Gazete Vatan Logo

Hiçbir şeyden çekmedi tipinden çektiği kadar

Ümraniye sapığının robot resimleriyle asıl kâbusu başladı. Yara izlerini resimdekilere benzeten komşuları 'sapık budur!' diyerek ihbar ettiler

1 yaşında tandıra düşüp yandı. Yüzü yara izleriyle doldu. 17 yaşında trafik kazası geçirdi, vücudu ameliyatlarla zar zor toparlanabildi

Hapishanede aşağılanma, korku ve utanç dolu 28 gün geçirdi. Gerçek sapık yakalanınca salıverildi. Şimdi soruyor: "Bana yapılanın hesabını kim, nasıl verecek?"

Bilal Akyıldız'ın yaşadıkları aslında tam bir "öteki Türkiye" hikayesi... Daha bir yaşındayken köylerindeki tandıra (taştan ocak) düştü. Saatler sonra bulunduğunda yüzü tamamen yanmıştı. Şimdi başındaki yanık izleri perukla gizlemeye çalışıyor. Parasızlık yüzünden Bayburt'tan İstanbul'a göçtüler. Talihsizlik peşini bırakmadı. 17 yaşında geçirdiği trafik kazası vücudundaki izlere yenilerini ekledi. Kamuoyunu aylardır meşgul eden Ümraniye sapığının robot resimleri ise felaketi oldu. İki komşusu Bilal'i 'sapığa benziyor' diye ihbar etti. 17 Kasım'da karga tulumba alındı, Şamandıra Jandarma Karakolu'na getirildi. Ertesi gün 'Ümraniye sapığı' olarak manşetlerdeydi. Daha mahkemeye bile çıkmadan infaz edildi. 28 acılı günden sonra masum olduğu anlaşıldı. Kabus bitti mi? Hayır.. Bilal artık sokağa çıkmaktan ürküyor, konuşurken elleri titriyor. Geceleri çığlık çığlığa uyanıyor. Devlete çok kırgın...


* En sondan başlayalım. Gerçek sapığın yakalandığını nasıl duydunuz ve neler hissettiniz?
Gardiyanlardan biri "Gözünaydın Bilal" diyerek yanıma geldi ve gerçek sapığın yakalandığını ve suçunu itiraf ettiğini söyledi. Birden kanımın çekildiğini hissettim. Dakikalarca ağladım. O ana kadar bana hakaretler ve tehditler savuran cezaevi personeli ve diğer mahkumlar sırayla özür yarışına girdiler.

* Yakalanman nasıl olmuştu?
Bakkaldan birşey alıyordum. Birkaç kişi geldi ve ne olduğunu anlamadan arkamdan üzerime çullanarak yere yatırdılar. Sonra da bir araca koyup Şamandıra Jandarma Karakolu'na götürdüler. Neden gözaltına alındığımı belki bin kez sordum ama cevap vermediler.

* Karakolda neler yaşadınız?
Karakolda sürekli olarak soyunup giyinmemi istediler. Soyunup giyinip farklı montlar ve giysilerle karakol bahçesinde 2 gün boyunca dolaştırıldım. Hiçbirşey söylenmediği için meraktan ve korkudan çıldırmak üzereyim. Karakolda tutulduğum 3. gün bir asker "sapık" diye küfretti bana. O anda anladım ve olduğum yerde yığıldım kaldım. Telaşla ayağa kaldırıyorlar ama ben gene yığılıyordum. Aileme ulaşmak istedim izin vermediler.

* Neden ben diye düşündünüz mü?
Ümraniye sapığı ile ilgili robot resim ve bazı fiziksel özelliklerin benimle uyuştuğunu düşünmüşler. Özellikle yüzümdeki yara ve kafamdaki peruk sanırım.

* Kim?
Komşumuz olduğunu öğrendiğim iki şahıs, isimlerini vermek istemiyorum ama beni mahvettiler. Zaten benim masum olduğum ortaya çıkınca mahalleyi terkettiler.

* Emin olmadan nasıl yaptılar bunu?
Onlar da bizim gibi çok fakir ve ödül başlarını döndürdü.

* Savcı size avukat isteyip istemediğinizi sormadı mı?
Hayır. Ne savcı ne de jandarma hicbirşey sormadı. Zaten ben yakalandığım gece tüm Türkiye'ye "sapık yakalandı" diye ilan edilmişim meğer, sonradan öğrendim. Bunu nasıl yaparlar anlamıyorum.

* Sonra?
Savcı tutuklanmama karar verdi ve beni Kartal Cezaevi'ne gönderdi. Tam bir kâbus. Cezaevine giderken yolda, girdikten sonra tüm cezaevi personel ve tutuklu ve mahkumların ağır hakaret ve tehditlerine uğradım. Oysa ben masumdum, çaresizdim, ürkektim, zavallıydım, kimsem yoktu sanki.

* Neler yaşadın cezaevinde? Yüz kızartıcı suç işlemiş zanlılara neler yapıldığını biliyor muydun?
Evet biliyordum. Cezaevinde kaldığım 28 gün boyunca her gün kan kustum. Ama revire bile götürmediler beni çünkü "sapık"tım. Her gece tek kişilik hücremde ayaklarımı kapıya doğru yaslayarak yattım. Beni linç etmeye geldiklerinde uyanık kalmak istiyordum.

* Şu anda ne tür duygular içindesin?
Ruhsal bir çöküntü içindeyim. Beraat etmeme rağmen sokağa çıkamıyorum. Devletin üretip medyaya pazarlattığı bir sapık olarak tekrar normal hayata dönebilir miyim bilmiyorum. Hiçbir umudum kalmadı. Yeğenlerimin başını okşamaktan korkar oldum.

* Bundan sonra ne yapacaksın?
Çok kırgınım devlete... Baba sevgisi yaşamadım ben ve hep devleti "baba" diye bildim. Ama o beni "sapık" diye linç edilmem için ortada bıraktı. Hakkımı arayacağım.


Av. Mehmet Yavuz;
Yargısız infaz, AİHM'e gideceğiz.

Kimse müvekkilime avukat isteyip istemediğini sormamış, yargılanmadan infaz edilmiş. Güvenlik güçleri, kamuoyu baskısıyla hayali bir sapık yaratıp kendilerini kurtarmaya çalışmış bu arada genç bir insanı ruhen ve bedenen darmadağın etmiştir. Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz.


Ağabeyi Sezgin;
Şerefimizi iki paralık ettiler!

Kardeşimin götürüldüğünü duyunca hemen karakola koştuk. 'Bizde yok'dediler. Jandarmaya gittim, onlar da aynı şeyi söyledi. Akşam televizyonlarda zavallı kardeşimin "Ümraniye sapığı" olduğunu öğrendik Dünya başımıza yıkıldı, annem kısmi felç geçirdi. Zaten çok yoksuluz. Devletimiz, bir ailenin şerefiyle oynadı, bizi mahvetti, insan içine çıkamıyoruz.

Haberin Devamı