Altın fiyatları ile ilgili son dakika gelişmesi! Yatırımcılar kritik gelişmeyi bekliyor, İslam Memiş yeni rekoru açıkladı

Son dakika haberine göre; altın fiyatları ile ilgili yeni açıklama geldi. Geçen hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizi 25 baz puan artırmasının ardından ons altın yükselirken, perşembe günü ABD 2’nci çeyrek büyüme rakamlarının beklentilerin üzerinde artmasıyla birlikte gerilemişti. Yeni haftaya ise yükselişle başlayan altın fiyatları geçtiğimiz gün sert düşüş gösterdi. Dolar endeksinin 102’li seviyelerin üzerine çıkması, ABD 10 yıllık tahvil faizinin yüzde 4 seviyesini aşmasıyla birlikte ons altında baskı arttı. Öte yandan kredi derecelendirme kuruluşu Fitch bütçe sorununu gerekçe göstererek sürpriz bir kararla ABD’nin kredi notunu düşürdü. Kritik gelişme ABD tahvil faizleri üzerinde bir etki yaratmazken, ABD hisse piyasalarında düşüşler görüldü. Geçtiğimiz güne 1965 dolardan başlayan ons altın 1941 dolara kadar geriledikten sonra 1944 dolardan kapandı. Dün 1700 liradan açılan gram altın 1681 liraya kadar geriledikten sonra 1683 liradan günü tamamladı. Bugün saat 15.15’de ABD’de temmuz ayı özel sektör istihdamı verisi açıklanacak. Fed Başkanı Jerome Powell geçtiğimiz hafta faiz kararı sonrası yaptığı açıklamalarda verilere odaklı olacaklarını söylemişti. Bugünkü istihdam verisi altın yatırımcılarının odağında olacak. Haftanın üçüncü işlem gününe 1946 dolardan başlayan ons altın şu dakikalarda yükselerek 1948 dolardan işlem görüyor. Ons altında gün içerisinde en düşük 1944 dolar, en yüksek ise 1952 dolar seviyeleri görüldü. Bugüne 1685 liradan başlayan gram altın şu dakikalarda yükselerek 1689 liradan işlem görüyor. Gram altında gün içerisinde en düşük 1681 lira, en yüksek ise 1716 lira seviyeleri test edildi. İslam Memiş, gram altın, ons altın tahmini yaptı. 2024 yılı için merkez bankaları ve enflasyon uyarısında bulundu: Ons altın 1960 dolarda. 1935'e kadar gerilemenin mümkün olacağını, elinde dolar olanların ons almak isteyenlerin bu fırsatları değerlendirmesi gerektiğini söyledim. 1960'a toparladı. 1944'e kadar geriledi. Buradan alım geldi ama bant aralığı yine dar. Kararsızlık var çünkü ortada. Fed'in faiz artırımı oldu ancak belirsizliği getirdi. Merkez bankalarını takip etmeyi sürdüreceğiz. Merkez bankaları bizi izlemeye devam edin dedi. Kapılar açık kaldığı için piyasalar bıçak sırtı kaldı. Benim endişem şu 2024 yılında da kontrollü süreci sanırım merkez bankaları devam ettirecek. Enflasyon bekliyorum hızlıca geri gelen 2024 yılında da. Gerçek enflasyonla mücadele çok kolay olmayacak. Merkez bankaları tüm kozlarını sonuna kadar kullanacaklar. Endişelerim var, araştırıyorum, bu konuda önümüzdeki haftalarda yorum yapacağım. Ons altında 2020, 2040, 2050 dolar için yukarıda alanlarımız var. Gram altınla alakalı bir uyarım olmuştu. Gram altının bir geri çekilmesi var. Gram altın tekrar 1700'e kadar sarktı, tekrar toparlandı. Yukarı yönlü atakların devam edeceğini tahmin ediyorum. 1880 lira seviyeleri karşımızda kalmaya devam edecek. Düşüşlerle alakalı elinde TL olanları da uyarmıştık. Düşüşler değerlendirilmeli. Çünkü riskler masada kalmaya devam ediyor. Gram gümüşte 20.87'ye kadar sarkmalar gördük. 21 altına sarkacağını ifade etmiştim. Arkadaşlarımız bu seviyelerden aldılar ve 25 lira seviyesini bekliyorlar. Ata Yatırım Hazine Direktörü Etem Öztekin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: Gelişmiş ülkelerde merkez bankalarının önümüzdeki dönemlerde sıkılaşma adımları konusunda daha ihtiyatlı bir tavır sergileyebilecekleri beklentisi altının son dört ayın en güçlü kapanışını yapmaya hazırlanmasını beraberinde getiriyor. Cuma günü açıklanan verinin Haziran ayında ABD enflasyonunda artış hızının son iki yılın en düşük seviyesine gerilediğini göstermesi Fed'in 1980'lerden bu yana en hızlı faiz artış sürecinde sona gelmiş olduğu beklentisini de pekiştirdi. Aynı gün ECB tarafında ise Stournaras ve Kazimir'in ekonomik aktivitede görünen yavaşlama nedeni ile faiz artışlarının sonlandırılması yönünde paylaştıkları beklentileri takip ettik. Son aylarda her iki merkez bankasının da sıkılaşan para politikası altın üzerindeki aşağı yönlü baskıyı hissettiriyordu. Bugün ise hem faizlerde tepe noktasına ulaşılmış olması, hem de gündemde yerini koruyan resesyon riskleri altın fiyatlarına destek olmaya başlamış durumda. Başta ABD olmak üzere gelişmiş ekonomilerden yeni bir enflasyon dalgasına işaret edecek bir veri akışı gözlenmemesi halinde konjonktürün yeniden altın için destekleyici bir hal aldığı söylenebilir. Ekonomi yönetiminde atılan doğru adımların yanı sıra geçtiğimiz hafta Merkez Bankası başkan yardımcılarının değişimi sonrasında, ileriye yönelik beklentilerin geçmiş döneme kıyasla önemli miktarda iyileştiğini söylemek mümkün. Rezerv birikimindeki hız, Temmuz ayının ilk haftalarındaki kadar yüksek olmasa da, kuru sadece müdahaleler yoluyla savunma politikasının bırakıldığı kolayca anlaşılabiliyor. Önümüzdeki dönemde, başlayan yabancı girişlerinin hangi hızda devam edeceği ve Körfez ülkeleriyle yapılan anlaşmaların döviz girişlerinin zamanlaması, TL’nin en azından reel olarak değerini sonbahar aylarına kadar korumasında önemli etkenler olacağını düşünüyoruz. Atılan rasyonel adımlar sonrasında düşen ülke risk primleri, stabil döviz kurları, daha gerçekçi ama öngörülebilir enflasyon patikası, uzun süre sonra gelen yabancı yatırımcı girişi gibi olumlu gelişmeler, Temmuz ayı ortasından itibaren düşen TL mevduat faizi ortamı ile birleştiğinde Borsa İstanbul hisse senedi piyasası için uygun bir ortam oluştu. Bu uygun ortamı bozacak bir gelişme olmadığı takdirde, kısa düzeltmeler olsa da borsada yönün bir süre daha yukarı olacağını düşünüyorum. Dinamik Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Ceyhun Yavaş ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Geçtiğimiz hafta Fed piyasa beklentileri dahilinde 25 baz puanlık bir artışa gitti. Kararın ardından Fed Başkanı Powell’ın faiz artırımlarına yönelik bir yönlendirme yapmamış olması ve enflasyon hedefine yönelik vurgunun kalkmış olmasını piyasalar olumlu algıladı ve emtia grubunda bir ralliyi takip ettik. Altında dip seviye tekniksel bazda görüldü diyebiliriz ama Fed’in masasında hala hedefler doğrultusunda düşmemiş bir enflasyon ve riskli olarak görülen bir bankacılık sektörü bulunuyor. Altında konusuna tekrar gelirsek eğer Powell’ın da dediği gibi makro verilere göre değerlendirmemiz daha doğru bir analiz yapmış olacağımızı düşünüyoruz. Döviz kurlarındaki yükseliş eğiliminin momentum kaybetmiş olması ya da zayıf hareketlerin görünmesi kurlarda stabilizasyon şeklinde yorumlanmaması gerektiği görüşündeyiz. Kurlarda stabilizasyon sağlanabilmesi için TCMB’nin piyasalar üzerinde proaktif bir rol benimsemesi gerekmektedir. Bu rol içinse TCMB’nin makroekonomik projeksiyonlarının piyasalarca kabul görülmesi gerektiğini düşünüyoruz. TCMB’nin attığı adımlar yavaş olmakla beraber piyasalarda etkin olmaya başladığını görmekteyiz. Bu eğilimin devam etmesi halinde ise kurlardaki ılımlı yükselişin momentum kaybetse de devam edeceği kanısındayız. Borsa İstanbul’da TL bazlı olarak konuşmak zor olsa da 7200 seviyesini referans olarak kabul edebiliriz. Bu seviye üzerinde kalındığı sürece 8000 seviyesi hedeflenebilir. Olası geri çekilmelerde ise 7000 ve 6700 destekleri ön plana çıkabilir. Dolar bazlı grafiklere baktığımızda ise 268$ seviyesinden fiyatlanmaktayız. 250$ seviyesi üzerinde kaldığımız sürece 300$ direncinin hedeflenebileceği görüşündeyiz.