Kale gibi bankayı batırdı hâlâ krallar gibi yaşıyor

Hisarbank’ın ortaklarından Ahmet Kozanoğlu’nun mallarını devletten kaçırmak için akrabalarının eşinin dostunun üzerine geçirdiği çok konuşuldu ancak tüm davalar zamanaşımı ile düştü

Kozanoğlu Ailesi’nin Polonezköy’deki krallara layık yaşamı, Neslihan Kozanoğlu’nun bir magazin dergisine verdiği röportajla ortaya çıktı. Neslihan Hanım eşinin ne iş yaptığını bilmiyor. Merak edip sorduğunda “Çalışmıyorum emekliyim ama bu para kazanmıyorum anlamına gelmez” diye cevap almış...

Meysu, Meybuz, Güneş Gazetesi, Hisarbank, Odibank gibi şirketlerin sahibi Ahmet Kozanoğlu, ortağı Ömer Çavuşoğlu ile birlikte Hisarbank’ı 1983 yılında batırdığında devletin üstlendiği zarar 1991 yılı sonu itibarıyla 547 milyar TL olarak bilançoya yansımıştı. Enflasyona göre güncelleme yapıldığında 25 yıl öncesinin faturasının bugünkü maliyeti 1.2 milyar doları buluyor.

O dönem banka hortumcularının üzerine gidebilen yasalarla eli güçlenmiş TMSF gibi bir kurum olmadığı için, banker furyasında batanlar bugün hâlâ bir elleri yağda bir elleri balda hayatlarına devam ediyor.

Hisarbank’ı batıran Ahmet Kozanoğlu’nun da renkli hayatı eşi Neslihan Kozanoğlu’nun bir magazin dergisine verdiği röportajla gün yüzüne çıktı.

Ahmet Kozanoğlu halen Polonezköy’deki muhteşem çiftlik evinde eşi Neslihan Kozanoğlu ile birlikte yaşıyor ve İstanbul’un renkli sosyete hayatında da sürekli boy gösteriyorlar. Eşi Neslihan Kozanoğlu’nun anlatımına göre günlerini avlanarak ve spor yaparak geçiriyorlar. Ahmet Kozanoğlu haftanın üç günü ofise gidiyor ancak eşi Kozanoğlu’nun ne iş yaptığını bilmiyor.

Neslihan Kozanoğlu çiftlik evinde zamanının büyük bölümünü toprakla uğraşarak geçiriyor ve organik tarım yapıyor. Çiftlik hayvanları ile ilgileniyor. Organik tarımla elde ettiği ürünleri ve günlük sütü dostlarına hediye etmekten de büyük keyif alıyor.

ÇİFTLİK 1988’DEN SONRA ALINMIŞ

Polonezköy’deki çiftlik arazisi Neslihan Hanım’ın ifadesine göre 1988’den sonra alındı. Oysa o tarihlerde Kozanoğlu hakkında iflas davaları devam ediyor ancak Maliye el koyacak ciddi bir mal-mülk bulamıyordu.

Ben de sordum:Ahmet sen ne iş yapıyorsun?

Bİr sosyete magazin dergisine yaşadıkları çiftlik evinde röportaj veren Neslihan Kozanoğlu, renkli ve zenginliği yansıtan yaşamlarından kesitler verirken muhabirin “Ahmet Bey şu anda ne iş yapıyor?” şeklindeki sorusuna da çok ilginç bir yanıt veriyor: “Geçen gün ben de sordum: Ahmet sen şu anda iş olarak ne yapıyorsun? diye. ”Ben çalışmıyorum, emekliyim. Ama bu para kazanmıyorum anlamına gelmiyor“ dedi. Haftanın üç günü ofise gidiyor. Geri kalan günler bizim karı-koca günlerimiz. O günlerde ya İstanbul’u dolaşıyoruz ya da bir yerlere gidiyoruz.”

Eşimle ava gidiyoruz

Neslihan Kozanoğlu, eşi ile bir gününü anlatmaya devam ediyor: “Bizim evliliğimiz normal bir evlilik gibi değil. Normal evliliklerde erkek sabah çıkar işine gider. Akşam geç saatlerde evine gelir. Sık sık iş seyahatlerine gider. Ama biz evlendiğimizden beri 21 yıldır hiç ayrılmıyoruz. Ben sosyal hayatı çok seviyorum. Ahmet o kadar sevmiyor ama bana yine de eşlik ediyor. Ben de onun aktivitelerinde onu hiç yalnız bırakmıyorum. Ava birlikte gidiyoruz. Sporu beraber yapıyoruz. Zaten tenis kortunda tanışmıştık. Bu çiftlik arazileri ben evlendikten kısa bir süre sonra alındı. Bu evin projesi Amerika’da çizildi. Burası da Türk ustalar tarafından yapıldı. Bu eve taşınmadan önce 3 evde oturuyorduk. Levent’teki evde, yalıda ve burada şimdi misafirhane olarak kullandığımız evde. Ama bu ev yapılınca üçünü biraraya toplamış olduk.”

Enflasyon % 30 iken % 80 faiz verdi, 1.2 milyar $ batırdı

Türkİye ve Libya’da müteahhitlik yapan Ahmet Kozanoğlu ve Ömer Çavuşoğlu’nun sahibi olduğu Hisarbank’a 27 Temmuz 1983’te el konuldu.

Hisarbank, Ortadoğu İktisat Bankası ve İstanbul Bankası ile birlikte 27 Ekim 1983 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla tüm aktif ve pasifleriyle birlikte Ziraat Bankası’na devredildi. Yapılan denetimlerde Hisarbank’ta bankalar kanununa aykırı uygulamaların konu edildiği 133 rapor düzenlendi ve bu raporlar banka ortaklarının aleyhine açılacak davalara delil teşkil etmek üzere Ankara ve Şişli Cumhuriyet Savcılıkları’na iletildi.

1991 yılına gelindiğinde Hisarbank’ın devrinden dolayı Ziraat Bankası’nın üstlenmek zorunda kaldığı görev zararı netleşti. Hisarbank A.Ş.’nin Ziraat Bankası’na devri nedeniyle bankanın 31.12.1991 tarihi itibarıyla 557 milyar 545 milyon 321 bin 875 Türk Lirası zararı olduğu anlaşıldı. Görev zararı Hazine tahvili verilerek karşılandı. 1991 yılı sonunda 1 dolar 5 bin 75 TL seviyesindeydi. Yani o günkü kurla Hisarbank zararı 110 milyon dolar olarak hesap edildi. Enflasyon güncellemesiyle 1991 yılındaki 110 milyon dolarlık zararın bugünkü faturası ise 1.2 milyar doları geçiyor.

Hisarbank niye battı?

1980’li yıllarda Türkiye’de etkili olan banker furyası sonucunda bankaların mevduata yüksek faiz ödemesi gündeme geldi. Yıllık enflasyonun yüzde 30 olduğu ekonomik ortamda Hisarbank, “kale gibi banka” sloganını kullanarak mevduata yıllık yüzde 80 ödeme yapacağı vaadiyle vatandaşların birikimlerini toplamaya başladı. 1983 yılında ise taahhütlerini yerine getirmekte zorlandı. Bu zorlanma üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla bankaya el konuldu.

Babam malları kaçırmak için önce halalarımı sonra şimdiki eşini kullandı

3 evlilik yapan Ahmet Kozanoğlu’nun son eşi Neslihan Kozanoğlu. İkinci eşi ise Ahu Tuğbay. Ahmet Kozanoğlu’nun ilk evliliğinden Ayşe ve Uğur adında ikinci evliliğinden ise Yasemin adında bir çocuğu oldu.

Çocuklarla babaları arasında son yıllarda ciddi kavgalar yaşandığı dikkati çekti. Bankacılık yapan Uğur Kozanoğlu, gazetelere verdiği bir röportajında ‘babasının banka battıktan sonra mallarını devletten kaçırma telaşına düştüğünü’ şu sözlerle aktarmıştı:

“Babam iflas edince devlet şu an Uzan’a yaptığı gibi bütün mallarına el koydu. Babam da malları kaçırmak için bazılarını halalarımın üzerine yaptı. Benim ikiz halalarım var; Seyhan ve Ceyhan diye. Bu mallar nedir: Levent’te bir ev, Ulus’ta bir daire, arabalar, çiftlik... Daha sonra halalarımla anlaşamayınca her şeyini Neslihan Hanım’ın üstüne yaptı. Neslihan Hanım sonra bize kötü davranmaya başladı.”