arası seyrediyor. Her iki türün de farklı avantajı var.
Önce kiralayıp bir hafta deneyimleyin
“Bu kadar para ödemek istemiyorum, hevesim de geçebilir” diyenler genelde bir haftalık karavan kiralamayı tercih ediyor. Minumum 8 gün olmak şartıyla motokaravan kiraları günlük 350 ile 450 TL arasında değişiyor. 4 kişilik bir aile için haftalık 3 bin TL’lik bir maliyet demek bu. Motokaravanlar kilometrede ortalama 50 kuruş ile 1 TL arası yakıt tükettiğini de unutmamak lazım. 4 kişilik karavanlarda da yok yok, mutfak, buzdolabı, duş, tuvalet... Size de yalnıca bavulunuzu hazırlayıp özgürlüğe kucak açmanız kalıyor.
Dünya standartında 35 kamping var
Peki Türkiye karavancılık konusunda yeterince gelişmiş mi? Karavancı Özgür Duygu Durgun bu soruyu şöyle anlatıyor, “Doğal güzellikler, keşfedilecek yepyeni yerler açısından ülkemiz adeta bir cennet. Ancak kampçıların ihtiyaçlarına özel tasarlanmış tesisler derseniz işte orada biraz duralım. İhtiyaç derken en temel gereksinimler olan su ve elektriği kastediyorum ve tabii bir de temiz bir tuvalet ve duş alanını… Böyle tesisleri kullanırken genellikle bizden sonra gelecekleri pek düşünmüyoruz. Elbette sözüm dikkatli ve özenli kampçıları kapsamıyor. Ancak böyle ortak alanların temiz ve özenli kullanımında genel bir sorunumuz olduğu aşikar. Marmara bölgesinde sezon çok kısa, Ekim ayından sonra kampingler kapalı. Ama Türkiye’de karavanla gezilecek ve konaklayacak çok fazla yer var.”
Ege ve Akdeniz’deki her koyda konaklayın
Ege ve Akdeniz kıyıları hem mevsim şartları hem de daha uzun konaklama yapmak isteyenler açısından oldukça elverişli. Hatta bu bölgelerde sezon dışında kamp yapmanın keyfi bir başka. Ege’de yolculuk ve kamp yapacakların gözdesi Cunda’nın bakir koylarından birinde olan Ada Camping. Kasım başına dek kamping seçeneği var ve sezon dışı konaklama fiyatı daha makul. Çanakkale’deki Kum Hotel Kamping, Bursa’da Misi Kamping oldukça organize yerler. Daha güneye, Marmaris-Datça taraflarına uzandığınızda ise her koy sizin. Bu civarda tesis sıkıntısı da yok. İçlerinde en düzgün ve organize olanlar ise profesyonel karavancıların da tercihi olan Datça’daki Aktur ve Marmaris’teki Çubucak kampı, Antalya’da Kaş Kamping, Muğla Akyaka’daki Orman Kampı denize sıfır konumu, mis gibi havası ve yemyeşil doğası ile Türkiye’deki en güzel karavan ve çadır konaklaması için uygun kamp yerlerinden biri. Orta Anadolu’da ise Ankara üzerinden Nevşehir, Kapadokya karavanla gezmek ayrı bir keyif verecektir, Panoroma kamping bölgenin en popüler konaklama merkezi. Doğu Karadeniz sahili ise karavan için başlı başına bir rota...
Karavan kiralarken firmaya dikkat edin
Tecrübeli karavancılar bu işe yeni girenlere tek bir şey tavsiye ediyor: Karavan konforlu bir hayat değildir. Sonuçta 10 metrekarelik bir alanda tatilinizi geçiriyorsunuz. Daha az eşya ve özellikle kıyafetlerinizi daha tasarruflu kullanarak yaşamanız gerektiğini unutmayın. Karavan kiralarken kiralamayı yapan firmayı irdelemek gerekir, bazıları bir araç ve bir telefondan ibaret kişilerden oluşabilmektedir. Araçların kaskolu olup olmadığı, kaza durumunda ne olacağı sorgulanmalıdır. Aracı önceden görmek faydalı olabilir.
1 hafta tatil kaç lira?
7 x 400 TL = 2800 TL karavan kirası.
1500 km için 850 TL ortalama yakıt (Ortalama 100 km’de 10 litre mazot yakıyor)
90TL x 7 = 630 TL kamping kirası
1000 TL yeme-içme maliyeti
Toplam: 5 bin 250 TL 4 kişi
