Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ünlü oyuncuya sert tepki!
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada oyuncu Deniz Çakır'ın geçtiğimiz günlerde bir mekanda oturan başörtülü gençlere yönelik ifadelerini sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, "Cumhurbaşkanı'na bira içmeye, Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alasıdır. Bu ülkenin başörtülü hanımlarına Suudi Arabistan'a gidin demek faşistliğin en alasıdır. Konserden çıkan başörtülü kızlarımıza hakaret eden kişilere de sanatçı diyorlar" dedi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'a de sert tepki gösteren Erdoğan, "Sözlerini kabul etmemiz mümkün değil. Çok ciddi yanlış yaptı. Fırat'ın doğusuna operasyon için hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un sözlerini sert dille geleştiren Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
31 Mart sürecinde geçmişte kimin hangi partiye oy verdiğine bakmadan her ferde ulaşıp kendimizi anlatmalıyız. Cuma gününden itibaren Trabzon, Kocaeli ve Sakarya'da adaylarımızı açıklayacağız. Diğer illerimizin aday tanıtım toplantısını da hafta sonuna kadar arkadaşlarımız gerçekleştirecek.
İttifak konusunda teşkilat mensuplarımızı almış olduğumuz kararlara saygı duyulmasını rica ediyorum. Teşkilatlar verdiğimiz kararlara uygun davranmalı. illet ittifakına vatanseverliğin ne olduğunu seçimde de göstereceğiz. Cumhur İttifakı 31 Mart akşamı zaferle bu yoldan çıkacaktır.
EDİRNE BELEDİYE BAŞKANI'NIN YAPTIRDIĞI AFİŞLERE TEPKİ
Bugün Türk siyasetinin en önemli sorunu ana muhalefettir. Sorun ana muhalefetin iktidara talip siyasi organizasyon gibi değil de marjinal örgüt gibi davranıyor olmasıdır. Bugün CHP yönetimi demokrasi ile halkçılık ile kültürümüzle de uzaktan yakından ilgisi olmayan bir zihniyetin eline geçmiştir. CHP adına konuşan ahkam kesen bir takım isimlerin yaptıklarına baktığımızda kimi zaman acı acı gülümsüyor kimi zaman öfkeleniyoruz. Sıkıntının asıl kaynağı bu partinin başındaki zattır. Ön tekerlek nereye giderse arkadaki de onu izlermiş. Koltuğunu riskle atmamak için cumhurbaşkanlığı seçminde aday olmaya bile cesaret edemedi edemez. Konu iftiraya yalana hakerete gelince aslan kesilir. Can çıkar huy çıkmaz. Bu zatı gerçek bir demokrat gibi siyaset yapmaya ikna edemedik. Gezi olaylarında duvarlara ne yazıldığını hatırlıyorsunuz değil mi? Geçtiğimiz hafta CHP'li Edirne Belediye başkanının astığı afişler konuşuldu. Bu heykeldeki Kıbrıs Türkü temsilcisinin yüzünün tahrip edilmiş olması ayrı bir garabet örneğidir.
İnönü Menderes Boğaz'a köprü projesini ilk gündeme getirdiğinde tartışmayı yıkarız diyecek kadar ileri götürmüştü. Köprü projesini gündeme getiren Nuri Demirağ İnönü ve Ali Çetinkaya için köprü yapılırsa üzerine İnönü ve Çetinkaya geçemez diye yazılmasını vasiyet etmişti. Herhalde ben de bir vasiyet yapabilirim. Bay Kemal geçemez. Marmaray'a Avrasya Köprüsü'ne işte bunlar bu şekilde muhalefet ettiler.
DENİZ ÇAKIR'A SERT SERT SÖZLER
Cumhurbaşkanını bira içmeye Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alasıdır. Bu ülkede başörtülü hanımlara Suudi Arabistan'a gidin demek faşistliğin en sefil halidir. En son bir konserden çıkan başı açık örtülü kızlarımıza orada gelip bu şekilde sataşıp Suudi Arabistan'a gidin burada ne işin var diyenlerin halini düşünün adı da sanatçıymış. Dert başka ne derseniz deyin bu ülkede insanların yaşam biçimi ile uğraşan CHP zihniyetidir. AK Parti tam aksine bu ülkede yaşam çeşitlerini garanti altına alan bir siyasi zihniyettir.