25 Eylül

“Deneyim; başınıza gelenler değil, başınıza gelenlerle ne yaptığınızdır.”

Aldous Huxley

13 Haziran günlü “Kıbrıs Beşten Büyüktür” başlıklı yazımızda Türkiye’nin önündeki iki kritik tarihten söz etmiştik. 28 Haziran’da Cenevre’de, Kıbrıs’la ilgili gerçekleşecek Beşli Konferans ve Barzani’nin 25 Eylülde gerçekleştireceğini açıkladığı bağımsızlık referandumu.

Cenevre konferansı Kıbrıs’ta “Binbir Gece Masalları”na dönüşen çözüm arayışlarının bir kez daha ötelenmesi ile sonuçlanırken 25 Eylül Türkiye açısından yakın geleceğin en kritik tarihine dönüşmüş bulunuyor.

İran’a yakınlığı ile bilinen Talabani liderliğindeki KYB’nin Kerkük’te KDP’yi köşeye sıkıştıran hamlelerine karşı Barzani, gerek yanıt verme gerekse konumunu güçlendirme amacıyla referandum kartını masaya sürmüş gibi görünse de uygulanması halinde bu kararın çok ciddi gelişmelere kaynaklık etmesi baskın bir olasılık.

Özellikle referandumun, Irak Anayasası ile IBKY’nın kabul edilen sınırları dışında kalan başta Kerkük olmak üzere Türkmenlerin yaşadıkları yerleşim merkezleri (Mendeli, Tuzhurmatu, Hanekin, Telafer) ve tartışmalı bölgeleri kapsayacak olması Bağdat ve Erbil arasındaki anlaşmazlıkları daha da ısıtacak gibi..

Haberin Devamı

IBKY’de faaliyet gösteren Goran ve Komela gibi Barzani karşıtı partilerle Türkmenlerin rahatsızlıklarını daha yüksek sesle ifade etmeye başlamış olmaları anılan ısının Türkiye ve İran’ı içine çekecek bir seviyeye yükselmesine neden olabilecek görünüyor.

Barzani, her ne kadar referandumu izleyen 6 Kasımda gerçekleşecek Başkanlık ve Meclis seçimlerine katılmayacağını söyleyerek aldığı kararın siyasi geleceği ile ilişkisi bulunmadığı mesajını iletmeye özen gösteriyor olsa da bu açıklamanın Hero Talabani, Goran ve Komela üzerinde soğutucu bir etki yaratması çok da olanaklı görünmüyor.

Başta Türkiye olmak üzere Irak Merkezi Hükümeti, İran ve şaşırtıcı bir biçimde Almanya’dan gelen tepkiler, Amerika’nın referandumun kendisi değil de zamanlamasına karşı olduğu açıklaması, Rusya’nın Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması ve sorunların Bağdat’la diyalog içinde çözümlenmesi önerilerine karşın Barzani’nin mevcut koşullarda bu karardan geri atması son derece zor görünüyor.

Haberin Devamı

IBKY içinde üzeri ne kadar örtülmeye çalışılırsa çalışılsın yaşanan güç mücadelesi ve kimi olası kırılmalar, bu bölgenin Türkiye siyasetinin radar ekranlarında çok yakından ve dikkatle izlenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Fransa, İsrail başta olmak üzere İskandinav ülkeleri ile Belçika, Avusturya gibi kimi Avrupa ülkelerinin ve son tahlilde ABD’nin güçlü bir karşı duruş sergilemelerinin beklenmemesi gereken bağımsızlık yolculuğunun 25 Eylülde atılacak ilk adımı ve olası yansımaları karşısında Türkiye ne yapabilir sorusuna Cuma günü yanıt arayacağız.

DİĞER YENİ YAZILAR