Bahçeli’ye göre herkes FETÖ’cü!

Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “parti içindeki muhalifleri olağanüstü kurultay istedi diye” onları 15 Temmuz öncesi ve sonrasında pervasızca “FETÖ’cülükle suçladığını” yazmıştım ki…

O yazıyı yazdıktan hemen sonra Bahçeli bir kez daha “canı kimi isterse onu FETÖ’yle işbirliğiyle” suçlayıvermiş.

Aslında Hürriyet’e yaptığı açıklamalardaki tutarsızlıkların her biri ayrı bir yazı konusu olabilir ama önce konuşmasının FETÖ ile ilgili kısmına bakalım.

Hiç kimse, özellikle de bir parti lideri bir başkası için keyfi suçlamaları, konuşma arasında bile yapamaz. Fetullah Gülen’le ilişkileri ortada olan kişiler serbestçe dolaşırken masum insanları “darbe girişiminde bulunmuş bir terör örgütüyle” ilişkilendiremez.

Bu Da Mı Yaşanacak?

Bahçeli önce Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu için “FETÖ’nün dolaylı sözcülüğünü yaparak elemanlarını mağdur, FETÖ ile mücadele edenleri suçlu mevkiine taşıma çabasına girdi” diyor.

MHP Genel Başkanı açıkça ortada olan eylem ve söylemleri çarpıttıktan hemen sonra dün; 15 Temmuz Darbe Komisyonu raporunda “CHP’nin 15 Temmuz’a giden süreçte, 17-25 Aralık sonrası örgütle amaç birliği içine girdiğinin savunulduğu, son günlerde de bu tavrına döndüğü” haberi çıktı.

Haberin Devamı

Acaba şimdi de “15 Temmuz’un siyasi ayağı ve yargı bağımsızlığı” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na mı geldi sıra? “Demokrasi” isteyen Türkiye bunu da mı yaşayacak?

Truva atı mı?

Bahçeli, Kılıçdaroğlu’ndan sonra tekrar sözü “MHP genel başkanlığına aday” muhaliflerine getirmiş.

“Paralel yapının Truva Atı’na bindirildiler… 1 Kasım 2015 seçimi sonrasında MHP’de olağanüstü kurultay tezgahlandı”.

7 Haziran seçimi sonrasındaki tutumuyla MHP’yi “4’üncü parti”liğe düşürdüğünü, kendisinin de “10 Haziran 2016’da seçimli kurultay yapacağım” dediğini unutmuş olmalı.

Devlet Bahçeli’nin, parti içi muhaliflerinin hepsini partiden ihraç ettirmesi ve canı istedikçe FETÖ’yle ilişkilendirmesi aslında mevcut sistemde demokrasiden, özgür ve denetleyebilen bir parlamentodan söz etmenin imkansızlığını da anlatıyor.

Beklenti!

Haberin Devamı

İş Dünyası Vakfı iftarında masada Meral Akşener’in adı geçince Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın “Şu Meral Kılıçdaroğlu mu” demesi ise inanılması zor bir cinsiyet ayırımcılığıdır maalesef.

Dün yaptığı “masum bir teşbihti” açıklamasına rağmen “üstelik siyaseten tarafsız olması gereken” bir Meclis başkanı “düzeyine” yakışmadı.

Yalnız, öyle görünüyor ki Akşener’i yıldırma faaliyeti ters yönde etki yapıyor.

Bir sahil kasabasında gittiğim balık restoranı sahibi “Buralarda herkes Akşener’in kuracağı partiyi bekliyor. Merkezde bir parti büyük beklenti halinde, Akşener’in siyasi deneyimi ve konuşmaları güven veriyor” deyince şaşırdım.

Yeni partinin kurucuları arasında olan Yusuf Halaçoğlu “Türkiye’de yeni bir parti için büyük beklenti olduğunu gördük” sözlerinde haklıymış demek ki.

Onun ilerleyişinden korkmakta haklıdır ama Meral Akşener’le daha fazla uğraşmamak Bahçeli’nin yararına olabilir.

OKAY GÖNENSİN’İN KAYBI

Değerli meslektaşımız, aynı gazetelerde yıllarca birlikte çalıştığımız dostum Okay Gönensin’in ani vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim. Ona Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine, okurlarına başsağlığı diliyorum. Nur içinde yatsın!

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR