‘Milli servet, ucuza vermem’ diyor Avusturyalı sözleşmeyi gösteriyor

Aras Kargo’da bir kıyamettir kopuyor. Ucundan haberin içine gireyim dedim, çıkabilene aşk olsun. Konunun 3 tarafı var. Evrim Aras, Austrian Post ve bir de Aras Ailesi’nin diğer üyeleri anne Meral Aras ve erkek kardeş Barış Baran Aras. Barış Baran Aras ilk kez basın karşısına çıkıp konuya dahil oldu. Austrian Post CEO’su Georg Pölzl, derdini anlatmak için İstanbul’a geldi. Kim ne iddia ediyor? Kavga niye çıktı? Bu işin sonu ne olacak? Hepsi bu tek haberde...

Aras Kargo’da bir kavga var ki; mısır patlat geç karşısına seyret. Öyle bir şenlikli...

Benim için herşey Papermoon’da bir öğlen yemeği esnasında Evrim Aras’ı iki yan masada görmemle başladı. ‘Nasıl gidiyor’ diye sordum, vallahi sormaz olaydım.

Bir sordum bin ah işittim. Avusturyalı ortaklarının kendilerini aldattığını, Aras Kargo gibi bir değeri sözleşme hükümlerini gerekçe göstererek ucuza ele geçirmek için türlü finansal oyunlar yapıldığını, bu durumda da sözleşme hükümlerini yerine getirmekten vazgeçtiğini, karşı atağa kalkarak hisselerini satmak yerine Avusturyalılar’a verdikleri yüzde 25’i de geri almak için mücadeleye başladığını anlattı.

Haberin Devamı

Sormaz olaydım demem işin şakası. Gazeteci için bulunmaz hararette bir haber. Olayın içinde ne ararsan var. Kavga kızışmış hatta belaltı sayılabilecek darbeler bile artık kavgada sayılmaz olmuş...

Belli ki bu iş uzayacak

Şirkete sokulmayan hissedarlar, kışkırtılan işçiler. Yumurta atılan yöneticiler. Magazinsel bazı sızdırma yıpratıcı haberler.

Belli ki bu iş uzayacak. Ancak Aras Kargo Türkiye için bir değer. En mühimi 12 bine yakın çalışanının olması. Bu kavga şirketi yoruyor adeta tüketiyor. 2016 finansal sonuçları 2015’e göre işlerin kötüye doğru evrildiğini gösteriyor. Yani taraflar tepiştikçe olan şirkete olacak gibi duruyor. Dolayısıyla 12 bin çalışanı, 1 milyar liraya yakın cirosu olan bu şirketin bir an önce hissedarlık yapısını netleştirmesi, dümende kimin olacağına karar vermesi gerekiyor.

Son gelişme olarak şirkete bir kayyum atandı. Taraflar o konuda bile kavga ediyor. Evrim Aras, kayyumun Avusturyalılar’a rağmen atandığını söylerken, Avusturyalılar, “Biz kayyum atanmasına itiraz etmedik. Biz sadece Evrim Aras’ın danışmanının şirket yönetimine girmek istemesine itiraz ettik” diyorlar.

Haberin Devamı

Ebitda’yı bile bile düşük gösterdiler

Ebitda yani faiz, amortisman ve vergi öncesi kar rakamı, bu kavganın özünü anlamak için önemli. Zira 2013 yılında Austrian Post ilk hisse alımını gerçekleştirdiğinde 3 yıl sonra yüzde 50 daha hisse alacağı, bu hisseleri de Ebitda’nın 8 katı çarpanla satın alacağı bağlayıcı hüküm olarak sözleşmeye yazılmış. Ancak Evrim Aras, Austrian Post’un özellikle EBİTDA’yı düşük çıkarmak için çaba sarfettiğini iddia ediyor. İşte Evrim Aras’ın iddiaları:

- Şirket 2013’de satılırken EBİTDA’sı 80 milyon liraydı. Hissedarlar sözleşmeyi hazırlarken 3 yıl sonra EBİTDA’nın 150 milyon liranın üzerine çıkacağı sözü ile girdiler.

- Fakat öyle engeller çıkarıldı ki şirketin bu rakamlara ulaşmasına imkan verilmedi. Bırakın o rakamlara çıkmayı, gerçekleşen EBİTDA rakamı da ekstra düşük gösterildi. 86 milyon lira çıkan EBİTDA, Avusturyalılar’ın bazı harcamaları düşmemesiyle 63 milyon liraya indi. Bize de bu rakam üzerinden çağrıda bulundular.

Haberin Devamı

- Biz şirkete Avusturyalılar’ı kabul ederken onların know how’ından yararlanmak istemiştik. Şirkete 3 yıl içinde en az 125 milyon lira yatırım yapılacaktı. Ancak bu rakamların yarısına bile ulaşamadık. Aras Kargo’yu özellikle büyütmediler. Planlı şekilde yatırımları ötelediler.

- Yapılan yatırımlar da şirketin ortaklık süresince karlılığını pozitif şekilde etkileyecek yatırımlar olmadı.

- Ancak biz şirketin potansiyelini biliyoruz. Bu yüzden Avusturyalılar’a bize teklif ettikleri rakamın yüzde 40 daha fazlasına onlardaki hisseleri almayı teklif ettim. 1 Eylül 2016’da yazılı bir teklif sundum. Cevap bile vermediler.

Kavgaya dahil değilim satıp çıkmak istiyorum

Barış Baran Aras, annesi Meral Aras ile birlikte kavganın dışında durmaya özen gösteriyor. Evrim Aras’ın mücadelesine destek verdiğini söylemek mümkün değil. “Kendi rızamızla imzaladığımız bir sözleşme var. Bu sözleşme hükümlerine uymamız lazım” görüşünde.

Haberin Devamı

Ancak bir noktanın altını çiziyor. O da ablası Evrim Aras gibi Avusturyalılar’ın şirketin performansını yavaşlattığına inanıyor.

Barış Baran Aras, bu mücadele konusunda ilk kez konuştu ve şunları söyledi: “Biz zaten babamın ölümünden sonra bir mal paylaşımında bulunmuştuk. Aras Holding bende kaldı. Aras Kargo’da sadece hissedarım. Yönetim ablamdaydı. Ancak bu hissedarlık bana faydadan çok zarar vermeye başladı. Ben bir an önce hisselerimi satıp bu işten çıkmak istiyorum. Avusturyalılar’ın verdiği rakama razıyım. Sonuçta yapılmış bir kontrat var. Ancak bu şartlarda gerekirse ablam gelsin hisselerimi ona da verebilirim. Fakat sözleşme buna izin vermiyor. Aslında söylemeye çalıştığım kim alırsa alsın ancak Aras Kargo’ya zarar gelmesin. Zira bu hukuki mücadelenin ne kadar süreceğini kimse bilmiyor. 11 binden fazla çalışan var. Ben onları düşünerek hisselerimi satmaya razıyım diyorum. Diğer taraftan Avusturyalılar’ın şirketin faaliyetlerini yavaşlattığını düşünüyorum. Yani ortada daha farklı bir Aras Kargo ve daha farklı bir EBİTDA olabilirdi. Bu kavgayı hayırlı görmüyorum. Kendi işlerime odaklanmak istiyorum.“

Pölzl: Oldukça cömert bir teklifte bulunduk

Avusturyalılar ciddi insanlar. Kağıt üzerinde ne varsa, yazılı çizili olan ona uyulmasını bekliyorlar. CEO Georg Pölzl, geçen hafta İstanbul’a geldi ve DEİK’in Levent’teki ofisinde buluştuk. O da kendileri cephesinden konuya nasıl yaklaştıklarını anlattı ve Evrim Aras’ın iddialarına yanıt verdi:

- 2015, Aras Kargo’nun finansal açıdan en iyi senesi. Biz de bu rakamları dikkate alarak yüzde 50 hisseyi alma maddesini işlettik. Oldukça cömert bir teklifte bulunduğumuzu düşünüyoruz. Sözleşmede belirtilen formülün üzerinde bir formüle sıcak bakmamız mümkün değil. Zira halka açık bir şirketiz ve yatırımcılarımıza taahhütlerimiz var.

- Yatırımları bile bile yavaşlattığımız iddiasına katılmıyorum. Şirketin hiçbir yatırımına engel olmadık. İkitelli’de büyük bir depo yatırımı yapıldı. Yüzde 50 kapasite ile bile çalıştıramıyoruz.

- Teslimat işi büyüyor ancak kötü yönetimden dolayı karlılık düşüyor. 2015 yılının yüzde 30 gerisindeyiz. Rekabet uyumuyor. Biz elimizden geleni yapıyoruz ancak bu durumu durduramazsak işler daha da kötüye gidecek.

- Evrim Hanım bize “Yüzde 40 daha fazlasına hisselerinizi ben alayım” diye resmi teklif yapmadı. Yapmadığı için de bunun üzerinde konuşmak spekülasyon olur.

- Biz Türkiye’deki yatırımı tesadüfen yapmadık. Doğu Avrupa’da büyüme stratejimizin en önemli parçasıydı Türkiye yatırımı. Buradan İran dahil daha doğuya da gitmeyi planladık.

- Aile içi kavgayı lehimize kullanmaya çalıştığımız iddiasına da katılmıyoruz. Aile içi uzlaşmazlık tam tersine bizi de şirketi de yordu. Bunu öngöremedik.

- Dediğim gibi yüzde 50 hisse için vereceğimiz rakam bellidir. Ancak daha sonra kalan yüzde 25 ilave hisse için farklı bir formül gündeme getirebiliriz.

- Şimdi siz bana “Euro TL karşısında değerlendi. Fiyatı artırsanız yatırımcılarınız nezdinde çok da mahçup olmazsınız” diyorsunuz. Ancak bu şirketin gelirleri de euro üzerinden olsa dediğiniz kulağa hoş gelebilirdi. Sonuçta gelirler de TL üzerinden ve dolayısıyla yaptığımız yatırımın geri dönüşünde de sıkıntı olacak.

DİĞER YENİ YAZILAR