Partiler yer değiştirseydi…

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “11-16 Temmuz arasında demokrasi nöbetlerinin tekrar başlayacağını” söylemişti.

Bu açıklamada, bugün başlaması gereken “Demokrasi Nöbeti”ne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da 15 Temmuz gecesi katılacağını belirttikten sonra “Zannediyorum o gece bütün vatandaşlar sokakta olacak” demişti.

Dürüst bir gözlem yapacak olursak, hem Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ve “Adalet” adına 450 km’lik yolu 25 günde binlerce vatandaşla birlikte yürüdüğü, 1.5 milyondan fazla kişinin katılımıyla Pazar günü İstanbul Maltepe’de bitirdiği eylem haklıdır…

Hem de 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin yıldönümünde “bir darbeye izin vermeyen halkın” başarısını kutlamak ve “demokrasinin önemini” hatırlatma eylemi haklıdır.

İki eyleme birden “dışardan” baktığınızda ise şunları görüyorsunuz;

Türkiye’de “adalet ve demokrasi” konusunda sorun ve endişe vardır.

Türk halkı kısa aralıklarla, elinde bayraklarla sokakta bu iki değeri koruma mücadelesi vermektedir.

Önce adalet, hukuk!

Toplumların yaşamında “hukuka, adalete güvenmek, dürüst vatandaşların bu hukuk şemsiyesi altında kendini huzurlu, özgür hissetmesinin sağlanması” da kutsaldır ve korunması şarttır.

Haberin Devamı

Hakkı, adaleti, masum insanların güvence altında olmasını sağlamayan bir “demokrasi” olmayacağı için demokratik ülkelerde “hukuk, hukuk devleti olmak” her şeyin üstünde yer alır.

Bu nedenle Türkiye’nin rejimi de tüm inançları koruma açısından “laik”, insan haklarını koruma açısından “demokratik-hukuk devleti” olarak tarif edilmiştir.

Türkiye’nin 21’inci yüzyılda, bu sorunları çoktan aşmış ve sistemini oturtmuş bir ülke olmak yerine hala “adaleti ve demokrasiyi sokakta, vatandaşlarıyla korumaya çalışan” bir ülke görünümünde olması bizim için de, dünyaya karşı imajımız açısından da üzücüdür.

Erdoğan’ın sözleri

Adalet yürüyüşüne CHP dışında hemen her görüşten-partiden veya partisiz yüzbinlerce insan katıldı. Bunlar arasında son zamanlarda “yargının ve verdiği haksız kararların mağduru olanlar” kadar, yalnızca ülkesinin bugünü ve geleceği için endişe duyan kitleler vardı.

Haberin Devamı

Hiç kimse kavurucu sıcak altında sebepsiz yere yürümez, 450 kilometreyi kan ter içinde kat etmez.

Kaldı ki bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan bile 15 Temmuz’dan sonraki günlerde “Tutuklamalarda suçluyla suçsuzun, at iziyle it izinin birbirine karıştığını, FETÖ’cü diye tutuklanan birçoklarının hiç ilgisi olmadığını” söylemişti.

Siyasette “empati” çok önemlidir, şöyle düşünsek “partiler yer değişse, CHP’nin yerinde AKP olsa, referandumdaki 2 puanlık fark da ‘Hayır’ lehine olsaydı bugüne kadar yapılan uygulamalara Ak Parti nasıl bir tepki verirdi?”.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Maltepe mitinginde açıkladığı “Adalet için 10 maddelik şartlar listesi”nde kınanması değil, gerçekten üzerinde düşünülmesi ve çözülmesi gereken talepler var.

Bunları ve son günlerdeki bazı yanlış söylemleri biz de irdeleyeceğiz.

DİĞER YENİ YAZILAR