Canımız boşuna çikolata istemiyor!

Canımız meğer durup dururken çikolata ya da cips çekmiyormuş. Hepsinin bir nedeni varmış. Yeni araştırmaya göre bu ‘aşermeler’ vücuttaki bazı eksiklikler yüzünden. Üstelik güzel bir haber daha... Tüm bunların çaresi de var.

İster pizza olsun ister hamur işi… Çoğumuza durup dururken kontrolsüzce bir yiyeceği yeme isteği gelmiştir. Uzmanlara göre bu aşermeler vücudumuzdan bize önemli bir mesaj. Vitamin eksikliği, uykusuzluk hatta depresyon...Hepsi aslında bu sayede önceden belirlenebilir. Peki, hangi yiyeceğin krizine girdiğimizde vücudumuz bize ne demeye çalışıyor? İşte yanıtı…
Çikolata:
Magnezyum eksikliği
Tadına doyamadığımız çikolata çok zengin bir magnezyum deposu. Canı çikolata çeken herkesin magnezyum eksikliği var denmez tabii. Ama birçok kişide bu, bir etken olabilir. Zira son araştırmalara göre Türkiye’de magnezyum eksikliği olanların oranı yüzde 70-75’i buluyor. Bu mineral hem güçlü kemiklere sahip olmak için hem de kalp sağlığımız için önem taşıyor. Tansiyonu ve şekeri dengeliyor. Eğer vücudumuzda magnezyum eksikliği olursa bu vücudun düzgün çalışmasına engel oluyor. Bu da migren, anksiyete, uykusuzluk, çarpıntı ve konsantrasyon kaybı yaratıyor. Yani bir dahaki sefere canınız çok çikolata çekerse, kendinizi magnezyum zengini gıdalarla bir kandırmaya çalışın. Kuruyemişler (özellikle kabak ve ay çekirdeği), koyu yeşil yapraklı sebzeler ya da baklagiller magnezyum deposudur. Canınız ille çikolata istiyorsa da magnezyumu bol olan bitteri tercih edebilirsiniz.
Abur cubur: Yeterli
uyku almıyorsunuz
ABD’nin ünlü Berkeley Üniversitesi’nin son araştırması uyku ve abur cubur arasındaki doğrudan bağlantıyı ortaya koydu. Buna göre düzgün uyuyanlar daha sağlıklı yemekler tercih ediyor. Uzmanlara göre bunun nedeni beyinde olan değişimler. Uykusuzluk çekenlerin sorun çözme gibi yüksek beyin fonksiyonları diğerlerine göre daha az çalışıyor. Arzular ve motivasyonlar ise güçleniyor. Tuzlu ve yağlı yiyeceklerin bu yüzden tercih edildiği düşünülüyor. Yani uykunuzu düzenlemeniz sağlıksız abur cuburlardan uzaklaşmanızı sağlayabilir. Peki, bunun için ne yapmak lazım? Uzmanlar iyi bir uyku için ‘ekranlardan’ uzak durmanın önemine dikkat çekiyor. Kaliteli bir uykuya dalmadan 1 saat önce telefondan, televizyona her türlü ekrandan uzaklaşmak gerekiyor.
Beyaz ekmek, makarna: Moralinizi düzeltmeniz gerek
Canınız patates, makarna, ekmek gibi karbonhidratlar çekiyorsa vücudunuz triptofan denen bir amino aside ‘muhtaç’ demektir. Bu asit mutluluk hormonu olarak adlandırılan seratoninin yapımında kullanılıyor. Yani sizin aslında daha derine inip mutluluğunuzu gözden geçirmeniz gerek. Seratoninizi artıracak spor gibi aktivitelere yönelebilirsiniz. Triptofanın alternatifleri ise tavuk, hindi, yumurta, muz ve ceviz.
Tuzlu yiyecekler:
Çok streslisiniz
Tuzlu fıstık ya da cips gibi tuzu bol yiyecekler yeme arzusunun da nedeni belli. Bu, stres böbrek üstü bezlerinizin doğru çalışmasına engel oluyor demek. Bu bezler kortizol adı verilen vücudun stres hormonunu salgılamakla sorumlu. Aynı zamanda da vücuttaki minerallerin seviyeleri dengeliyorlar. Aslında birçok yiyecekten fazlasıyla tuz alıyoruz. Ama eğer çok stresli bir dönem geçiriyorsak, bu durum ne yazık ki böbrek üstü bezlerimizin yorulmasına ve doğru dürüst çalışamamasına neden olabilir.
Et: Demir
eksikliği
Şöyle bir mangal yaksak da et pişirip yesek hayalleri kuruyor, kokular burnunuzda tütüyorsa dikkat. Vücudunuzun daha fazla demire ihtiyacı olabilir. Demir vücutta oksijenin taşınmasını sağlıyor. Haliyle olmaması bizi daha yorgun yapıyor. Alıp başını giden fiyatlar yüzünden artık çok daha az et tüketiyoruz. Türkiye’de kişi başı et tüketimi yıllık 14 kilogram. Gelişmiş ülkelerde bu rakam 25-35 kilogram arasında. Demir eksikliği de aldı başını gidiyor. Et yiyemiyorsanız çaresi var. Fasülye, mercimek, kuru meyveler ya da tam tahıllı ekmekle kendinizi avutabilirsiniz.
Kahve: Susuz kaldınız
ya da moraliniz bozuk
Litrelerce kahve içip de bir türlü ayılamıyorsanız, bilinçaltınızda moralinizi düzeltmeye çalışıyor olabilirsiniz. Araştırmalara göre mutsuz hissedenler çareyi böyle hızlı ‘çarelerde’ arıyor. Fakat kafein gibi metabolizmamızı hızlı yükselten uyarıcı maddelerin kandaki oranı geldiği kadar hızla yok oluyor. Yani sonrasında kendinizi daha kötü hissetmeniz olası. Canınız kahve istediğinde aslında sadece susuz kalmış olabilirsiniz.
Bu yüzden önce su tüketerek bu
arzunuzu geçiştirmeye çalışın.
Su: Tanı konulmamış
diyabete dikkat
Çok sık susama ve idrara çıkma aslında vücudunuz size insülin seviyenizde bir sorun olduğu yönünde bir mesajı olabilir. Tabii ki de gün 1-2 litre su içmek çok normal bir şey. Ne kadar su içerseniz için ağzınızın içinde hissettiğiniz kuruluk gitmiyorsa dikkat. Tip-2 diyabet sorununuz olabilir. Doktora görünmelisiniz.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR