Dünya artık beni dinliyor!

İngiltere’de müzik üzerine çalışmalarınız olmuş. Orada kalmak bir avantaj olmaz mıydı sizin için?

Bazı albüm projeleri ve Westend müzikalleri için görüşmeler yaptım. Fakat ülkenin vatandaşı olmamanız dezavantaj yaratıyor. Buradaki fırsatları değerlendirdim. Ama bu demek değildir ki tekrar gitmeyeceğim. “Aliye” isimli ses kütüphanemde söylediğim “Zajdi Zajdi” adlı ağıtın dünyaca ünlü “Battlefield1” adlı oyunda kullanılması gibi. Çok sevildi ve şu an dünyanın her yerinde insanlar beni dinliyor. Bununla birlikte İngiliz besteci Michael Vickerage ile hazırladığımız hybrid, sinematik pop bir proje var. Bunların hepsi internet üzerinden mümkün.

Etnik yorumunuz çok beğeniliyor...

Bilinen türkü tavrından biraz daha farklı bir tavırda söyledim ve çok sevildi. Ben de seviyorum bu türde söylemeyi, zaman içinde başka çalışmalarım da olacak.

Bir şarkıcıyı oynamak istiyor

Kaktüs sonrası yeni çalışmalar yine pop tarzında mı olacak?

Popun nedense kötü bir repütasyonu var. Kaliteli ve iyi şarkıcılar, müzisyenler pop yapmazlar, alternatif müzik yaparlar gibi bir algı oluştu. Popun da iyisi ve ya kötüsü yapılabilir. Ben şu an güncel müziği yapmayı tercih ediyorum. Ama farklı soundları da seviyorum.

Dizilerde de hem sesiniz hem de oyunculuğunuzla dikkat çektiniz. Bu anlamda yoğunlaşmak istediğiniz şeyler var mı?

Aslında sadece bir kez Çalıkuşu’nda şarkıcı karakter oynadım ve bir sezonda sona erdi. O yüzden hala bir şarkıcı karakter oynama hevesim var ve şarkılarını bir albümde toplamak isterim. Tabii büyük haz, iki sevdiğim şeyi bir arada yapabiliyor olmak. Ama hiç şarkıcılıkla ilgisi olmayan ve hatta bana hiç benzemeyen bir karakteri de oynamayı çok istiyorum.

Beklenti bu işin doğasında var!

Kaktüs’ün müziği bana, sözleri Aysuda Ülkü Zeren’e, düzenlemesi Okan Akı’ya ait. Ne iş yaparsanız yapın, yaptığınız şey sevilsin, beğenilsin istiyorsunuz. Umut ve beklenti bu işin doğasında var. İnsanları etkilemek zorlaştı. Ben uzun vadede ne olacağını daha çok umursuyorum ve izliyorum.