Fazıl’ın 20 yıldır çalıştığı müzisyen: Chopin

Polonyalı piyanist Chopin’e ilgi çok büyük dünyada. Bizde de Fazıl Say’ın yeni albümü Chopin’in Noktürnleri adını taşıyor... Kağıt üzerinde çalması basit ama yoruma hayli açık olan Chopin’in albümünü çıkarmak için neden bu kadar bekledi Say?

Westworld’un ikinci sezonunu beğenmedim. Ama müzikleri olağanüstü. Arkasında Games of Trones’unkileri de yapan Ramin Djawadi’nin sihirli parmakları var. İran asıllı Alman besteci, dizide The Rolling Stones, Soundgarden, The Animals, The Cure, Nirvana, Radiohead’in eserlerini de yorumluyor. Ama en çok Chopin’i...

Bu Chopin takıntısı, özellikle Anthony Hopkins’in rol aldığı sahnelerde dikkatimi çekiyor. Hatta ikinci sezonda bir yerde Hopkins çıkıp şöyle diyor “Mozart, Beethoven, Chopin onlar asla ölmedi. Sadece müziğe karıştılar.”

İlginçtir, ölümünün üzerinden 170 yıl geçtikten sonra, 19’uncu yüzyılın Romantik döneminin bu Polonyalı piyanistine büyük bir ilgi var dünyada. Sonatları, valsleri sadece Westworld’de değil, bir başka Amerikan dizisi Mozart in Jungle’da da baş tacı. Hayatı yeniden iki ayrı kitap oluyor.

Haberin Devamı

Fazıl’ın 20 yıldır çalıştığı müzisyen: Chopin

Bizde de Fazıl Say’ın yeni albümü Chopin’in Noktürnleri adını taşıyor. Noktürn “gece müziği” demek. Say’ın ifadesiyle “Güzel yaz gecelerinin sakin müziği sizi bir meltem gibi ferahlatacak.” Kağıt üzerinde çalması basit ama yoruma hayli açık olan Chopin’in albümünü çıkarmak için neden bu kadar bekledi Say? Bakın ne demiş:

“30 yaşıma kadar Chopin çaldım ben. 12 yıl ara verdim. Bu sene, yeni parçalarla tekrar başlıyorum. Uzun yıllar Chopin çalmamamın sebebi, diğer bestecileri çok içselleştirmiş olduğumdandı. Ayrıca istediğim seviyede Chopin çalamayacağımı düşünüyordum. Yani istediğim derinlikte. Mükemmel çalmak kolaydır ama derin çalmak zordur. Bir yorumcu olarak, besteciyi anlamanız ve onun ruh haline girmeniz lazım. Şimdi o kıvama geldiğimi hissediyorum ve tekrar büyük bir Chopin atağı yapacağımı düşünüyorum.”

Bunu söylediği tarih 2011. Yani 7 yıl önce... Demek ki Chopin’e 20 yılını adamış. Belki, yüzlerce kez eserlerini tekrar tekrar çalmış. Bestecinin ruhuna büründüğünü düşündüğünde ise, bunu bir albümle taçlandırmış.

Haberin Devamı

Kendi adıma Chopin’i, Pianist filmindeki o meşhur sahne ile (yarısı yıkılmış evde kış soğuğunda Adrian Brody’nin Nazi subayına titreye titreye çaldığı şarkı) Sol Minör 1’inci Baladı ile keşfetmiştim. Yıllardır dinlemiyordum. Son dönemde birçok yerde işitince kulağımın adeta pası silindi. Say’ın albümü de bu heyecanıma ortak oldu. Şimdi kayıp bir hazineyi bulmuş kadar mutluyum.

Bozuk kol saati modası

The Wall Street Journal’a göre, New York’lu erkekler arasında bozuk kol saati takma modası başlamış. Evet yanlış duymadınız. Bozuk kol saati.. Ama markalı bozuk kol saati... Koleksiyonerler piyasadan ucuza markaların ikinci el bozuk kol saatlerini topladığından fiyatlar artmış. “Bozuk kol saatine para mı vereceksiniz” demeyin amaç zaten zamanı öğrenmek değil, tarz yaratmak. İşin felsefesi ise pop-art akımının yaratıcısı Andy Warhol’a, 1973 yılına dayanıyor. Warhol o yıllarda kolunda bozuk bir Cartier Tank saatiyle dolaşırmış. “Saatiniz bozuk” diyenlere, “Cartier’i zamanı göstermesi için değil, giyilecek bir saat olduğu için takıyorum” diye cevap verirmiş büyük usta. İşin doğrusu ben de kol saatini erkeğin olmazsa olmazı olarak görürüm. Milenyum gençliğine de tavsiyem (oğlum da dahil) “Babaa, cep telefonumda saat var zaten, kol saatine gerek yok” diyerek iş görüşmelerine gitmemeleri... Bu insanın stiliyle, tarzıyla, dünya görüşüyle ilgili, birini diğerinden hemen farklılaştıran bir ayrıntı... Andy Warhol zaten 50 yıl önce fark etmiş, daha ne diyeyim?

Haberin Devamı

Fransa’da Nüdizmin dönüşü

“Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” kavramının, Nüdistlerin (Çıplaklar) 4 yılda yüzde 50 arttığı Fransa’da bundan daha güzel bir anlam ifade ettiği dönem olamazdı. Natüralist Federasyonu verilerine göre ülkede kayıtlı 2.7 milyon Nüdist var. Geçen yıl Paris’in en büyük parkı Bois de Vincennes ‘te “elbise opsiyonel zone” yani çıplakların güneşlenebileceği bir bölüm ayrıldı. Yine geçen yıl haberlere konu oldu, ülkenin ilk nüdist restorantı O’Naturel Kasım ayında kapılarını açtı. Çiftler, giyinip geldikleri restoranda çırılçıplak soyunup karşılıklı yemek yiyebiliyorlar. Mayıs ayında ise Palais de Tokyo Müzesi , çıplaklar için, akşam kapılar kapanınca özel bir müze turu düzenleyeceğini duyurmuş ve bu tura tam 30 bin kişi başvurmuştu. Müze yönetimi gelen talebe çok şaşırmıştı zira sadece 161 bilet satışa çıkarmıştı. Nüdizm bir nevi doğaya dönüş, natürellik ve ruhun özgürlüğü hareketi olarak gençler arasında rağbet görüyor. 80 merkez, 180 kulüp çıplakları kabul ediyor. Hatta dünyanın her yerinde turistlere oda ve daire kiralayan Airbnb şirketi gibi NaturistBnB bile kurulmuş. Nüdistler için Avrupa çapında 200’ü aşkın lokasyonda kalacak ev rezervasyonu alıyor. Fransa’da nüdizm yakında bir siyasi akıma dönüşürse hiç şaşırmam.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR