Kadınlar sekste ne ister?
Konu kadın cinselliği olduğunda herkese bir çekingenlik ve mahremiyet hissi çöküyor. Çoğu kadın cinsel yaşamında arzu ettiği mutluluğu yakalayamıyor. Oysa kadınlar cinsel sorunlarını dile getirmek, yardım almak ve eşleri ile olan ilişkilerini geliştirmek istiyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için “Kadınlar sekste ne ister?” sorusunu yanıtlıyoruz.
Duygusal çekim ve erotizm önemli
Pek çok kadın cinsellik öncesinde yapılan cinsel davranışlara, cinsel hazırlığa, duygusal bağlantıya, zihinsel çekime büyük önem veriyor. Kadınların ana hormonu östrojen daha anne karnında beyin yapısını şekillendirmeye ve duygusal iletişim bölümlerini büyütmeye başlıyor. Hatta nöro-psikiyatri uzmanları beynin bu anatomik ve fizyolojik yapısı nedeniyle kadın cinsel uyarılmasının cinsellikten neredeyse 24 saat önce başladığını belirtiyor. Kadınlar için cinsellik öncesinde duygusal ve fiziksel bir hazırlık dönemi olması, seks moduna geçilmesi, cinsel konsantrasyon gerekli. Seks modunu bozacak her türlü stres faktörü, duygusal ve zihinsel sıkıntı, fiziksel kısıtlama isteği ve uyarılmayı bastırıcı etki gösterebiliyor.
Birden fazla erojen bölge var
Kadınlarda erojen bölgeler sadece cinsel bölgeyle sınırlı değil. Üstelik cinsel bölgede bile klitoris, dış dudaklar, iç dudaklar, vajina girişi vajina kadar hatta daha da fazla duyarlı. Bu nedenle kadınların cinsel beraberlikten zevk alması için çoğu zaman çoklu ve indirekt uyarılar gerekiyor.
Sadece cinsel birleşmeyle orgazm olabilen kadınların oranı yüzde 15-20. Kadınların çoğu için orgazm ve tatmin getirecek uyarıların sadece vajinayla sınırlı kalmaması, tüm cinsel bölgeyi ve hatta vücudu kapsaması gerekiyor. Yavaş seks olarak tabir edebileceğimiz, yavaş başlanan, ritmik, rahatlatıcı ve keyifli hareketlerin uygulanması tatmin ve orgazm şansını arttırıyor.
Bağlılık hormonunun etkisi
Kadın cinselliğinde bağlılık hormonu olarak bilinen oksitosinin etkisi büyük. Cinsellik esnasında kadın vücudunda yoğun olarak oksitosin salgılandığından kadınlar seks sonrası yoğun bir iletişim ve bağ kurma arzusunda olabiliyor. Ancak erkek vücudunda seks sırasında salgılanan testosteron biraz “asi” bir hormon olduğundan erkekler cinsellik sonrası daha bireysel davranışlarda bulunmak isteyebiliyor. Bu durumda kadınların cinsel motivasyon ve şevki kırılabiliyor. Cinsellik sonrası eşleriyle sohbet etmek isteyen pek çok kadın var.
Akıl tuzakları
Pek çok kadın “Vücudum nasıl görünüyor?”, “Benim seksi başlatmam doğru olmaz?” gibi onlarca düşünce cinsel uyarılmayı bozabiliyor.
Oysa kadınlar rahat bir zihin-beden birlikteliğine sahip olmayı ve daha kolay ve zahmetsiz zevk almayı arzuluyor. Bu tip tuzakları aşmanın yolu olumlu bir bakış açısı, partnerle doğru cinsel iletişim ve gerektiğinde bir uzmana danışmaktan geçiyor.
Cinsel iletişim arzusu
Aile Sağlığı Araştırma Derneği olarak yaptığımız çalışmalarda cinsel sorun yaşayan 10 kadından sadece 2’sinin cinsel sıkıntılarını eşleriyle konuşabildiklerini gördük.
Bunun üzerine “Eşinizle cinsellik hakkında daha rahat konuşmak ister miydiniz?” diye sorduğumuzda çoğundan “Evet” cevabını aldık. Yani kadınlar cinsel iletişim konusunda daha rahat ve açık olmak arzusundalar.
Menopoz sonrası kadınlık bitmiyor
Günümüzde yaşam süresinin uzamasıyla kadınlar neredeyse hayatlarının yarısını menopozda geçiriyor. Yaşlanma sınırının 65-70 yaşa çekildiğini düşünürse menopozun başladığı 45-50 yaş seks hayatının sonlanması için oldukça genç bir yaş. Menopoz sonrasında da eşleriyle aktif cinsel hayatı devam ettirmek isteyen pek çok kadın var. Menopozda yaşanabilecek hormonsal, fiziksel, psikolojik değişimlere ayak uyduran kadınlar için seks uzun yıllar devam edebiliyor.
Eşlere destek vermek istiyorlar
Eşinde erken boşalma, sertleşme sorunu, isteksizlik olan kadınlar cinsel hayatlarında daha mutsuz. Pek çok erkek cinsel sorunlarını eşleriyle konuşmaktan kaçınsa da aslında kadınlar bu konuda eşlerine destek vermek istiyor.
Pembe hapların hayali sürüyor
Son dönemde Amerikan Gıda ve Tarım Dairesi kadın cinsel sağlığı için denenen bir hapa tekrar onay vermedi ve pek çok kadın derneği tarafından cinsiyet ayrımcılığı ile suçlandı. Gerçekten de artık kadınlar kendilerine ait bir “pembe” cinsel hapları olsun istiyor. Ancak kadın cinselliğinde etkili olan kimyasalların, anatominin, fizyolojinin erkeklere göre daha karmaşık bir yapıda olması böyle bir hapın geliştirilmesini zorlaştırıyor.
Fantazi tabusu
Son yıllarda giderek artan şekilde erotik içerikli kitap ve yayınlara ilgi artıyor. Öyle görülüyor ki pek çok kadın fantezi tabusunun kalkmasını arzuluyor. Uzun yıllardır cinsel terapi bünyesinde biblioterapi ismiyle önerilen bu yayınlar kadınlara cinsel hayatlarında yardımcı oluyor. Ancak bu yayınlara bir çözümü gibi değil bir destek gözüyle bakmakta fayda var.
