Güzelliğe değil yeteneğe şans verilsin

Kısa süre önce anoreksiya hastalığına yakalandığını açıkladın. Şimdi nasılsın?

Şimdi çok iyiyim, özüme ve sosyal yaşantıma döndüm. Yeniden yerinde durmayan, etrafına pozitif enerji saçan enerjik Ayşe’yim.Bu hastalık oyunculuğa başladığımda, kendimi ekranda daha fazla kilolu görmeye başladığımda başladı. Dışarıda beni görenler “Ne kadar zayıfmışsın” dediklerinde kompleks başlamıştı ve öyle öyle diyet programlarıyla kendimi bu çemberin içinde buldum.

Kaç sene buna direndin?

3 sene direndim. Artık yeter, bu hastalıktan istiyorum dediğimde tedavi yolları aramaya başladım. Klinikte tedavi edilecek kadar ağır değildim ayakta tedavi oldum. Çünkü gerçekten iyileşmek istiyordum. Bu mücadelemi haykıra haykıra söylemek istiyorum çünkü aynı sıkıntıyı yaşayanlara cesaret vermek istiyorum.

Kaç kiloya kadar düştün bu sürede neler yaşadın?

En son 45 kiloya kadar düştüm. 8 ayda tam olarak toparladım. Tedavi gördüm ama tek başına tedavi yetmiyor bir destekçi olması gerekiyor. Çünkü psikolojim çok bozuktu. Tüm gün aç geziyordum. Bir an önce sabah olsa ve tartılsam diye saatleri sayıyordum. Kimseyle konuşmak istemiyordum. Bu yaşadıklarımı anlattığım bir günlüğüm var. Kendi kendime yaptığım bütün işkenceleri, açlık kamplarını anlattığım bir günlük. Bunu kitap olarak yayınlamak istiyorum. Belki benim yaşadıklarımı okuyanlar etkilenir ve iyileşmek ister.

Adın belli aralıklarla birileriyle anılıyor. Sinan Akçıl ve Alper Potuk gibi... Bu haberlere ne diyorsun?

Bu haberlerin çıktığında kiloma o kadar takıntılıydımki gözüm ne sevgili ne başkasını görüyordu. Bırak sevgiliyi arkadaşlarımla bile görüşmüyordum. Bir tek destekçim ve beni anlayan arkadaşım Esra vardı. Bu yüzden çıkan haberlere cevap bile vermek içimden gelmiyor. Artık iyileştim. Eskisinden çok daha güçlüyüm. Hayatımda çok önemli hedeflerim var. Bu saatten sonra sağlıklı bir ilişkiye başlayabilirim. Çünkü öncesi imkansızdı.