Gazete Vatan Logo

Galatasaray'da kaos

Yönetimdeki iç çekişme tribünlere sıçradı. Celal Gürcan ve Şükrü Ergün'ün Galatasaray Lisesi'nin önünde poz vererek, "Kulüp bizimdir" demesi milyonlarca Galatasaray taraftarının tepkisini çekti. Liseli-alaylı çatışması giderek büyüyor

Galatasaray'ın ligde Fenerbahçe'nin 7 puan gerisinde kalması veya Gerets'in Song ya da Hasan Şaş ile problemli olması; bunlar hiç önemli sorunlar değil artık. Çünkü Galatasaray Yönetiminin iç sorunları, futbol takımının şampiyonluk yarışının en kritik günlerinde yaşadığı sorunları da geride bıraktı.
Sonunda Galatasaray Yönetimi'nin iç çekişmesi tribünlere sıçradı. Celal Gürcan ve Şükrü Ergün'ün Galatasaray Lisesi'nin önünde poz vererek, "Kulüp bizimdir" (Yani liselileri'ndir) açıklaması ise milyonlarca Galatasaray taraftarının tepkisini çekti. Taraftarlar internet sitelerinde örgütlenerek Celal Gürcan ile Şükrü Ergün'ün alevlendirdikleri kulüp liselilerindir görüşüne tepkiye hazırlandılar.Ve ardından Trabzonspor maçı öncesinde Galatasaray taraftarları dakikalarca süren protestonun yanısıra özel hazırlanmış pankartlarla yönetime ve başkan Canaydın'a tepkilerini dile getirdiler. Galatasaraylı taraftarlar öncelikle başkan Özhan Canaydın'ı hedef alarak "Dışımızdaki biri Özhan Canaydın" pankartı ile başkanlarını istifaya davet ettiler. Taraftarın Özhan Canaydın'a tepkilerinin çok daha yoğun olacağı ancak Adnan Polat ve yönetici Haldun Üstünel'in gayretleri ile tüm tepkinin başkana değil yönetime yöneltilmesi için çaba sağlandığı da iddia edildi. Adnan Polat'ın tribün liderlerine haber göndererek, "Galatasaray'da başkanlık makamı kutsaldır. Başkana karşı özel protestoda bulunmayın" isteğinde bulunduğu ancak tribünlerin tepkisinin dinmemesi üzerine, "madem öyle sadece başkana değil, yönetime tepki gösterin" dediği öğrenildi.

Yönetim içindeki iç çekişmeler, Galatasaray taraftarını takımlarının en kritik maçı öncesinde desteklemek yerineme protestoya yönelmesine sebeb olurken, başkan Özhan Canaydın yönetim içindeki çekişmeyi bir türlü yatıştıramadığı gerçeği ortaya çıktı.

İKİ AYRI GÖRÜŞ ÇATIŞIYOR..

Galatasaray Yönetimi resmen ikiye bölünmüş durumda ve iki ayrı görüş çarpışıyor. İşin ilginç olanı ise Çatışmanın bir tarafında liseliler bir tarafında ise liseli olmayan alaylılar var. İki tarafta birbirlerini kendileri açısından şöyle tenkit ediyorlar.

LİSELİ BAKIŞI

Celal Gürcan ve Şükrü Ergün, başkan Canaydın'ın futbol şubesini, basın sözcülüğünü Adnan Polat'a vermesi ve ayrıca Seyrantepe ile Riva projelerini Adnan Polatk ile yürütmesi, bunların yanısıra bu iki yöneticiye önemli sorumluluk vermemesi Şükrü Ergün ile Celal Gürcan'ın yönetimden kopmasına meden oldu. Geçtiğimiz haziran ayında kombine bilet satışı yapılırken, Celal Gürcan ile Haldun Üstünel'in arası açıldı. Celal Gürcan kapalı tribünde Galatasaray Cemiyeti'ne 550 indirimli kombine bilet verilmesini talep etti. Haldun Üstünel ise buna karşı çıkarak kombine biletlerin daha önce kapalı tribünde oturan taraftarlara satılmasını sağladı. Bu olay liseli, lisesiz çekişmesinin fitilini bu yönetim döneminde ilk kez ateşledi ve sonrasında devamı geldi.


ALAYLI BAKIŞI

Adnan Polat ise kendisine yakın olan Haldun Üstünel ve Tunca Haznedar ile futbol şubesini yöneltmeye çalıştı. Geçen yıl futbol takımı, transfer taksitlerininin ödenmemesi yüzünden büyük sıkıntılar çekti. Kulübün büyük borcu Adnan Polat'ın önemli transferler yapmasını engelledi. Adnan Polat'ın, sportif direktör Bülent Tulun'u pasifize ederek, Adnan Sezgin'i göreve getirmesi yönetim içinde ayrı bir kaos yarattı. Çünkü Bülünt Tulun özellikle Şükrü Ergün'ün liseden çok yakın arkadaşı idi. Bu sene ise en azından futbolcuların transfer taksitleri zamanında ödenerek Galatasaray'ın bu konuda basına olumsuz malzeme olmasının önüne geçildi. Adnan Polat ise yönetimden kendilerine destek verilmediği gibi bazılarının kendilerine köstek olmalarından yakındı.

CANAYDIN ÇİMENTO OLAMADI

Galatasaray Yönetimi çatır çatır çatırdarken başkan Özhan Canaydın yöneticiler arasındaki iç çekişmenin önüne geçemedi. Semih Haznedaroğlu istifa etti aylar sonra yeniden görevine döndü. Celal Gürcan ve Şükrü Ergün bazen haftalar bazen aylarca yönetim kurulu toplantılarına bile katılmadılar, bir seyirci gibi hareket ettiler. Ve bu iki taraf biraraya gelip; tartışma uzlaşma yolunu seçmediler. Aksine medya aracılığıyla birbirlerini kötülemeye devam ettiler. Başkan Özhan Canaydın ise başkanlığın otoritesini kullanarak iki tarafı masa başına oturtamadı. Bu karışıklıklar içinde birdenbire "bana seçimi Adnan Polat kazandırmadı. Daha önce Adnan Polat Mehmet Cansun'un listesindeyken ben tarifte en fazla oyu alarak başkan seçildim" dedi.

Oysa o dönem 4 yıl önceydi ve Canaydın 4 yıl boyunca yıpranmıştı. Geçen yıl seçime girilirken, Adnan Polat'ın babasına kadar giderek, yönetime girmesi için manevi baskılar yapmıştı. Ve seçimi sadece kendi mahareti ile kazandığını iddia ediyordu. Bu demeçde başkan ile asbaşkan Adnan Polat arasında yeni bir tartışma dönemini başlattı. Adnan Polat, Trabzonspor maçında protokolde oturmadı. Yedek futbolcuların yanında maçı izledi.

Başkan Özhan Canaydın Trabzonspor maçında durum 1-1 iken traftarın protestosundan çekinip stadı terketti. Gerekçesi de çok centilmenceydi. Ayağı kırılan Trabzonsporlu Musa'yı ziyarete gitmişti. Oysa Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak, maç bittikten sonra kendi futbolcusunu ziyarete gitmişti.

Sonuçta Galatasaray taraftarı, geçmişteki birçok olayın birikimi ile birlikte yönetimi protestoya girişti. Hem de takımlarının şampiyonluk şansını sürdürdüğü bir dönemde, sezonun en kritik maçlarından birinde.



Haberin Devamı