İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen, Türkiye’nin en büyük uluslararası sinema etkinliği İstanbul Film Festivali, 6-17 Nisan tarihleri arasında 37. kez sinemaseverlerle buluşacak. 198 uzun metrajlı ve 12 kısa filminden oluşan zengin bir programa sahip festivalin “Sinemada İnsan Hakları” bölümünde, insan haklarına dair duyarlılık gösteren ve izleyicide bir bilinç yaratmayı hedefleyen 11 etkileyici film Avrupa Konseyi Sinema Ödülü FACE (Film Award of the Council of Europe) için yarışacak.
MUHİ
Yönetmenler Rina Castelnuovo-Hollander ile Tamir Elterman’ın altı yıl boyunca yanından ayrılmadıkları, pasaportunda “Genel Geçici” damgası taşıyan Muhi, birbirine düşman, birbiriyle çelişen iki zıt dünyanın ortasında, benzersiz bir Ortadoğu metaforu olarak cesaretle hayata direniyor.
STYX
Şubat ayındaki Berlin Film Festivali’nin Panorama bölümünde ilk gösterimini yapan Styx, 40 yaşlarında Avrupalı bir kadın doktorun hayal tatilinin mülteci kriziyle nasıl kesiştiğini anlatıyor.
DİPTEKİLER
2012’de Festivalde jüri üyeliği de yapmış olan ödüllü Filipinli yönetmen Brillante Mendoza’nın yapımcılığını üstlendiği ve öğrencisi, genç yönetmen Daniel Palacio’nun gerçek olaylardan esinlenerek senaryosunu yazdığı Diptekiler, küresel bir sorun olan evsizlik problemine dinsel ve politik göndermelerle dolu keskin bir bakış atıyor.
OBSCURO BARROCO
Evangelia Kranioti, Berlin Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan filminde şiirle deneme, protestolarla karnaval, cinsiyetler arasındaki sınırları kaldırıyor. Cinsellik ve şiddet içeren sahneler yaşı küçük izleyiciler için uygun olmayabilir.
Mahamat-Saleh Haroun’dan Paris’in alt tabakasında ayakta kalma mücadelesi veren kaçak göçmenlerin hayatına gerçekçi ve dokunaklı bir bakış attığı filmi “Fransa’da Bir Mevsim”de, dünyanın en çok ziyaret edilen şehri Paris’in hiç bilmediğimiz yönüyle bizi yüzleştiriyor.
TEMPELHOF HAVAALANI
Mülteci krizini Berlin’in artık kullanılmayan Tempelhof havaalanında gözlemleyen belgesel film, 18 yaşında Suriyeli, biri 35 yaşında Iraklı iki göçmene odaklanıyor. Mültecilerin “medya tarafından histerik bir şekilde işlenmelerini” eleştiren Aïnouz, “insan onlar” diyor, “ne şanslıyım ki bana kendi hikâyelerini anlattılar.”
RAHAT BİR NEFES
İlk gösterimini yaptığı Sundance’ten ödülle dönen Rahat Bir Nefes, İzlandalı bir anne ile Gineli bir göçmen kadın arasındaki yakınlığı mercek altına alıyor.