Açık büfelerden korkmamak istiyoruz!

“İştah seksidir!”

Haberin Devamı

Açık büfelerden uzak durmaya, bu tip büfeler sunan tatil yerlerine gitmemeye özen gösteriyorum. Neden mi? Çünkü açık büfelere dadandığınız zaman kilo alıyorsunuz! Kadınların çoğu dışarıda yemek yemeyi en az yarım kilo almak olarak görüyor. Haksız da değiller hani! Seçmeyi bilmezseniz, şöyle iyice doyarak kalkacağınız bir yemekle çok kolay ertesi gün tartıda 1 kilo fazla çıkacağınızı biliyorsunuz. Açık büfeli bir tatilden ise hemen herkes 1-3 kilo arası alarak dönüyor. Şu açık büfeli tesisleri işletenlerden bir-iki ricam var...

* Açık büfelerde haşlanmış sebze, salata, light yoğurt, light ton balığı görmekten gına geldi! Biz zaten evlerimizde de bunları yiyoruz. Ne görmek istiyoruz peki? Kalorisi düşük ama çok çekici görünümlü, lezzetli yiyecekler.
n Et-tavuk-balık sadece haşlanmış veya ızgara konulmamalı. Bunu evde biz de pişiriyoruz. Yanlarına light soslar konulup cazip hale getirilmeli.

* Salatalar ot yığını halinde oluyor.

* Diyet tatlı büfesi çok sönük kalıyor. Tatilde hafif ama daha güzel tatlılar yemek istiyoruz.

* Öğlen ve akşam büfeleri farklı olmalı. Kırmızı et, baklagiller ve hamur işleri, sütlü tatlılar, öğlen büfede yer alırken, akşama daha çok balık-tavuk, meyveli tatlılar, sorbeler konulmalı. Çok çeşitli, güzel görünümlü ve hafif büfeyi hazırlayan şef parsayı toplayacaktır!

* İştah seksidir! Haşlanmış sebze ve salataya pek iştahlı saldıramıyorsunuz. Yemeğimizi iştahlı yemek istiyoruz. Artı; istiyoruz ki karşımızdaki de bizim yemeğimize imrensin. Çiftler veya arkadaşlar yemek ısmarladıklarınıda hep birbirlerine sorar! “Seninki nasıl?” diye ve tadarlar. Karşımızdaki de yemeğimizi tattığında beğenmeli ve o da istemeli.

Pizza şişmanlatmaz!

Pizza şişmanlatır! Açıkçası pizza düşkünü değilim. Ama düşkün olan çok danışanım var. Onlara önerim Kantin’in sahibi ve aşçısı Şemsa Denizsel’in keşfi olan çıtırlardan yemeleri. İstanbul’da gerçekten sağlıklı ve keyifli yemek yediğimi hissettiğim birkaç yerden biri Kantin. Çok ince kepekli hamur üzerine türlü malzeme koyarak yaptıkları pizzalar muhteşem. Hem keyifle yemek yiyeyim, hem de hafif kalayım diyenler için.
Kantin Akkavak Sok., Nişantaşı. Tel: (0212) 219 31 14

Sepetteki Sağlık

Karpuz

* Etli kısmı beta karoten (A vitamininin bitkisel şekli) ve C vitamininden zengin. İkisi de çok güçlü antioksidan; yani bizi yaşlanma ve kansere karşı koruyorlar.

* Çekirdekleri hazine değerinde. Yine çok güçlü birer antioksidan olan çinko ve selenyum mineralleri içeriyor. Çekirdekleri atmayın. Biriktirip kurutarak yiyin.
* 100 gramında 30 kalori var.

Sıcaklarda herkes ödemden yakınıyor!

Patates veya patlıcanı kesin. Üzerine tuz dökün. Ve içlerindeki suyun dışarıya çıkışına tanık olun! Tuz hücrelerden sıvının dışarı çıkışına neden olur! İşte vücudumuzda da aynı reaksiyon gerçekleşiyor! Böbreklerimiz vücudumuzdaki sodyum düzeyini düzenliyor. Eğer sağlıklıysak, vücudumuzda gereksiz sodyum tutulmuyor, depolanmıyor. Peki ekstra sodyum her zaman atılabiliyor mu? Hayır! Böbrekler tam çalışmadığında, atılamıyor. Bu da genellikle yüzde, bacaklarda, ayaklarda şişmeyle kendini gösteriyor. Tıbbi adı ödem. Aşırı sıcakların yaşandığı bu günlerde haliyle daha tuzlu yiyoruz. Bu da ödemi artırıyor. Çözmenin yolu daha bol su içmek. Vücut mineral dengesini de korumak için bol bol doğal mineralli su için.

İkinci el sigara dumanı genlerimizi değiştiriyor

raştırmacılar ilk defa pasif içicilerin genlerinin ikinci el sigara dumanından etkilendiğini ortaya koydu. Sigara dumanına maruz kalmak genlerde saklı hastalık genlerini harekete geçiriyor. Weill Cornell Tıp Fakültesi’nde Dr. Ronald Crystal yönetiminde çalışan bir grup bilim adamı, bir kısmı sigara içen, bir kısmı ise hiç sigara içmemiş 121 gönüllü denek üzerinde genetik aktivite bakımından solunum yolu hücrelerini inceleyen bir araştırma yürüttüler. Deneklerin sigara dumanına maruziyetini objektif olarak ölçebilmek için nikotin ve kotinin gibi nikotin metabolitlerinin ölçüldüğü çalışmada, çalışmaya katılanların idrar örnekleri de incelendi.
Vücuda giren dumanla karşılaşan ilk hücreler olan ‘Solunum yolu hücreleri’ kansere davetiye çıkarıyor...
Kanser, KOAH, amfizem veya bronşit gibi akciğer fonksiyonunun bozulduğu hastalıklarda akciğerlerin hava soluma yetisini kaybetmesi, ilk olarak solunum yolu hücrelerinin etkilenmesiyle başlıyor. Öyle ki, duman ister doğrudan sigaradan çekilsin, ister ortamdaki ikinci el sigara dumanından solunmuş olsun, nefes borusundan başlayıp ciğerlerin derinliklerindeki minik hava keseciklerine kadar bronşu çevreleyen tüm solunum yolu hücreleri sigara dumanı ile karşı karşıya kalan ilk hücreleri oluşturuyor.
Bu hipotezden yola çıkan araştırma ekibi bronkoskop kullanarak gönüllülerin solunum yollarından aldıkları hücreler içinde tanımlı 25 bin insan genini test etmişler ve hangilerinin sigara dumanına yanıt verdiğini (etkinleşme veya etkisizleşme şeklinde) incelemişler. Böylece araştırmanın çerçevesini, sigara içenlerin hücrelerinde aktif olan, ancak sigara içemeyenlerde aktif olmayan 372 gene odaklanarak daraltmışlar.
Araştırmada ayrıca denekler, idrardaki nikotin düzeyine göre de üç gruba ayırılmış: Yüksek düzeyde tütün metaboliti taşıyan sigara içicileri; bu bileşenleri hiç taşımayan sigara içmeyenler ve bu iki grup arasında kalan düşük maruziyet verilerine sahip olanlar.

Sigara dumanının hiçbir şekilde güvenli dozu yok!

372 genin karşılaştırılmasının yapıldığı bu 3 grup içinde bilim adamları, hayatında hiç sigara içmemiş ve nadiren içen kişileri de dahil ettikleri düşük maruziyet grubunun, sigara içmeyenlerle yüzde 34 oranında, sigara içenlerle ise yüzde 11 oranında aynı aktif gen aktivitesini paylaştıklarını tespit etmişler. Sonuçlar, ikinci el sigara dumanına maruz kalan düşük maruziyet grubunda görülen genetik değişikliklerin sigara içenlerinki ile benzeştiğini göstermiş. Öyle ki araştırmada görülen genetik değişikliklerin sonraki akciğer hastalıklarına doğru ilk moleküler adımları oluşturduğu ortaya konuyor.
Araştırma ekibinin başındaki Dr. Crystal araştırmayla ilgili sonuçları şöyle yorumluyor; “Benim için ilginç olan akciğer hücrelerinin sigara dumanına karşı ne kadar hassas oldukları. Ha birilerinin sigara içtiği bir partiye gitmişsiniz, ha haftada bir adet sigara içmişsiniz, hiç fark etmez. Maruziyetinizin düzeyi ne olursa olsun, akciğer hücreleriniz bundan etkileniyor ve yanıt veriyor. Bir kömür madenindeki kanaryalar gibi canhıraş biçimde bağırıyorlar: ‘Değişim geçiriyoruz. Bu çevresel duman tehditine karşı yanıt vermek için, ya etkinleşerek ya da etkisizleşerek genlerimiz değişikliğe uğruyor.’”
Araştırmayı değerlendiren Türk Toraks Derneği Astım Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız ise şöyle diyor; “Bu çalışma sigara dumanının güvenli dozu olmadığını, en ufak bir maruziyetin bile insanda saklı hastalık genlerinin şalterini açtığını göstermiştir. Sigara dumanından korunmanın tek geçerli yolu yüzde 100 dumansız hava sahasıdır.”

DİĞER YENİ YAZILAR