Makas değişimi...

Ortadoğu’daki sıcak günler ve çatışmalardan sonra PKK terör örgütü makas değiştiriyor! Rusya ve İran güdümüne her geçen gün biraz daha giren PKK, Batılıların ve ABD’nin kucağından kalkıp şimdi yeni bir pozisyon kaparak mevcudiyetini korumanın peşinde.

Kanla besleniyor...

Eli kanlı bu örgütün siyasi uzantısı ise ne acıdır ki Ankara’da demokrasinin nimetlerinden istifade etmeye devam ediyor!

Otuz yıldan bugüne gelinen nokta bize gösteriyor ki, üç çapulcu denilerek başlayan sürecin vardığı yer işte burası...

“Azim ve kararlılıkla süren terörle mücadele” ise hâlâ devam ediyor!

***

Üç çapulcu örgütü binlerce eşkiyaya ve binlerce silaha sahip olurken, Beka Vadisi’nden Kandil Dağı’na transfer olurken, Güneydoğu’daki bütün illerin arka sokaklarına yerleşirken, tüneller kazarken, silahları ve bombaları gömerken, esrar tarlalarıyla, uyuşturucu nakliyeceliği yaparken, kaçak petrol ve sigara sevkiyatı ile kendisine gelir kapıları açarken, Avrupa’nın hemen her kentinde dönerci, kebapçı, gazino, bar, kumarhane işleterek milyonlarca dolar ve avro kazanırken, medyası ile propaganda yaparken, düşüncesiz adamlarıyla sözde düşünceler üretirken ve ulusal medyadaki uzantılarıyla fikir hürriyeti masalları anlatılırken, şarkıcı ve türkücüleriyle sanatsal görüntüler verirken, dizi ve filmlerle büyük bir haksızlık algısı oluşturulurken, siyasi kanattaki aktörler belirlenirken, Batılı efendilerle senaryolar geliştirirken biz yıllarca futbol maçı seyreder gibiydik!

Haberin Devamı

***

Şehit cenazeleri uğurlamaktan yorgun düşmedik!

Ve terörle mücadelede uçup giden 500 milyar doları bu ülkenin namuslu halkı hala ödüyor!

Yollar, köprüler ve barajlar gibi büyük yatırımlara rağmen ıslah ve iflah olmayanların çözüm sürecinden anladıkları ise silahlara veda değil, bu ülkeye diz çöktürmek ve gelişimini engellemekti!

“Her kap içindekini sızdırıyor” sözündeki gerçek gibiydi yaşananlar!

Biz kan dursun, analar ağlamasın dedikçe eşkiyalar daha da çok kan akıttı ve anaları daha çok ağlattı.

Ve bütün bu yaşananlara rağmen ülkemizdeki Aydın diye geçinen büyük bir kesim hala devleti suçlamaya devam ediyor...

Haberin Devamı

***

Ve iki adam duruşu...

Nobel ödüllü Orhan Pamuk demiş ki:

“Türkiye’de sadece bir seçim demokrasisine sahibiz, ancak ifade özgürlüğüne, kuvvetler ayrılığına ve üniversitelerin özerkliğine saygı gösteren kurumsal bir demokrasimiz yok. Hükümetin kararlarının, akademisyenlere zorla kabul ettirildiği bir ülkede, özgür seçimler olsa bile tam bir demokrasiden söz edilemez.”

Ve diğer yandan Nobel ödülü alan Prof. Aziz Sancar ise BBC’nin kendisini aradığını belirterek şunları söylüyordu:

“Bana ‘Arap mısınız, kısmen mi Türk’sünüz?’ diye sorarak saygısızlık yaptılar. BBC’ye söyledim, ‘Arapça konuşmuyorum, Kürtçe konuşmuyorum, ben Türk’üm’ dedim. Güneydoğulu olunca bundan kaçamıyorsunuz ama kendimi öyle biliyorum, BBC’ye de söyledim, size de öyle söylüyorum. BBC’nin bana sorduğu ilk soru, ‘Siz Arap mısınız?’ oldu. Ben Türk’üm, o kadar. Mardin’de doğmuşsam, Cizre’de de doğmuşsam, Kars’ta da doğmuşsam ben Türk’üm.”

Artık iki adam arasındaki farkı da siz anlayın!

Haberin Devamı

Dedik ya, herkes içindekini sızdırıyor!

DİĞER YENİ YAZILAR