Gazete Vatan Logo

Denktaş medyaya kızdı, ekran önüne geçti

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'de uydudan izlenebilen özel bir televizyon kanalında "Denktaş'ın gündemi' adlı bir program sunmaya başladı

Bir saat süren ve 15 günde bir yayınlanacak olan programın ilk bölümünde Denktaş, Türkiye-AB ilişkilerinde gelinen son durumu analiz etti. Denktaş, tam üyelik konusunda ucu açık şartını koyan AB'ye, "Türkiye de Kıbrıs konusunda "ucu açık' şartını koymalı. "Anlaşma olmadan, bir tek asker bile çekmeyeceğini söylemeli" dedi.

KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, "Türkiye anlaşma olmadan Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımayacaktır, limanlarını açmayacaktır' sözlerinin yüreklerine su serptiğini söyledi.

Avrupa Parlamentosu'nun Ermeni soykırımının tanınması şartını koyduğunu ve Türk halkının bunu bilmediğini öne süren Denktaş, Türkiye medyasından şikayetçi olduğunu ve gerçekleri açıklamak için ekran önüne geçtiğini belirterek, şöyle dedi: "Bu köşenin adı Denktaş'ın Gündemi'dir. Benim gündemim tabiatıyla Kıbrıs'tır biliyorsunuz. Ama neden Kıbrıs'tır.

Çünkü Kıbrıs Anadolu'nun ayrılmaz kopmaz bir parçasıdır. Anadolu'nun güvenliğidir. Başkalarının eline geçtiği zaman Türkiye'nin Akdeniz'e açılmasını engelleyecektir. Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer'in Kıbrıs'la ilgili milli formülünü unutmayın. Ne demiştir Sezer; "Kıbrıs'ta iki ayrı dini ve dili olan iki ayrı halk vardır halk kelimesi önemlidir. Çünkü halk kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir.'

DEMİREL'DEN MESAJ OKUDU
Denktaş programın bir bölümünde de Türkiye'nin 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den gelen mesajı okudu. "Demirel mesajında şunları diyor' diyen Denktaş, mesajı şöyle okudu: "Kan dökerek vatan yapılan bu topraklarda Kıbrıs Türk halkı ev sahibidir. Azınlık değildir. Azınlığa götürecek güçlere müsamaha göstermemeli, dik durmalısınız. Vatan ne alınır ne satılır bunun kıymetini bilin kişi toprağa sahip çıkmaz ise ellerinden alınır. Şehitlerin kanı yerde kalamaz. Kıbrıs Türkü'nün varlığı için hayatlarını verenleri rahmetle anıyorum.

Gazileri bağrımıza basıyoruz. Kıbrıs Türk halkına sevgilerimi saygılarımı sunuyorum' dedi.

ÇERÇEVE BELGESİNİ YORUMLADI
Türkiye'nin 3 Ekim'de AB ile tam üyelik görüşmelerine başlaması ve çerçeve belgesinin onaylanmasını da yorumlayan Denktaş, çerçeve belgesinde yer alan maddelere dikkat çekti.

Denktaş şunları söyledi: "3 Ekim'i 4 Ekim'e bağlayan geceyi ben de heyecanla yaşadım. Bolu'daydım. Türkiye'ye bir oyun oynanmaktadır.

AB Türkiye'yi bu kanalın içine sokacaktır. Dolayısıyla Türkiye'nin şimdi olmaz dediği şeyleri kelime oyunlarıyla hafifletme yoluna gideceklerdir. Türkiye ise, "İşte kazandık' diyecektir ve bu kanala girecektir. Gireceğiniz kurumun şartları vardır bu şartları kabul ettiğiniz takdirde buyurunuz. Türkiye için bu şartları ağırlaştırdılar. İngiliz'in dediği gibi "Ayıyı üzmek istiyorsanız evvela yakalayınız' Son müzakere belgesinde Türkiye'nin 'Asla kabul etmeyeceğim' dediği ne varsa vardır. Ermeni soykırım konusunda, "Ermeniler'den özür dileyeceksiniz ve onlara tazminat ödeyeceksiniz' diyecekler. Çünkü AP son aşamada Türkiye'nin üyeliğini onaylayacak. Onaylamazsa giremeyecek."

BASINA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Türk basının müzakerelerde müzakere heyetinin elini güçlendirmesi için milli menfaatleri gözeten yayınlar yaparak Türk kamuoyunun tepkilerini duyurması gerektiğini savunan Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer herşeyin çok güzel olduğunu duyururlarsa, müzakereciler üzerindeki baskı büyük ölçüde artacaktır. "Türk halkı şunun ilerisine gidemez, Türk hükümeti de gidemez' derse müzakere daha iyi olur. TBMM ek protokolü onaylarsa işimiz daha zor olacaktır. Kıbrıs'ı kaybetmiş demek istemiyorum, çünkü Türk halkı Kıbrıs'ı korumuş bir halktır. Türkiye verdiği desteğe devam ettikçe biz yıllarca bu mücadeleye sürdürürüz. "Denktaş AB'ye karşıdır' diyorlar. Katiyen değil. Ama Yunan şantajına yenilmiş AB'ye üzülüyorum. Rum'u meşru Kıbrıs hükümeti olarak kabul etmiş olması, hele hele müzakereler devam ederken kabul etmiş olması affedilmiş bir durum değildir. Buna böyle yaklaşmış AB'den hak ve adalet beklersek biraz saflık etmiş olmalıyız. Yapılan yanlıştan vazgeçmelerini kendilerine anlatabilmek için medyanın basının yardımı gereklidir."

TÜRK HÜKÜMETİ DİRENMELİ
Çözüm yolunun Türk hükümetinin direnmesinden geçtiğine dikkat çeken Rauf Denktaş, ümitli olduğunu ve güvendiğini söyledi. Denktaş, "Ben 1978'de Türk askerinin çekildiğini gören bayrağının indiğini gören bir neslin torunuyum. 1960'da Türk alayıyla geldiniz dünyalar bizim oldu. 1974'te kolorduyla gelmeseydiniz bugün adada olmayacaktık. Şimdi ben dedemin yerine koyuyorum. Ben şimdi Türk askerinin dönüşünü görerek Anadolu'ya dönüşünü, Kıbrıs'tan ebediyen çıkışını görmek istemiyorum" diye konuştu.

PROGRAM İÇİN ÖZEL DEKOR
Merkezi KKTC'de bulunan ART'nin programlarının ve yayınlarının büyük bölümü Ankara'da hazırlanıyor. Denktaş'ın program sunacağı stüdyonun tüm dekoru özel olarak hazırlandı. Dönen bir platformda programı sunan Denktaş'ın arka planında ise Atatürk'ün fotoğraflarının bulunması dikkat çekti. Dekorda ayrıca Atatürk'ün "Bağımsızlık benim karakterimdir' sözü de bulunuyor.

Haberin Devamı