Gazete Vatan Logo

Huysuz ve tatlı adam (2)

Bir zamanlar memurdu. Sonra şov dünyasının en popüler isimleri arasına girdi. "Huysuz Virjin, nam-ı diğer Seyfi Dursunoğlu," hakkında merak edilenleri anlattı

Oros.. yarışması yapılsa...
Sonunda sıra Popstar'a geliyor. "Vırjinkolikler" bu defaki Popstar jürisinde biraz hayalkırıklığına uğrayacak gibi görünüyor. Çünkü Popstar'da Huysuz Vırjin'i değil, Seyfi Dursunoğlu'nu izleyeceğiz. "Ama araya Huysuz Virjin olarak küçük skeçler de koyacağım" diyor.

"Haldun Dormen de buna benzer bir şey denemişti."

"Onunkiler iyi değildi. Ben biraz daha inceleyeceğim olayı."

"Haldun Dormen'in oradaki sunuculuğunu nasıl buldunuz?"

"Hiç iyi bulmadım. Büyük bir hataydı. Haldun çok iyi bir yönetmen olabilir. Fakat her insan her işi çok iyi yapar diye bir şey yok. Diksiyonu iyi değildi, espri yeteneği yoktu. Takdim yeteneği yoktu. Hiçbir şey yoktu yani. Haldun Dormen büyük bir isimdir, büyük bir firmadır. Ama böyle bir işe soyunmamalıydı."

"Popstar bir kesim tarafından çok eleştirilmişti. Zembille iner gibi şöhret olunmaz denmişti."

"Haklılar. Şak diye popstar olunmaz. Bir unvan verirsiniz, ayakta kalıp kalamamak onun işi."

"İkinci Popstar ilkinden farklı mı olacak?"

"Hem de çok. Mesela ben Ahmet San gibi, 30-35 yaşlarındaki bir kadın kapıyı açıp içeriye girdiği anda, 'Sen hiç aynaya bakmadın da mı geldin' demeyeceğim."

"O zaman nasıl böyle büyük bir reytinge ulaşılacak? Herkes 'bakalım bu gece Armağan Çağlayan ne diyecek' diye seyrediyordu. Jürinin arasındaki çatışma, çekişme ilgi çekiyordu. Aslında asıl izlenenler onlardı. Armağan Çağlayan nasıl bir şov yapıyorsa, sizden de o beklenecek."

"Ben esprimi tabii ki kullanacağım ama öyle değil. Ben bugüne kadar kimseyi rencide etmedim. Hakaret etmek çok kolay. Armağan'a bir görev verilmiş, 'Sen Huysuz Virjin'lik yap' denmiş."

"Ama Seyfi Dursunoğlu, Huysuz Virjin'lik yapmayacak mı?"

"Hayır yapmayacağım. Oraya hayatında bir değişiklik olabilir umuduyla çıkmış insanlara hakaret etmem. Haaa mesela çok yeteneksiz birisi gelse, 'Televizyonda görünmek için buraya çıktıysan, Köyden Köye programına git Orada öküzler bile televizyona çıkıyor' derim belki. Bu da hakaret değil."

"Evet, öküz için hakaret değil elbette. Bir de Armağan Çağlayan için 'Armağan benim ayakkabılarımı giydiriyordu, şimdi star oldu' demişsiniz."

"Ben MedYapım'a girdiğim zaman, Armağan Çağlayan ilk editörümdü. Benim için çok çalıştı. Öyle gün gelmiştir ki ayakkabımı da giydirmiştir, peruğumu da taşımıştır. Ama biz Armağanla arkadaş olduk. Armağan deprem olduğu zaman korkudan benim evimde kaldı. Arkadaşım olduğu için de ayakkabımı giydirebilir. Ben bunu televizyonda söylemedim, Günay'daki şovumda sadece 300 kişiye söyledim. Evirip çevirip bu kılığa soktular. Taklit olayına gelince, 150 program beraber çalıştık Tabii ki benim etkim altında kalmıştır. O etkiden ötürü böyle bir rolü üstlendi."

"Futbolcu yarışması da yapılacakmış..."

"Bir oros.. yarışması yapılsa da hepimiz rahatlasak"

"Gülben'in Mustafa ile beraberliği menfaat için"
"Bunca yıllık sahne hayatında en çok kime yakınlık duydunuz?"

"Her beraber çalıştığım insana yakınlık duydum. Onlar da bana yakınlık duydular ama çalışma bitinceye kadar. İş bitince o yakınlık bitti. Ben özel yaşamımda, çok şakacı, neşeli bir insan değilim. Belki de bundan oldu. Dostluk, yakınlık dersen, o dünyadan kimseyle öyle bir ilişkim olmadı."

"Kırıldığınız kimse var mı o hayattan?"

"Gülben Ergen'e çok kırıldım. Onu ilk ben bir müzikale çıkardım. O zaman bütün sanatçılar, 'Biz yok muyduk da onu çıkardın' dediler. İstediğim, güzel, şık bir kadının ben elbise değiştirirken sahneyi meşgul etmesiydi. Gülben de bunu çok güzel yaptı. Beraber çalıştığımız günlerde yılbaşında hediyeler getirir, bayramlarda falan telefon ederdi. Şimdi hiçbirini hatırlamıyor. Sanki ben yokmuşum gibi. Gülben'den maddi olarak bekleyeceğim ne olabilir ki? Ama insan hiç olmazsa bir kere telefon açıp da 'iyi seneler' der. Şimdiki Mustafa Erdoğan'la beraberliğini de herhalde Maydonoz Şhowland'deki gösterisinde onu kullanmak için kurdu. Faydalanmak için... Hiçbir zaman Şehrazat'la kavga etmez. Çünkü ondan beste alır. Menfaati vardır. Hep işine yarayabileceği insanları ön planda tutan bir yaratılışı varmış Gülben'in. Bunu bilemezdim ben. Samimi olarak elimi uzattım ve dostluk bekledim. Ama bulamadım. Belki ben de, birdenbire hiç ummadığım bir yere gelirsem öyle olurum. Ama olmamak için çaba sarf ediyorum. Hâlâ memuriyetteki arkadaşlarımla görüşürüm. Aksi halde yapayalnız kalır insan. Dünya böyle, menfaat dünyası..."

Haberin Devamı