Gazete Vatan Logo
Magazin Osmanlı dudaktan öpüşmezdi!

Osmanlı dudaktan öpüşmezdi!

Tartışmada son nokta

Tarihi-yazar Yavuz Bahadıroğlu’nun “Osmanlı döneminde dudaktan öpüşülmezdi” sözleri polemik yarattı. Ünlü tarihçi Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, “Dünya kurulduğundan beri dudaktan öpüşme vardır” dedi.



Ünlü tarihçi Yavuz Bahadıroğlu, yılın olay dizisi Muhteşem Yüzyıl’daki dudaktan öpüşme sahnesini eleştirdi.

Kanaltürk’deki “2. Sayfa”ya konuk olan Bahadıroğlu “Osmanlı’da dudaktan dudağa öpüşme yoktu. Biz dudaktan öpüşmeyi sonradan öğrendik. Bunu Avrupalılar’dan gördük. O zaman bizler yanaktan buse alınırdı. Çünkü o dönemde hastalıklar çok yaygındı ve bu hastalıkların ağızdan ağıza yayılacağını inanılırdı. Bunun zevkini 19. yüz yıldan itibaren öğrendik” dedi. Bu da yeni bir polemiğin fitilini ateşledi. İşte ünlü tarihçilerin görüşleri:

Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu: Osmanlı’da bir haremin, cariyelerin olduğunu herkes bilir ve kabul eder. Ama dizide tarihle bağdaşmayan birçok olayın doğrudan doğruya gösterilmesi tepkilere yol açar. Bir filmde, dizide öpüşme sahneleri eklenebilir bunların gerçekte var olup olmadığı sorgulanmaz. Asıl daha ciddi yanlışlar olduğundan sorun olarak onlar ön plana çıkarılmalıdır. Dünya kurulduğundan beri öpüşme de, süslenme de vardır. Olmadığını iddia edenler bunu nasıl bilebilir, gidip görmüşler mi? Sadece alkış dediğimiz el çırpma hareketi Sultan Abdülaziz döneminde çıkmıştır. O dönemler alkış dua anlamına geliyordu. Avrupalılardan bildiğimiz el çırpma olan alkış, Sultan Abdülaziz döneminde yapılmıştır. Bugüne kadar hiçbir kayıtta öpüşmenin olmadığına dair birşey okumadım. Zaten saraya getirilen cariyeler ciddi bir doktor kontrolünden geçerek getirilirlerdi. Öyle hemen içeri alınmazlardı. Kaldı ki dizideki en büyük yanlışlardan biri de Hürrem Sultan’ı temsil eden kişinin şirretliğiyle sarayda tutuluyor olması. Öyle birini zaten saraya almazlardı. Halbuki Hürrem alındığında çok daha gençtir. Oraya cariye olarak getirilen kızlar 16 yaşında ya da en fazla 22 yaşında olurdu.

Prof. Dr. Kemal Çiçek: Türk milleti geçmişiyle Osmanlı’yla gurur duyuyor. Diziye itiraz noktası da güçlü Osmanlı imgesi yerine, zevke sefaya düşkün, kendi çocuklarını katleden birçok yanlış tutumu olan sultanın gösteriliyor olması. Osmanlı’da haremin olduğunu herkes bilir. Yalnız harem padişahın kutsal mabedi olarak bilindiğinden başkaları tarafından görülebilen bir yer değildi. Bizler sadece 19. yüzyıldan dan itibaren tutulan kayıtlarla bilgi sahibi olabiliyoruz. Oda Avrupalıların gözünden, oraya girebilmiş olan yabancıların, seyyahların gördüklerini anlatmasıyla. Üstelik bunlar Topkapı Sarayı dönemi de değil, Yıldız’da, Dolmabahçe’de son dönemlerini görebilmiş olanlardı. Harem’de Kuran’ın yanısıra her alanda, sanat dalında da eğitim veriliyordu. Ve cariyeler padişahın isteklerine koşulsuz uymak zorundaydı. Neler yaşandığını kimse bilemez ancak öpüşmenin olmadığına dair bir kanıt da yoktur.

Haberin Devamı