Gazete Vatan Logo

Kadınlar affeder, erkekler unutur mu?

Sex and the City, Friends izleyen kadınlar kocalarını aldatıyormuş. Ya erkekler hangi dizileri izleyerek aldatırlar? Hem şu aldatma denen şey hastalık mıdır, yoksa hayatın bir gerçeği mi?

Sex and the City, Friends izleyen kadınlar kocalarını aldatıyormuş. Ya erkekler hangi dizileri izleyerek aldatırlar? Hem şu aldatma denen şey hastalık mıdır, yoksa hayatın bir gerçeği mi? Hem kadınlar affeder, erkekler unutur mu? Gurur denen şey yalnızca erkeklerde mi var? Erkekler seks yapmak için yatarken, kadınlar da öyle yapamaz mı?..

"Aldatma hastalığı kadınlara bulaştı" başlıklı bir haber vardı gazetelerde. Amerikan Newsweek Dergisi kapak yapmış, Amerikalı kadınlar eşlerini erkeklerden daha çok aldatıyormuş. Üstelik Sex and the City, Friends, Bridget Jones izleyen kadınlar daha çok aldatıyormuş.

Komik valla. Düşünsenize, bir dizi izleyip aldatmaya karar veriyorsunuz eşinizi - sevgilinizi. Ya da o dizilerden hoşlanıyorsanız mutlaka aldatıyorsunuz.

Aldatma ve hastalık kelimelerini yanyana görünce düşünmeden edemedim; gerçekten de aldatma bir hastalık mı? Yoksa aldatan kadınlar artınca mı aldatma hastalık oldu?

Aldatılan tarafın acısı büyük olur, intikam duygusu şahlanır, "bunu hak etmedim" gibi düşüncelere dalınır, ama aldatılanın da sıkınası vardır. İnsansa canı acır. Çünkü herkes bilir, aldatma bulaşıcıdır. Bir kere aldatan istisnalar dışında mutlaka bir kere daha aldatır.

Öyle diziyi izleyip de, "ben aldatayım" olmazsınız, aldatmak için duygularının değişmesi gerekir. Bu duygu değişikliği maddesi tabii ki kadınlar için geçerli, erkekler için aldatma gerekçesi bulmaya gerek yok, onlar spor olarak bile görebilirler aldatmayı. Hatta sevdikleri kadını sevmeye devam edip, başka biriyle seks yapabilirler, bunun da anlayışla karşılanmasını beklerler. Ama ya kadın yaparsa aynı şeyi? Kıyamet kopar. Erkeğin gururu incinir. Nedense gurur erkeklerde var gibidir, kadınlar güçsüz yaratıklar oldukları için onların gururunun olup olmadığı çok önemli değildir. Varsa da zaten o gurur affetme mekanizması sayesinde kolay tamir edilir.

Çok zaman oldu galiba, bir yerlere not etmiştim, bir laf vardır: "Kadınlar unutmaz ama affeder, erkekler affetmez ama unutur" diye. Kadınlar bana kalırsa affetmezler ama affediyormuş gibi yaparlar ama tam bilemem, genelleme yapmayalım biz yine de.
Ya erkekler affederler mi? Asla. Affeden erkek örnekleri çok azdır, affetseler bile kadının hayatini zehir etmeyi şu hayattaki tek hedef olarak görürler.

Hangi aldatma daha acı?
Geçenlerde bugüne kadar aldatma üzerine hiç yazı yazmamış olmama rağmen aldatmayla ilgili bir kadın okuyucudan mail geldi. Kadın maşallah ajan gibi, buradan erkek okuyuculara seslenelim, "her kadın dedektiftir." Adamı sürekli yakalıyormuş kadın okuyucum. Ama adam bunun farkında değil. Kadın yüzleşmiyor. Üstelik kocası sürekli aynı kişiyle de aldatmıyor, partner değiştiriyormuş. İlk önce cebindeki faturalardan, ardından cep telefonundan ve bilgisayarda kullandığı şifreyi çözdükten sonra anlamış kadın aldatıldığını.

Neden mi yüzleşmemiş? Nedeni basit. Öç almak istemiş. Çok ilgi duyduğu ama savunma mekanizmaları tarafından sürekli frene bastığı biri varmış hayatında, kocasının kendisini aldattığını kesin olarak anladığında aramış diğer adayı ve şöyle demiş: "Yemeğe çıkalım mı?" Bunun ne demek olduğunu herhalde biliyorsunuz. O da aldatmış kocasını. Sonra aldatmaya da devam etmiş. Ama o kocasından farklı olarak hep aynı kişiyle aldatıyormuş kocasını. Bana şöyle yazmış: "Elif Hanım benim metresim var."

Şimdi gelelim esas meseleye, sizce hangisi daha acı? Kocasının sürekli farklı kadınlarla karısını aldatıyor olması mı? Kadının kocasını sürekli biriyle aldatıyor olması mı?

Kadınların aldatması galiba daha tehlikeli oluyor, siz ne dersiniz? Siz fikirlerinizi bana gönderin, ben başka bir konuya geçeyim.

Bizi hâlâ masal peşindeyiz
Aldatmayı yazma nedenimize döndüm işte; dizi meselesine. Allahtan Türkiye'de yaşıyoruz. Sex and the City dışında izlediğimiz diziler var. O dizileri izleyen kaç kişi, Asmalı Konak ve Bir İstanbul Masalı'nı izleyen kaç?

Geçen yıl Asmak Konak'ı izledik, bu yıl da Bir İstanbul Masalı'nı. İkisi de masal. İkisi de hayal. Yani bizim toplum hâlâ o masallardaki aşkları arıyor. Hâlâ imkânsız aşkların peşinde. İçinize su serpildi mi?

Aman atlamayalım, Alacakaranlık ve Kurtlar Vadisi izleyen erkekler aldatmıyor mu? Çok merak ettim. Yazın da bilgilenelim.

Haberin Devamı