Ne kadar söz varsa düne ait...

Mesnevi’yi okudukça Mevlana’nın yüzyıllara direnip değerini katlayarak artıran bilgeliğini, hiçbir şeyin aşındıramadığı o saf ve temiz sevgisini, her şeyi şekil yerine özde arayan gerçekçiliğini, önce toprak sonra ışık olacağını müjdeleyip düğün gecesi olarak nitelediği vuslat anlayışını, kibri ayaklar altına alan sonsuz tevazu ve sabrını çok daha iyi özümsüyor ve anlamına varabiliyorsunuz.

“Her gün bir yerden göçmek ne iyi.../ Her gün bir yere konmak ne güzel.../ Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.../ Dünle beraber gitti cancağızım.../ Ne kadar söz varsa düne ait.../ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.../

Mevlana’nın; evrensellik, ilkelilik, dürüstlük, yeniliğe açıklık ve bağışlayıcılığı simgeleyen bu sözlerini niçin anımsadığımız ve yazımızda yer verdiğimize gelince son günlerde Türkiye’nin dış ilişkilerinde kimi hasarları onarmaya yönelik ılımlı söylemleri örnekleyebiliriz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, samimiyetle uzatılan ellerin karşılıksız bırakılmayacağına ilişkin ‘musafaha’ sözleri, Başbakan Yıldırım’ın Almanya ile yeni bir defter açma zamanının geldiğine ilişkin açıklaması umulur ki Türkiye’nin kendisini anlatma ve imajını tazeleme adına bir fırsat penceresi açılmasına eşlik etsin.

Haberin Devamı

Suriye’nin gelecek planlamasının Rusya ve ABD arasında şekillenmeye başladığı, PYD’nin işgalindeki bölgelerde İKBY benzeri bir modelin tartışıldığı, Türkiye’nin Afrin kent merkezine girmesinin bir şekilde önünün kesilmesine yönelik girişimler ve çözümün alandan yeni bir masaya taşınacağı izleniminin alındığı şu günlerde Ankara’nın haklı duruş ve taleplerini ilgili tüm taraflara anlatması her zamandan daha fazla önem taşır hale gelmeye başlamış bulunuyor.

Geçtiğimiz hafta Moskova’da, gelecek hafta ABD George Washington Üniversitesinde Rus Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Başkanı ve Putin’in danışmanı Prof. Vitaly Naumkin’in katılımı ile Suriye’nin geleceğine ilişkin gerçekleşen/gerçekleşecek toplantılarda federal bir Suriye ve federatif yapı içinde PYD’ye verilecek rol ve yerin tartışılacağı dikkate alındığında Türkiye’yi sahada olduğu kadar diplomasi alanında da hareketli günlerin beklediği söylenebilir.

Haberin Devamı

Nitekim RF Dışişleri Bakanı Lavrov’un Slovenya mevkidaşı ile Moskova’da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı ve ABD’yi hedef alıyor görünse de “İstisnasız tüm dış aktörler, özellikle de Suriye’de varlık gösterenler Suriye hükümetiyle diyalog kurulması gerektiğini kabul etmeli.” açıklamasındaki Türkiye’yi de ilgilendiren genelleme, diplomasi alanında yaşanacak hareketliliğin işaret fişeği olarak okunabilir.

Yazımıza Mevlana ile başladığımız bu zor ve karmaşık günlerde yine Mevlana’dan umut dolu iyimser bir alıntı ile yazımızı sonlandıralım.

“Bazen bitmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar.../ Ama unutma ki rengarenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar...”

DİĞER YENİ YAZILAR