Hayvana işkenceye acil sert ve caydırıcı cezalar getirilmeli

Yavru bir köpek ve kedinin bacaklarını kesip öldüren psikopatların canlılara zarar vermelerine engel olmak nasıl mümkün olabilir?

Ne yazık ki son yıllarda hayvanlara şiddet uygulanması ya da hayvanın cinsel istismarı ile ilgili haberlerin sayısı arttı. Kendini koruyamayan bu masum canlılara yapılanlar karşısında duyulan üzüntü ve kızgınlığın yanı sıra, bu durum, insanlarda kaygı da yaratıyor. Çünkü bu tür şiddeti gösterenlerin kendilerini koruyamayacak durumdaki çocuk, yaşlı, engelli bireylere de işkence yapıp yapmayacağı gibi soru işaretlerini barındırıyor.

Cezai ehliyetleri var

Psikiyatr Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar, “Hayvanlara şiddet gösterenleri incelediğimizde; evcil hayvanın sahibine kızarak intikam amaçlı olarak hayvana zarar veren öfke kontrolünden yoksun kişileri izliyoruz. Hayvanı cinsel tatmin amaçlı kullanarak zarar veren zoofililer var. Bunlar dışında amacını, niyetini anlayamadığımız, gerçekten psikopatoloji gösteren büyük bir grup var. Bu grubun içinde yaptığı fiilin sonuçlarından habersiz olan zeka geriliği bulunan grup azınlıkta. Haberleri izlediğimizde hayvanlara zarar veren birçok kişinin cezai ehliyetini ortadan kaldıracak ölçüde muhakeme bozukluğu yaşamayan, normal bir günlük yaşantı süren ve toplum içinde barınan insanlar görüyoruz.

Haberin Devamı

Hayatı normal bir insan gibi yaşıyorlar

Bu grup büyük oranda antisosyal kişilik bozukluğu sergileyen yani başkalarının haklarını umursamayan ve çiğneyen bir kişilik örüntüsü gösteren, yaptıklarına kendince bir kılıf uydurarak vicdan azabı çekmeyen, pişmanlık duymayan kişilerden oluşuyor. Araştırmalar hayvan istismarında bulunan kişilerin insanlara ve hayvanlara empati yapabilme kabiliyetine sahip olmadıklarını gösteriyor. Diğer canlılara empati yapma kabiliyetinden uzak görüntü seri katillerde de gösterilmiş bir özellik. Hayvanlara kasıtlı zarar verme, bazı kriminologlar ve psikologların tanımladıkları “cinayet üçlüsü”nün bir maddesi. Ergenlik döneminde kalıcı ve tekrarlar biçimde gece yatak ıslatma, yangın çıkarma ve hayvanlara zarar verme belirti ve davranışlarından ikisini birden bulunmasının, kişinin ileride cinayet işleme potansiyelinin olması ile ilişkilendirilmiş. Daha yaygın kabul gören fikir; hayvanlara zarar verenlerin genellikle ebeveyn istismarı, aile içi şiddete tanıklık, ebeveyn ihmali görmüş olduklarıdır.

Haberin Devamı

Bu dünya tüm canlılara ait. Hayvan refahı için çalışan profesyoneller ve kurumlar, insanlar ve hayvanlar tarafından paylaşılan ortamların hiçbir canlının zarar görmeyeceği biçimde düzenlenebilmesi, başka canlılara karşı işlenen suçların cezasız kalmaması için gerekli önlemleri almalıdır.

Ceza verilmezse çocuklar bunu normal kabul edebilir
Hayvana şiddet ve istismara caydırıcı sert cezalar getirilmeli ve bu cezalar net biçimde uygulanmalıdır. Akut olarak atılması gereken en önemli adım budur. Hayvana şiddet gösteren kişinin cezai ehliyeti yoksa bu durumda mutlaka tedavi edilmeli, hayvanlar, canlılar ve genel olarak toplum için tehlikeli hali tedavi ve kısıtlamalar ile önlenmelidir. Önemli bir konu tüm canlılara saygılı çocuklar yetiştirebilmektir. Aksi takdirde şu an bu haberlere maruz kalan ya da olaylara tanıklık eden çocuklar bu davranışı kabul edilebilir, yapılabilir bir davranış olarak kabullenme riski taşımaktadırlar. Çocukların çoğu kötü, kabul edilemez davranışını çevrelerindeki kişilerden öğrendiği göz önünde bulundurulduğunda, bunu önlemenin en iyi yolu örnek olarak öğretmektir. Burada ebeveynler anahtardır. Ebeveynlerin hayvanların yaşam haklarına saygı göstermesi, zor durumdaki canlıları koruması gibi olumlu davranışları, çocuklar üzerinde olumlu etki yaratma potansiyeline sahiptir.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR