Gazete Vatan Logo

İslam ülkeleri yoksulluğun pençesinde

İSLAM Konferansı Teşkilatı (İKT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) İzleme Komitesi'nin 24'üncü toplantısı Antalya'nın turizm merkezi Belek'te Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in katılımıyla başladı.

Belek'teki Adora Golf Resort Otel'de üç gün devam edecek toplantının açılışı İstanbul Müftülüğü'nde görevli Erhan Mete'nin okuduğu Kuran-ı Kerim ile yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 24'üncü İSEDAK İzleme Komitesi Toplantısı'na gönderdiği mesajda İslam ülkelerindeki fakirliğe vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"İslam ülkelerindeki fakirlik ne yazık ki önemli ölçüde devam etmektedir. Üyelerimizin en az 22'si az gelişmiş ülke statüsündedir. Bu çerçevede İslam Kalkınma Bankası bünyesinde kurulmuş olan Kalkınma İçin İslami Dayanışma Fonu ekonomik olarak zor durumdaki kardeş ülkelere yapılan yardımları arttırmak ve etkinleştirmek için büyük bir adımdır."

Toplantının oturum başkanlığını da yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, konuşmasında İSEDAK'ın tüm dünyada artan gıda fiyatlarına karşı bir uzmanlar kurulu oluşturmasını ve Birleşmiş Milletler'le işbirliğine gitmesini önerdi. Bakan Ekren, şöyle konuştu:

"Dünya ekonomisinde son yıllarda önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Özellikle son bir yıl içinde gıda ve metal fiyatlarında ciddi bir artış yaşanmış olup, bu artışta artan talep, kuraklık ve diğer nedenlerden dolayı arz daralması ve çeşitli spekülasyonlar etkili olmaktadır. Emtia fiyatlarındaki artışlar bir çok ülkeyi olumsuz etkilemektedir. Özellikle gıda fiyatlarındaki artış en çok, az gelişmiş ülkeleri etkilemektedir. Bu tür sorunlar bir kez daha göstermiştir ki tarım sektörü yalnız ülkelerin kalkınmaların için değil, hayatı idame ettirmeleri için de gereklidir. İSEDAK yaşanan bu gelişmelere kayıtsız kalmamalı, acilen bir uzmanlar grubu oluşturarak, emita fiyatlarındaki artışın nedenleri ve üye ülkelere muhtemel etkileri incelenerek, FAO gibi Birleşmiş Milletler kuruluşlarının da katkılarıyla, yapılacak işbirliği konusunda çalışmalar yapmalı."

Bakan Nazım Ekren, Türkiye'nin öncülüğüyle 1984 yılında kurulan ve 57 üye ülkesi bulunan İSEDAK'ın 24 yıllık tarihi boyunca çeşitli alanlarda önemli projeler başlattığını ve bunların bir kısmını başarıyla hayata geçirdiğini söyledi. "Ayrıca günümüzün hızla değişen şartlarına ülkelerimizin intibakını sağlamak, bu şartların oluşturabileceği gelişmeleri, ekonomilerimizin en az zararla atlatabilmesi için de hızlı çözüm odaklı işbirliği geliştirmeliyiz" diyen Ekren, tüm üye ülkeleri Tercihli Ticaret Sistemi'nin 1 Ocak 2009'da uygulanabilmesi için ilgili tüm ülkeleri Tercihli Tarife Protokolü ve Menşe Kuralları Anlaşması'nı imzalamaya ve onaylamaya davet etti.

ABD ekonomisindeki yavaşlama, emtia fiyatlarındaki yükselme eğilimine bağlı olarak Türkiye'de enflasyon baskısının devam ettiğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Ekren, İKT üyesi ülkelerin ticaret rakamları ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Sevindirici bir gelişme olarak İKT üyesi ülkelerin dış ticaretinde geçtiğimiz yıllarda önemli gelişmeler yaşanmıştır. 2006 yılında İKT üyesi ülkelerin toplam ihracatları bir önceki yıla göre yüzde 21 artarak 1190 milyar dolara ulaşmış, toplam ithalatları da yüzde 19.4 artarak 946 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İKT içi ticaret ise 2006 yılında 175 milyar dolar olarak gerçekleşerek yüzde 16.3 düzeyine yükselmiştir. İKT ülkelerinin birbirleriyle yaptıkları ihracatta en büyük pay yüzde 38 ile petrolün olurken yüzde 15.76 ile gıda ürünleri onu takip etmektedir. Öte yandan Türkiye'nin İKT üyesi ülkelere 2007 yılında toplam ihracatı 20.2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, toplam ihracat içindeki payı yüzde 18.9 düzeyinde olmuştur."

Konuşmasının sonunda yoksulluk ile mücadeleye vurgu yapan Bakan Ekren, "Yoksullukla mücadele kapsamında 22'nci İSEDAK toplantısında kabul ettiğimiz İKT Pamuk Eylem Planı çerçevesinde yürütülen çalışmaların, bazı ülkeler için çok önemli olduğuna ve bundan sonra benzer alanlarda başka projelerin başlatılacağına inanıyorum. Bu önemli projeye tüm üye ülkeleri aktif takılmaya davet ediyorum. Ayrıca yoksullukla mücadele kapsamında geçen yıl alınan mikro kredi konusunda alınan kararın etkin takip edilmesi, davet edilecek önemli şahsiyetlerin katılımıyla daha da zenginleştirilmesin yararlı olacağına inanıyorum" diye konuştu.

(İSEDAK) İzleme Komitesi'nin 24'üncü toplantısına üye 11 ülkeden ve çeşitli uluslararası kuruluşlardan heyetler katılıyor.

285 MİLYON MÜSLÜMAN YOKSUL

Toplantıda konuşan İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, 57 üyesi bulunan İslam Konferansı Teşkilatı içinde 15 ülkenin en ağır borç altında olan yoksul ülkeler sınıflandırması içinde yer aldığını belirterek, "Bu 15 ülkenin toplam borç miktarı 773.64 milyar dolardır" dedi. İhsanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Pek çok İKT üyesi ülke, kalkınma ve yoksulluğun azaltılmasına harcanabilecek olan büyük miktarlarda fonu borç hizmetine tahsis etmektedir. Dolayısıyla bu borç krizinin çözümü, pek çok az gelişmiş ülkede, yoksulluğun azaltılması ve sürdürülebilir büyümenin ön koşulu olarak konmasıdır. Borç hizmetinden ayrılan kaynaklar sosyal sektörlere, altyapı sektörüne ve az gelişmiş ülkelerin üretim kapasitesinin arttırılmasına yönlendirilebilir."

İKT üyesi ülkeler nüfusunun yüzde 26'sını oluşturan 285 milyon insanın ciddi yoksulluk altında olduğunu vurgulayan İhsanoğlu, "Yoksulluk, İslam dünyasında cehalet, yanlış beslenme, hastalık ve suç işleme gibi sorunları arttırmaktadır. İKT üyesi ülkelerde 285 milyon insan yemek, sağlık, eğitim ve barınma gibi temel ihtiyaçlarından yoksun yaşamaktadır. Yoksulluk durumu dehşet vericidir. Temel insani ihtiyaçlardan yoksun olmak konusunda yeni bir bakış açısıyla çözüm aranmalıdır" diye konuştu.

Konuşmasında küresel gıda krizine de vurgu yapan Prof.Dr. İhsanoğlu şunları söyledi:

"Küresel gıda açlığı artık dehşet verici boyutlara ulaştı. Hızla artan küresel gıda krizi, İKT üye ülkelerinin özellikle yoksullukla ettiği mücadeleyi ve ekonomik kalkınmaya yönelik çabalarını tehdit etmektedir. Düşük gelirli nüfus, gıdaya toplamda zengin kesimden daha çok harcama yaptığı için bu krizden en çok etkilenen gruptur. 14 İKT üyesi ülke, dünyanın kriz içindeki 37 ülkesinin içindedir ve gıda tedariki için dış yardım almaktadır. Bu ülkelerin gıda fiyatlarındaki hızlı küresel artışla başa çıkabilmek için uluslararası desteğe ihtiyacı vardır."

İKT üyesi ülkelerin küresel gıda krizi ile başa çıkabilecek potansiyele sahip olduğunun altını çizen İhsanoğlu, üye ülkelerin bazılarının geniş arazilere, önemli miktarlarda su kaynaklarına ve daha fazla gıda üretimine olanak sağlayan iklim koşullarına sahip olduğunu ifade etti. Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, "Bazı üye ülkeler de gelişmiş teknolojiye ve yeterli mali kapasiteye sahiptirler. Şimdi biz bu grup üye ülkelerinin çabalarını birleştirebilirsek, yayılmakta olan bu gıda kriziyle kesinlikle başa çıkabiliriz" diye konuştu.

Haberin Devamı