Gazete Vatan Logo

O soruyu duyunca İlker Başbuğ'un yüzünün şekli değişti

İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde, İstiklal Savaşı’nın dört büyük komutanı hakkında panel düzenlenmişti. İstiklal Harbi'mizin kahramanlarından Kazım Karabekir Paşa'nın kızlarından Hayat Hanım "Babam bu kadar yararlı işler yaptı, bu kadar önemli biriydi de neden 1927 ile 38 arasında her gün karakola imza vererek yaşamak zorunda bırakıldı?" diye sordu. Bu soru dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a sorulduğunda İlker Paşa’nın yüzünün şekli değişti.

O soruyu duyunca İlker Başbuğ'un yüzünün şekli değişti

İstiklal Mücadelesinin büyük kumandanı Kazım Karabekir, vefatının 73. yılında anıldı. Karabekir için Kars'ta tören düzenlendi. Kars Tren Garı'ndaki Kazım Karabekir Anıtı'na çelenk sunulmasıyla başlayan anma programında, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, Kazım Karabekir Paşa'yı ölüm yıl dönümünde andı. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi de Karabekir'in Genelkurmay’da anılması ile ilgili bir anısını yazdı.

KARABEKİR’İN KIZI GENELKURMAY’DA SORMUŞTU

İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde, İstiklal Savaşı’nın dört büyük komutanı hakkında panel düzenlenmişti.

Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak’tan sonra Kazım Karabekir Paşa da Genelkurmay’da düzenlenen toplantıda anılmıştı. Bunların arasında en ilginç olanı Kazım Karabekir Paşa’yla ilgili olanıydı. Panelistler Kazım Karabekir’in İstiklal Savaşı’na yaptığı katkıları anlattılar. Düzenli orduya sahip olan bir komutan olarak Atatürk’ün emrine girmesinin öneminden söz ettiler. Karabekir Paşa’nın “Eytam Mektepleri” kurarak yetim kalan çocukların eğitimiyle ilgilendiğini anlattılar. Paşa’nın sanat ve musikiye olan ilgisinden söz etmişlerdi. Anma toplantısına Kazım Karabekir’in kızları Hayat Hanım’la Timsal Hanım da katılmıştı.

Haberin Devamı

CEVABI VERİLEMEYEN SORU

Panelin sonunda Timsal Hanım, Cumhuriyet’e bağlılığı öne çıkaran, gürül gürül akan bir konuşma yaptı. Hayat Hanım ise biraz durgundu. Söz aldı, tek bir soru sordu: “Burada babamın İstiklal Savaşı’na verdiği destek anlatıldı. Cumhuriyet’in kuruluşundaki rolü vurgulandı. Bunlar doğruydu. Her şeyi anladım ama bir şeyi anlamadım. Peki babam bu kadar yararlı işler yaptı, bu kadar önemli biriydi de neden 1927 ile 38 arasında her gün karakola imza vererek yaşamak zorunda bırakıldı?”

Bu soru üzerine salonda buz gibi bir hava oluştu. Panele ara verildi. Dışarı çıktık, İlker Paşa ile sohbet ediyorduk. Bir meslektaşımız Hayat Hanım’ın sorusunu hatırlattı. İlker Paşa’nın yüzünün şekli değişti. Aradan çok zaman geçtiği için ne yanıt verdiğini hatırlayamıyorum ama ondan sonra bu tür bir program yapılmadı.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu fotoğrafı paylaşıp andı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, Kazım Karabekir Paşa'yı ölüm yıl dönümünü andı. Erdoğan, paylaşımında, 'Kazım Karabekir Paşa'nın bu portresinin hikayesini biliyor musunuz?' diyerek, şu mesajı yayımladı:"İstiklal Harbi'mizin kahramanlarından Kazım Karabekir Paşa, çocuklara karşı muazzam bir muhabbet besleyen, ailesiz kalmış yavrulara kol kanat geren, çok şefkatli bir devlet adamıydı. Anadolu'da 6 bin çocuğu himaye etmiş, onların her türlü masrafını üstlenmişti. Karabekir Paşa 'yetimlerin babası'ydı. Bu portre de Karabekir Paşa'nın Trabzon'da himayesine alıp her türlü ihtiyaçlarını giderdiği yetimlerin ona bir hediyesi. Portrenin altında yazan not, ecdadımızın ne denli müşfik, ne denli yüce gönüllü olduğunu bizlere bir kez daha gösteriyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yaptığı paylaşımda ise bugün devlet korumasındaki çocukların 'Sosyal Atama Töreni'nde kendisine hediye ettiği tablonun fotoğrafını paylaşarak, şunları kaydetti:"Ve neredeyse 100 yıl sonra. Ecdadımızın sahip olduğu anlayış, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yaşatılmaya devam ediyor. Bugün, aile ortamına en yakın şekilde oluşturduğumuz 111 çocuk evi sitesi, 1193 çocuk evi ve 65 çocuk destek merkeziyle 13 bin 524 evladımızı geleceğe hazırlıyoruz. İnşallah her bir yavrumuz, necip Türk Milleti'nin şefkat ve duasıyla ülkemiz için çok başarılı ve hayırlı işlere imza atacak. Bugün bana hediye edilen bu çok güzel tabloda emeği geçen Furkan, Nuray, Berkcan, Özüm ve Berfin yavrularımıza da şükranlarımı sunuyorum."

Haberin Devamı

Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran

Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e verdiği destekle İstiklal Mücadelesinin kırılma noktasına adını yazdıran, Doğu Anadolu’da kazandığı zaferlerle milletin gönlünde yer eden asker ve devlet adamı Kazım Karabekir, ölümünün 73. yılında yad edildi. 23 Temmuz 1882'de İstanbul'da doğan Karabekir, Kuleli Askeri İdadisi'nde öğrenim gördükten sonra 1902'de Harbiye Mektebi'ni bitirdi. 1905'te Erkan-ı Harbiye'den yüzbaşı rütbesiyle mezun olan Karabekir, bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Rumeli 'de teşkilatlanmasında önemli rol oynadı.II. Meşrutiyet'in ilanının ardından Edirne'deki 3. Ordu Komutanlığına atanan Karabekir, 1909 yılında 31 Mart Ayaklanmasının bastırılmasında görev aldı.14 Nisan 1912'de binbaşılığa yükselen, Balkan Savaşları döneminde Trakya Sınır Komiseri olarak önemli görevler yapan Karabekir, Çanakkale Savaşı'nın başlaması üzerine cepheye gönderildi.Kerevizdere'de Fransızlar'a karşı 3 ay boyunca mücadele eden Karabekir, 1916'da Kutü'l-Amare'yi kuşatan 18. Kolordu Komutanlığına getirildi, daha sonra Kafkas Cephesi'nde kolordu komutanlığına tayin edildi.Mütarekeden sonra 1919 baharında Erzurum’da 15. Kolordu Komutanlığına getirilen, Ordu Müfettişi olarak bölgeye gelen Mustafa Kemal Paşa’ya görevinden ayrılmasına rağmen destek sağlamaya devam eden Kazım Karabekir, Kurtuluş Savaşı boyunca Doğu Cephesi komutanlığı yaptı.

Haberin Devamı

Ermeni ordusunu bozguna uğrattı

15 Kasım 1920'de Ermeni ordusunu büyük bir bozguna uğratan Karabekir Paşa, Rus Sovyet Sosyalist Federe Cumhuriyeti'yle de Kars Antlaşması görüşmelerini yürüttü.Daha sonra I. Ordu Müfettişliğine tayin edilen Karabekir, 1923'te İstanbul milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi.Karabekir; Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar Eğilmez, Adnan Adıvar ve arkadaşları ile 27 Kasım 1924'te cumhuriyetin ilk muhalefet partisi Terrakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurup genel başkanı oldu. Partisi, Şeyh Sait İsyanı nedeniyle 3 Haziran 1925'te kapatıldı. Karabekir, 22 Haziran 1926'da İzmir'de Mustafa Kemal'e düzenlenen suikasttan haberdar olduğu halde bildirmediği iddiasıyla tutuklandı ve İstiklal Mahkemesi'nde idamla yargılandı ancak mahkeme heyetinin oy birliğiyle beraat etti.İkinci dönem milletvekilliği bitince Kazım Karabekir, 5 Aralık 1927'den 1938'e değin Erenköy'deki bugün müze olan köşkünde inzivaya çekildi.Cumhuriyetin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının ardından İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı olunca Karabekir de 31 Aralık 1938'de İstanbul milletvekili oldu, 23 Temmuz 1946'da TBMM Başkanı seçildi.26 Ocak 1948'de Ankara'da vefat eden Kazım Karabekir, önce Hava Şehitleri Mezarlığı'na defnedildi, ardından 30 Ağustos 1988'de Atatürk Orman Çiftliği'nde oluşturulan Devlet Mezarlığı'na nakledildi.

Anılarını yazdı

Hatıratını da yazan Karabekir, aralarında "Birinci Cihan Harbi", "İstiklal Harbimiz", "İzmir Suikastı", "Çocuklara Öğütler", "Hayatım", "İttihat ve Terrakki Cemiyeti 1896-1909", "Ermeni Dosyası", "İngiltere, İtalya ve Habeş Harbi", "Çocuk, Davamız", "İstiklal Harbimizin Esasları", "Sanayi Projelerimiz", "İktisat Esaslarımız", "İstiklal Harbimizde İttihad Terrakki ve Enver Paşa", "İtalya ve Habeş", "Sarıkamış-Kars ve Ötesi" ve "Erzincan ve Erzurum'un Kurtuluşu" olan 17 eser kaleme aldı.- Kızının dilinden Karabekir PaşaKazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran, babasının vefatının 73. yılında Erenköy’deki Kazım Karabekir Paşa Müzesi’nde AA muhabirinin sorularını yanıtladı.Babasını çok küçük yaşlarda kaybettiğini dile getiren Yıldıran, “7 yaşımı bitirdiğim gün 26 Ocak 1948’de babamı kaybettik. Ailemize sanki bomba düşmüş gibi ıstıraplı bir döneme girdik. Bugün de çokça dile getiriliyor, 0-7 yaş bir çocuğun karakterinin oluşmasında çok etkili bir dönemdir. Ailenin içinde birtakım şeylerin farkına varması için önemlidir. Babam adeta bir pedagog gibi çocuk ruhunu anlayan ve ona nüfuz eden biriydi. Bizden önce 6 binden fazla yetime de babalık yaptı. Şefkatli bir insan. Asker babanın bir evladı olmam nedeniyle ’Sert biri miydi?’ diye soralardı. Tabii ki bazı kurallarımız vardı ama babam çok sevecendi. Yaratılmış her şeye değer verirdi.” diye konuştu. Karabekir’in emek verdiği bütün evlatlarının vatana millete faydalı ve yetişmiş bireyler olduğunu dile getiren Yıldıran, babasının himayesinde yetişmiş çocuklara ilişkin şunları anlattı: “6 bin küsur evlat, Allah’ın olmamızı istediği gibi evlatlar olduk. Bu örnekliği babamdan aldık. İnsanlar bazen bir şeyleri yapmak ister ama şartlar el vermez. Örneğin o toplanan 6 bin çocuğun ilk fotoğraflarını görseniz perişan durumdalar. Ölüme terk edilmişler. Fakat 3 ay sonra Gürbüzler Ordusu olarak karşımıza çıktılar. Bu kadar evlada maddi-manevi desteği verdi. Örneğin eski Genelkurmay Başkanlarından Cemal Tural Paşamız bu evlatlarındandır. Sabri Koçak Paşamız da o evlatlarındandı. Daha hayattayken onlarla tanıştık.” "Çocuk davasının" Karabekir’in hayatında çok önemli olduğunu vurgulayan Yıldıran, “Hatta vefatından bir hafta önce kimsesiz çocuklarla alakalı bir programda ilk kalp krizini geçirdi. ‘Ne olacak bu çocukların hali?’ demiştir. Bu da bize bir vasiyettir." dedi.

Ermeni yetimlere de sahip çıktı Yıldıran, Karabekir Paşa’nın sadece Müslüman Türk çocuklarına değil Ermeni yetimlere de sahip çıktığını hatırlatarak, şu bilgileri verdi:“Çocuk kutsaldır.’ der. Ermenilerden de sahipsiz kalan çocuklar oluyor. Onlara da el uzatıyor. Çocukları Ermeni olduğu için asimile etmek istemedi. Bazı kişiler, Gürbüzler Ordusundaki Ermeniler diye anlatıyor. Böyle bir şey yok. Onları ayrı yetiştiriyor. ‘Çocuk Ermeni ise dilini ve dinini bilerek yetişsin.’ diyor. Amerikalılar, Trabzon’da bir yetimhane açtı ve Kazım Karabekir de o çocuklara babalık yaptı. O çocukların yaptığı bir kara kalem resim vardır. Altında da ‘Yetimler babası Kazım Karabekir Paşa’ denmiştir. Bu çok önemli bir belgedir. Özellikle bize yapıştırılmaya çalışılan sözde soykırım yalanına Ermeni çocukların tokat gibi cevabıdır."